Raporda, "30 Ekim 2020 tarihinde saat 14:51'de İzmir'in güneyinde meydana gelen ve Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi (EMSC) tarafından büyüklüğü MW=7 olarak açıklanan depremle ilgili olarak İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Jeoloji ve Jeofizik Bölümleri tarafından hazırlanan ön inceleme raporu aşağıda sunulmuştur. " denildi.
Raporda, "Ege Denizi ve çevresi dünyada sismik aktivitenin en yoğun olarak gözlendiği bölgelerden biridir. Afrika levhasının kuzeye doğru ilerleyerek Anadolu levhası altına dalması sonucu Ege Denizi ve çevresinde farklı türde çok sayıda aktif fay oluşmuştur. Dalma-batma hareketinden kaynaklanan derin depremler (>40km) ters fayların üzerinde, daha sığ depremler (<40 km)="" ise="" hem="" normal="" hem="" de="" yanal-atımlı="" fay="" sistemleri="" üzerinde="" meydana="" gelmektedir.="" bölgenin="" tektonik="" özelliği="" normal="" ve="" doğrultu="" atımlı="" faylardan="" kaynaklanan="" depremlerin="" sıklıkla="" yaşanmasına="" neden="" olmaktadır.="">Bölgedeki fayların geçmiş zamanlarda da büyüklüğü 7'ye ulaşan depremler ürettiği bilinmektedir." ifadelerine yer verildi.
Raporda şu ifadeler kullanıldı:
"30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen MW = 7.0 (EMSC) büyüklüğündeki depremin lokasyonu İzmir ili güneyinde, Sisam (Samos) Adası kuzeyinde, Kuşadası Körfezi içerisindedir. Depremin odak mekanizması çözümü doğu-batı uzanımlı normal faylanmayı işaret etmektedir. Geçmiş dönemlerde de bu lokasyon ve yakın civarında benzer mekanizmaya sahip orta büyüklükte depremler kaydedilmiştir. Bu büyüklükte ve normal faylanma sonucu oluşmuş bir depremden sonra bölgede yoğun sismik aktivitenin izlenmesi ve orta büyüklükte artçı depremlerin gerçekleşmesi sıklıkla rastlanan bir durumdur.
Hem vatandaşlarımızın hem de yerel yönetimlerin bu konuya dikkat etmeleri gerekmektedir."
40>