2010 yılındaki Haiti depreminde enkazdan 126 saat sonra afetzede çıkaran ve bölge insanının 'Yılmaz Türkler' adını verdiği GEA Arama Kurtarma ekibi, İzmir depreminde de bir mucizeye imza attı. GEA'nın İzmir'deki ekibi, depremden hemen sonra yıkılan binalarda çalışmaya başladı. İstanbul'daki ana ekipse 83 kişiyle yardıma koştu. Doğanlar Apartmanı'nın enkazı altında kalan Ege Üniversitesi Emel Akın Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Seher Dereli Perinçek ile 10 yaşındaki ikiz kızları Ezel ve Elzem sağ çıkarıldı. 7 yaşındaki Umut'un ise cenazesine ulaşıldı. 3 yaşındaki Elif ise aranıyor. GEA Koordinatörü Umut Dinçşahin depremden sonra yaşananları şöyle anlattı:
UMUT VE EMEK BİR ARADA
"Çalışmaları sürdürürken saat 03.00 gibi Doğanlar Apartmanı'ndan ses alındığı söylendi. Burada çalışmaya başladık. İlk 30 dakika içinde enkazda bir boşluk bulduk. O boşluktan içeri girerek ses dinlemesi yaptık. İçeriden ses geliyordu, tıkırtılar vardı. İstanbul İtfaiyesi ile koordinasyon sağladık. Bütün ekip üyelerimiz enkazın içinde 15-20'şer dakikalık aralıklarla çalıştılar. Enkaz altında kalan Seher Hanım'ın eşi bize evini tarif ediyordu. İlk olarak evlerindeki kanepeyi, sonra dolabı, son olarak da konsolu bulduk. Seher Hanım çocuklarıyla birlikte enkaz altında, hayattaydı.
'BİZİ KURTARABİLİR MİSİNİZ'
Seher Hanım ses verebiliyordu. Metanetli ve güçlüydü. Çocuklarıyla irtibat kurabildiğini söyledi. Hiç şikâyet etmeden bekledi. 'Bizi kurtarabilir misiniz' diye sordu. Büyük bir umutla bekledi. Enkaz altında 10 saat çalıştık. Sonunda onlara ulaşmayı başardık. Enkaz altından sağ çıkmanın en önemli kuralı asla bırakmamak. Umutsuzluğa düşmemek. Umut ve emek bir araya gelirse kurtarma çalışmaları gerçekleştirilebilir. Burada da umut ve emek birlikteydi."
ÇOCUKLARINI HİÇ BIRAKMADI
Hürriyet'te yer alan habere göre, GEA ekibinden Cem Behar ise enkaz altında yaşananları şöyle anlattı: "Enkaz altında kalan Seher Hanım'ın eşi Oğuz Bey'le konuştuk. Bize olabilecekleri yerleri tarif etti. Bir boşluk bulup binaya girdik. İlk temas kurduğumda Seher Hanım'a 'Dayanın, ben GEA'dan Cem. Sizi almaya geldik' diye seslendim. Yanıt verdi. Durumu iyiydi. Çocuklarıyla iletişim kurduğunu söylüyordu. Hep onlara moral vermeye çalıştı. 'Her şey iyi olacak. Birazdan hastaneye gideceğiz. Babanız bizi dışarıda bekliyor. Yanına gideceğiz' diyordu. 10 saat sonra yanlarına ulaşabildik. Rotasyon yapacağımız zaman tünelden çıkıp yerimizi arkadaşlarımıza bırakıyorduk. Bu değişimlerin hepsini Seher Hanım'a haber veriyordum. Yeni bir ekibin çalışmaya başlayacağını, yanına ulaşacağımızı söylüyordum. Bize 'Cem Abi, İbrahim Abi' diye hitap ediyordu. Çalışmamızın son 3-4 saatinde çok yaklaşmıştık. İkizlerden Ezel'in durumu çok iyiydi. Bize uzaktan eğitimi anlattı. Okuluna gitmediğini, arkadaşlarıyla internet üzerinden görüştüklerini söyledi. Arkadaşlarını özlediğini anlattı."