Çürük raporu verdikleri iki binada 53 kişi hayatını kaybetti: CHP'li Bayraklı Belediyesi yetkilileri hesap verecek mi?

İzmir'deki 6,6 büyüklüğündeki depremde, Bayraklı Belediyesi’nin 2012 ve 2018 yıllarında çürük raporu verdiği iki binada 53 kişi hayatını kaybetti. A Haber ekranlarında açıklamalarda bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedad Gürgen, Büyükşehir Belediyesi Kanunu çerçevesinde ilçe belediyelerinin acil yıkılması gereken binaların tespiti ve yıkma konusunda yetkili olduğunu belirterek, “İlçe belediyesinin sadece bir şekilde ‘Bu binanız tehlikeli olabilir’ demek idari sorumluluğun gereği değil..” ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi :05 Kasım 2020 , 00:40 Güncelleme Tarihi :05 Kasım 2020 , 01:17
Çürük raporu verdikleri iki binada 53 kişi hayatını kaybetti: CHP’li Bayraklı Belediyesi yetkilileri hesap verecek mi?

İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğünde depremde 114 kişi hayatını kaybetti. Depremde; Bayraklı Belediyesi'nin 2012 ve 2018 yıllarında çürük raporu verdiği iki binada 53 kişi hayatını kaybetmesi dikkat çekiyor.

8 SENE ÖNCE RIZA BEY APARTMANI'NDA OTURMANIN RİSKLİ OLDUĞUNA İLİŞKİN RAPOR HAZIRLANDI!
Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 25 Nisan 2012 tarihinde hazırlandığı raporda, Rıza Bey Apartmanı'nda oturmanın riskli ve tehlikeli olduğuna dikkat çekildi. Bayraklı Belediyesi; 8 sene boyunca Rıza Bey Apartmanı'nı tahliye etmedi. Depremde Rıza Bey Apartmanı'nda 37 kişi hayatını kaybetti, 19 kişi sağ çıktı.

2 SENE ÖNCE DOĞANLAR APARTMANI'NDA OTURMANIN RİSKLİ OLDUĞUNA İLİŞKİN RAPOR HAZIRLANDI!
Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 27 Şubat 2018 tarihli raporunda; Doğanlar Apartmanı'nda oturmanın riskli ve tehlikeli olduğuna dikkat çekildi. Bayraklı Belediyesi; 2 sene boyunca Doğanlar Apartmanı'nda hiçbir işlem yapmadı ve bina tahliye edilmedi. Doğanlar Apartmanı'nda 14 kişi hayatını kaybederken, 15 kişi binadan çıktı ya da kurtarıldı.

BAYRAKLI BELEDİYESİ 10 SENE BOYUNCA İŞLEM YAPMADI!
Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 21 Eylül 2010 tarihli raporunda, Karagül Apartmanı'nın depreme karşı riskli durumda olduğuna dikkat çekildi. Bayraklı Belediyesi; 10 sene boyunca Karagül Apartmanı'nı tahliye etmedi. Karagül Apartmanı'nı sakinlerinin tamamının tahliyesinin ardından beş dakika içerisinde bina tamamen çöktü.

GÜRGEN: "İLÇE BELEDİYESİNİN 'BU BİNANIZ TEHLİKELİ OLABİLİR' DEMEK İDARİ SORUMLULUĞUN GEREĞİ DEĞİL.."
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedad Gürgen, Büyükşehir Belediyesi Kanunu çerçevesinde ilçe belediyelerinin acil yıkılması gereken binaların tespiti ve yıkma konusunda yetkili olduğunu belirterek, "İlçe belediyesinin) sadece bir şekilde 'Bu binanız tehlikeli olabilir' demek idari sorumluluğun gereği değil.." ifadelerini kullandı.



"İLÇE BELEDİYELERİ ACİL YIKILMASI GEREKEN BİNALARIN TESPİTİ VE YIKMA KONUSUNDA YETKİLİ…"

Vedad Gürgen'in A Haber Televizyonu'nda yaptığı açıklama şöyle:

"Öncelikle böyle bir enkaz başında bunu söylemek de bana rahatsızlık veriyor. Şimdi kentsel dönüşümle ilgili kanunun çıkma tarihi 2012. 2012 yılında çıkmış olan bir kanundan bahsediyoruz, bizim Bakanlığımızın kuruluşu da 2011."

"Bu sürecin içerisinde şunları çok doğru bulmuyorum: Yani burada kimin yetkisi, kimin sorumluluğu, o ona yazdı, bu buna gönderdi değil de genel çerçeveyi şöyle söylemek lazım: Bu topyekun bir sorumluluk, ama Büyükşehir Belediyesi Kanunu çerçevesinde ilçe belediyeleri afet riski altındaki binaların yıkılması gereken, acil yıkılması gereken binaların tespiti ve yıkma konusunda yetkili."

"İLÇE BELEDİYELERİ YETERSİZ KALIYORSA BÜYÜKŞEHİR'DEN DESTEK ALMALI"
"Eğer bu konuda büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri yetersiz kalıyorsa yine Büyükşehir Belediyesi Kanununa göre Büyükşehir'den destek almaları da söz konusu, kanun bunu da emrediyor.."



"İLÇE BELEDİYELERİN ELEKTRİK, SU, DOĞAL GAZ, NE VARSA KESTİRİP HEMEN YIKTIRMALARI DA GEREKİYOR"

"Şimdi biz birkaç gündür sahada bu enkaz kaldırma çalışmalarını yapıyoruz, Büyükşehir'in burada muazzam bir ekibi sahada yıkım yapan, her türlü lojistik desteği, makine, ekipman bunlar da var, yani burada yeterli kapasite var. Ama bu da olmadığı zaman gerekirse yerel yönetimler bu işleri üstlenemediyse, yapamadıysa bunları her taraftan talep etme hakları da var, valilikten de var, ama bir taraftan da İmar Kanunu var, İmar Kanunu uyarınca da ilçe belediyelerin yıkılacak derecedeki tehlikeli binaları hemen mühürleyip, elektrik, su, doğal gaz, ne varsa kestirip hemen yıktırmaları da gerekiyor bu da aynı zamanda bir sorumluluk.."

"İLÇE BELEDİYELERİ BİNA SAHİPLERİNE 'BİNANIZ RİSKLİDİR' RAPORUNU İVEDİLİKLE TEBLİĞ ETMELİ"
"Öbür taraftan 6306 sayılı kanun çerçevesinde vatandaş eğer riskli yapı tespitini yaptırdıysa ve bunlarda tapuya şerh edildiyse 'Binanız risklidir' diye kendilerine ivedilikle tebligatların yapılması gerekiyor, bunları da ilçe belediyeleri yürütüyor bu arada…"

"KOLLUK GÜÇLERİ KULLANARAK ELEKTRİĞİN, SUYUN, GAZININ KESİLİP BİNALARIN YIKILMASI LAZIM"
"Dediğim o başarılı birçok dönüşüm projesi de bu sayede oldu. Eğer buna rağmen yıkılamıyorsa, belediye, ilçe belediyesi yıkamıyorsa, Büyükşehir Belediyesi yıkamıyorsa o zaman zor kullanarak, kuvvet kullanarak, kolluk güçleri kullanarak elektriğinin, suyunun, gazının kesilip bu binaların tahliye edilip buraların yıkılması lazım"



"Ama şunu söylüyorum: Yani burada yazı yazmak yani bunları tartışmaktan daha ziyade hepimizin görev ve sorumluluğu bu. Burada nasıl herkes bir araya gelip bir enkaz üzerinde can havliyle çalışıyorsa bu işler olmadan önce bu işleri yapmamız lazım, yıkımlar olmadan önce bu dönüşümleri gerçekleştirmek lazım.."

"BU BİNANIZ TEHLİKELİ OLABİLİR' DEMEK İDARİ SORUMLULUĞUN GEREĞİ DEĞİL"
"Hani benim de basından okuduğum kadarıyla 2010 yılında belediyenin yaptığı güzel bir çalışma var ilk tespitler yapılmış anlaşılan. Yapılan bu tespitlerin sonucunda anlaşılan vatandaşlara da tebligatta bulunmuş, ama bunların ilgili idaresi tarafından, belediyesi tarafından da takip edilmesi lazım. Yoksa sadece bir şekilde 'Bu binanız tehlikeli olabilir' demek idari sorumluluğun gereği değil. Ama dediğim gibi topyekun çözülmesi gereken bir problem bunları ilçe, büyükşehir, bakanlık, merkez teşkilat herkes beraber bu işi çözmemiz lazım. Bu acıları daha fazla yaşamayalım ne olursunuz."

Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 25 Nisan 2012 tarihinde hazırlandığı raporda, Rıza Bey Apartmanı'nda oturmanın riskli ve tehlikeli olduğuna dikkat çekildi.



'AĞIR ÇIKMALAR RİSKLİ'

Raporda; binaya ilişkin tespitler şöyle sıralandı:

"Her katta yapılan ölçümler betonarme projesi ile karşılaştırıldığında, sıklaştırma bölgelerinde sıklaştırma olmadığı gözlenmiştir. Zemin katta dükkânlar ve ağır çıkmalar olduğu tespit edilmiştir. Bu ağır çıkmalar bina için risk teşkil etmektedir.

2005'teki deprem sonrasında kolon giriş bağlantı noktalarında çatlaklar oluşmuş ve buraların epoksiyle tamir edildiği gözlenmiştir.

Merdiven boşluğunda tesisattan kaynaklanan rutubetlenme olduğu tespit edilmiştir.

Beton sınıfı C15 ile C17 arasındaki seviyede.

Binanın temel alanının bulunduğu bölgede zemin etüdü yapılması gerekir. Zeminsel sıkıntı varsa bu sıkıntının ortadan kaldırılması yapının güvenliği açısından önemli.



"BETON KALİTESİ DÜŞÜK"

Raporun 'sonuç' bölümünde şöyle deniliyor:

"Yapınız beton kalitesinin düşük olması, düz demir kullanılması, etriye aralıklarının düzensiz ve kolon kiriş bağlantılarında etriye sıklaştırılmasının yapılmaması deprem riski açısından önem arz etmektedir.

Bu nedenlerden dolayı, zemin etüt raporu hazırlandıktan sonra 2007 deprem yönetmeliğine göre performans analizinin yapılmasının yapınız açısından iyi olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple, gerekli ortak kararı almanız durumunda Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Uygulama Merkezi ile irtibata geçerek zemin etüdü ile beraber performans analizi yaptırmanızı tavsiye ediyoruz."

2 SENE ÖNCE DOĞANLAR APARTMANI'NDA OTURMANIN RİSKLİ VE TEHLİKELİ OLDUĞUNA İLİŞKİN RAPOR HAZIRLANDI!
Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 27 Şubat 2018 tarihli raporunda; Doğanlar Apartmanı'nda oturmanın riskli ve tehlikeli olduğuna dikkat çekildi.



'ZEMİNDE SIVILAŞMA VAR'

Raporda şöyle denildi:

"Depremler ve zemindeki sıvılaşmadan kaynaklı olarak zemin kattaki dükkânlarda kapı sıkışması ve deformasyon; dükkân zeminlerinde bombeleşmeler, birinci kat balkonlarında gözle görülecek seviyede sehim, ayrılma ve deformasyon, iki bina arasındaki deprem dilatasyon derzinde deformasyon, kopma, dökülmeler, dış cephede sıva çatlağı ve dökülmeler tespit edildi.

Bazı kolonların birleşme noktalarında sıkılaşma var."

'RİSK UNSURLARI VAR, YAPI TEHLİKEDE'

Raporun sonuç bölümünde ise şöyle denildi:

"Yukarıda belirtmiş olduğumuz risk unsurları yapı güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Bu nedenle, 2007 deprem yönetmeliğine göre binanızda belirlenen risklerin yapı açısından tehlikeli bir durum olup olmadığının netleşmesi için, performans analizinin ve zemin etüt çalışmasının yapılmasının yapınız açısından iyi olacağı düşünülmektedir.

Bu sebeple, 6306 sayılı kanun gereği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yetki verdiği kurum ve kuruluşlara giderek binanızın risk tespitini yaptırmanızı ve gerekli tedbirlerin alınmasını tavsiye ediyoruz."



"KARAGÜL APARTMANI'NDA DEPREMDE HASAR GÖREBİLME RİSKİ ARTMAKTADIR"

Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 21 Eylül 2010 tarihli raporunda, Karagül Apartmanı'nın depreme karşı riskli durumda olduğuna dikkat çekildi.

Raporda şöyle deniliyor:

"Her iki blokta yapıların çok katlı olması, ağır çıkmaların varlığı, zemin kat yüksekliklerinin fazla olması, temel tipinin uygulandığı dönemdeki deprem yönetmeliğine göre yapılmış olması, zemin yapısının bu bölgede zayıf kabul edilmesi gibi nedenlerle binanın depremde hasar görebilme riski artmaktadır. Zemin yapısı göz önünde bulundurulduğunda özellikle zemin üzerindeki 1. katlardaki pencere kenarındaki çatlaklar göze çarpıyor. Bu çatlakların zemin etüdü de yapılarak ayrıntılı incelenmesi gerekmektedir. 1. katta köşe daire salonunda balkon kısmında giriş katın altındaki duvarda diyagonal çatlaklar oluşmuş, bir kısım çatlak kirişe doğru uzanmıştır."