ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, kapsamlı yurt dışı gezisine çıkacağını, bu çerçevede cumadan itibaren Fransa, Türkiye, Gürcistan, İsrail, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'a gideceğini duyurdu.
En son 2018'de Türkiye'de resmi temaslarda bulunan Pompeo, son ziyaretinde ise Ankara'ya gelmeyeceğini, İstanbul'da Fener Rum Ortodoks Patriği ile görüşeceğini bildirdi.
Pompeo'nun bu adımına ilişkin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, misafir yabancı devlet adamlarının, ziyaret ettikleri ülkelerdeki dini cemaatlerin temsilcileriyle bir araya gelmelerinde esasen sakınca görülmediğini ifade etti.
Aksoy, Türkiye'de dini özgürlükler konusunda özellikle son 20 yılda kaydedilen ilerlemenin herkesin malumu olduğuna dikkati çekerek ABD'nin öncelikli olarak bölgesel ve küresel konularda iki ülke arasındaki iş birliğinin artırılmasına odaklanmasının telkin edildiğini belirtti.
"DİPLOMATİK TEAMÜLLERE AYKIRI"
Konuya ilişkin açıklamada bulunan Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Oğuzlu, ABD Başkanı Donald Trump döneminin takip ettiği dış politika çizgisi ve yaklaşımının esasen Türkiye açısından çok da memnuniyet verici olmadığını söyledi.
Oğuzlu, "Türkiye'nin çok da fazla çıkarına olmayan ABD dış politikasının en sadık uygulayıcılarından birinin Pompeo olduğunu varsayarsak eğer, Türkiye'ye karşı bu ziyaret noktasında ortaya çıkan tutumun çok tatsız bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz." diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanının müttefik ülkelerin başkentlerine ziyarette bulunduğunu ve bu çerçevede Türkiye'ye de geldiğine işaret eden Oğuzlu, "Ancak Pompeo, resmi yöneticilerle görüşmek yerine Patrikhanenin başındaki Patrik'le görüşmeyi yeterli buluyor. Bu aslında Türkiye'ye yönelik bir memnuniyetsizlik işareti de olabilir. Son dönemde Türkiye'nin takip ettiği dış politika açısından sözüm ona ABD'nin duyduğu rahatsızlığı ifade edebilir. Ancak bu davranış hiç şık ve nazik değil, nezaket dışı ve diplomatik teamüllere aykırı." değerlendirmesinde bulundu.
Oğuzlu, Türkiye'nin de Doğu Akdeniz'deki gerilim çerçevesinde ABD'nin tutumundan rahatsızlık duyduğuna dikkati çekerek, "Bizim yöneticilerimizin de dört gözle Pompeo'nun ziyaretini beklediğini tahmin etmiyorum." dedi.
"DAVRANIŞI ŞAHSİ OLABİLİR"
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın da Türkiye ve ABD'nin iki müttefik ülke olduğuna dikkati çekerek yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ortaya çıkan ilave sınamalar çerçevesinde iki ülkenin gerek NATO ittifakı içinde, gerek diplomatik ilişkiler bağlamında daha yakın ilişkiler yürütmesi gerektiğini ifade etti.
Caşın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Trump arasındaki liderlik düzeyindeki iş birliği ve kimyasal uyuma bakıldığında, Pompeo'nun bu davranışının Türk-Amerikan ilişkilerine zarar verdiğini belirtti.
"Pompeo'nun davranışı bence şahsidir. Amerikan devletinin doğrudan doğruya böyle bir karar vereceğini düşünmüyorum." değerlendirmesinde bulunan Caşın, Pompeo'nun göreve gelmeden önce de Başkan Erdoğan'a karşı hakaret içeren açıklamaları bulunduğunu anımsattı.
Caşın, "Pompeo, artık görevi bittiği ve sorumluluğu da azaldığı için böyle bir adım atmış olabilir. ABD Dışişleri Bakanının ocak ayına kadar sürecek görevini layıkıyla yerine getiremediğini ve Amerikan çıkarlarına zarar verdiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Hadisenin diplomatik nezaket kurallarına uygun olmadığının da altını çizen Caşın, İstanbul'daki Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlı dini bir kuruluş olduğuna ve uluslararası temsil yetkisi olmadığına dikkati çekti. Caşın, "Bu bakımdan bakıldığında, dünyanın dostluk ve kardeşliğe giderken, ABD Dışişleri Bakanı Pompe'nun şahsi görüşlerle dini ve mezhepsel bir ayrıma gittiğini, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı kabul edilemez bir eylemde bulunduğunu söylemek mümkün." açıklamasında bulundu.
"TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİNE ZARAR VERİYOR"
Türkiye'nin ev sahibi ülke olarak Pompeo'yu karşılayacağını ancak mütekabiliyet çerçevesinde hakkettiği kadar itibar göreceğini belirten Caşın, "Pompeo'nun son 4-6 aylık mesaisine baktığımızda iki defa Yunanistan'a gittiğini, Ege'de koskoca Türkiye dururken Girit'teki deniz üssünü büyütmeye çalıştığını ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni silahlandırdığını görüyoruz." dedi.
Caşın, Pompeo'nun seçim zamanında da Rum ve Yunan lobisinden destek almayı ümit eder tavır takındığını belirterek, "Meseleyi dini kanala sokmakla Türk-Amerikan ilişkilerine, dostluğuna ve NATO ilişkilerine zarar veriyor. Bir bilim adamı olarak esefle karşılıyorum." ifadesini kullandı.