CHP eski İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ile Sözcü Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, Karar Gazetesi ve Birgün Gazetesi'nin 23 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen İzmir Seferihisar depreminden AK Parti Hükümeti'ni hedef alması kamuoyunda tepki toplamaya devam ediyor.
Barış Yarkadaş ile söz konusu gazeteler; İzmir depreminden 7 gün önce, geçmiş afetlerde oluştuğu görülen bilgi kirliliğini önlemek amacıyla Türkiye'deki tüm belediyelere ve muhtarlıklara hitaben yazılan yazıyı sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir'deki ilçe belediyelerine yazıldığını öne sürdü.
DAĞ: "YARALARIN HIZLA SARILMASI, BAZI CHP'LI SİYASETÇİLERDE BÜYÜK BİR RAHATSIZLIĞA SEBEBİYET VERDİ"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, deprem sürecinin başarıyla yönetilmesi ve yaraların hızla sarılmasının bazı CHP'li siyasetçilerde büyük bir rahatsızlığa sebebiyet verdiğini belirterek, "Bu afetle birlikte; İzmir'i ve İzmirlileri yalnızca oy deposu, rant kapısı ve makam koltuğu olarak gördükleri bir kez daha aşikar olmuştur" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ
"CUMHURBAŞKANIMIZ, DEPREMİN ÜZERİNDEN 24 SAAT GEÇMEDEN BÖLGEYE GELDİ"
Hamza Dağ, şunları söyledi:
"İzmir'de yaşanan depremin ilk anından itibaren, ilgili tüm bakanlarımız ve bağlı birimleri, deprem bölgesinde arama-kurtarma, enkaz kaldırma ve hasar tespit faaliyetlerini titizlikle yürütmüşlerdir."
"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, depremin üzerinden 24 saat geçmeden bölgeye gelmiş ve hem vatandaşlarımıza desteğini göstermiş hem de çalışmaları koordine etmiştir."
"AFAD ile koordinasyonundaki belediyelerimiz ve gönüllü kuruluşlarımızın, depremden etkilenen İzmirli hemşerilerimizin her türlü mağduriyetlerini gidermek için yaptığı çalışmalar devam etmektedir."
"Gelinen noktada; afet ve sonrasındaki süreç göstermiştir ki; hükümetimiz,ilgili kurumlarıyla üzerine düşeni yapmıştır ve yapmayı sürdürecektir. Başarılı süreç yönetimi deprem bölgesindeki hemşerilerimiz ve Türkiye kamuoyu tarafından net bir şekilde görülmüş ve takdir edilmiştir."
"YALAN MERKEZLİ SİYASETİN EN BÜYÜK ALICISI…"
"Ne yazık ki çalışmalara gölge düşürmek için asılsız iddialarda bulunulmuştur. Maalesef, yalan merkezli siyasetin en büyük alıcısı, bazen de kaynağı; İzmir'de yaşamayan, İzmir'le bağı bulunmayan ve depremi kişisel reklam malzemesi haline getirmeye çalışan bazı CHP'li siyasilerdir."
"Bu durum şehrimizde siyaset yapan CHP'li siyasetçiler için de üzüntü vericidir. İzmir'de gündeme ilişkin konuşacak milletvekili veya belediye başkanı yokmuşçasına, dışarıdan gelen siyasetçilerin İzmir'de ahkâm kesmesi, CHP adına da düşündürücüdür."
"Bazı CHP'li siyasetçilerin bu süreçte; 'Her işi belediyelerimiz yapıyor' , 'AFAD çadırını kullanabilmek için evlilik cüzdanı veya hasar belgesi olması gerekiyor' , 'Çürük binalar tespit edildi, bakanlık gereğini yapmadı' gibi yalanlarla karşımıza çıktığını görmekteyiz."
"Ayrıca, 'Kızılay Kan Merkezi yıkıldı' , 'Cumhurbaşkanı enkaz alanına müzik eşliğinde girdi' , 'Belediyenin yıkım yetkisi yok' ve 'Hasar tespitinde rant gözetiliyor' gibi aslı astarı olmayan iddialarla gündeme gelmeye çalışmışlardır."
"YALANLARA SARILARAK KİRLİ SİYASET YAPILDI"
"Bizler, o süreçte yalan ve asılsız iddialara cevap dahi vermeyi, hemşerilerimize karşı yapılmış bir haksızlık olarak gördük. Çünkü bizim önceliğimiz her zaman vatandaşlarımız ve onların selameti olmuştur."
"Henüz enkaz altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlarımız varken; yalanlara sarılarak kirli bir siyaset yapılması, İzmir'imize ve depremden etkilenen vatandaşlarımıza karşı ne denli sorumsuz olduklarının göstergesidir."
"Bu sürecin başarıyla yönetilmesi ve yaraların hızla sarılması, bazı CHP'li siyasetçilerde büyük bir rahatsızlığa sebebiyet vermiştir. Bu afetle birlikte; İzmir'i ve İzmirlileri yalnızca oy deposu, rant kapısı ve makam koltuğu olarak gördükleri bir kez daha aşikar olmuştur."
"BÜYÜKŞEHIR VE İLÇE BELEDİYELERİMİZİN ÜZERİNDE ÇOK BÜYÜK BIR SORUMLULUK OLDUĞUNUN FARKINDAYIZ"
"İzmir depremi ile birlikte; kentsel dönüşüm, şehirleşme ve altyapı gibi temel problemlerin İzmir'de acil bir şekilde çözülmeyi beklediği bir kez daha görülmüştür. Bu hususların artık yerel yöneticiler tarafından gündeme alınması hayati önem taşımaktadır."
"Deprem, imar ve altyapı gibi meselelerin, şehrimizin yıllardan beri süregelen kronik sorunları olduğunu biliyoruz. Bu noktada, Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin üzerinde çok büyük bir sorumluluk olduğunun farkındayız."
"Şehrimizi ilgilendiren bu en önemli konularda, her zaman olduğu gibi bundan sonraki süreçte de İzmirimiz için elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz. Lütfen daha büyük acılarla yüzleşmek durumunda kalmadan tedbirlerimizi alalım."
"Bu vesileyle; sürece hassasiyetle yaklaşan ve ilk andan itibaren devletin her türlü imkânını milletimizin hizmetine sunan, başta Sayın Cumhurbaşkanı'mız olmak üzere, bakanlarımız ve yerel yöneticilerimize, bir İzmirli olarak şükranlarımı sunuyorum."
BARIŞ YARKADAŞ'IN İZMİR DEPREMİ YALANI!
CHP eski İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş; iktidarın, İzmir'deki belediye başkanlarına AFAD aracılığıyla gönderdiği mesajda 'Depremle ilgili medyaya ve kamuoyuna konuşmayın' dediğini ve yasak koymaya çalıştığını iddia etti.
AFAD VE AFAD BAŞKANI BARIŞ YARKADAŞI YALANLADI
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD); söz konusu yazının 23 Ekim 2020 tarihinde, İzmir - Seferihisar depreminden 7 gün önce, geçmiş afetlerde oluştuğu görülen bilgi kirliliğini önlemek amacıyla Türkiye'deki tüm belediyelere ve muhtarlıklara hitaben yazıldığını açıkladı.
AFAD: "TÜRKIYE'DEKİ TÜM BELEDİYELERE VE MUHTARLIKLARA HİTABEN YAZILMIŞTIR"
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Bazı medya kuruluşlarında ve sosyal medyada paylaşılan 'Afet ve Acil Durumlarda Kamuoyunun Bilgilendirilmesi' konulu yazı, iddia edildiği gibi İzmir'e özel olarak yazılmamıştır.
Bahse konu yazı, 23 Ekim 2020 tarihinde, İzmir - Seferihisar depreminden 7 gün önce, geçmiş afetlerde oluştuğu görülen bilgi kirliliğini önlemek amacıyla yazılmıştır. Afetlerin ilk anlarında teyitli olmayan bilgilerin toplumda panik, dezenformasyon ve spekülasyonlara neden olmaması için Türkiye'deki tüm belediyelere ve muhtarlıklara hitaben yazılmıştır."
GÜLLÜOĞLU: "DEZENFORMASYONA MÜSADE EDİLMESİNİ Mİ İSTİYORSUNUZ?"
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Mehmet Güllüoğlu da; Barış Yarkadaş'a çağrıda bulundu ve "Barış bey lütfen buradaki ortak çalışma kültürünü olumsuz etkileyecek ifadelerden kaçının" dedi.
Mehmet Güllüoğlu; Barış Yarkadaş'ın "İktidar, İzmir'deki belediye başkanlarına da AFAD aracılığıyla gönderdiği mesajda 'Depremle ilgili medyaya ve kamuoyuna konuşmayın' diyerek yasak koymaya çalışıyor. AFAD o yazıyı derhal geri çek!" iddialarının yer aldığı paylaşımı etiketleyerek, şunları söyledi:
"İlgili evraka bir daha dikkatle bakalım mı? 23 Ekim'de Bütün belediyelere, muhtarlıklara ve kamu kuruluşlarına İçişleri Bakanımızın imzası ile yazdığımız yazıda afetler sonrasında oluşan bilgi kirliliğini engellemek için açıklamaların valilikler tarafından yapılması gerektiğini belirttik. Bunun doğru olduğundan da hiçbir şüphemiz yok. Başka afetlerde birkaç binasında hasar olmasına rağmen bütün mahallem yıkıldı, bütün ilçem yıkıldı diyenleri gördük. Dezenformasyona müsade edilmesini mi istiyorsunuz? Hiç merak etmeyin, biz İzmir'de İzmir Büyükşehir Belediyesi ile başarılı bir koordinasyon ile afet müdahalesini yönettik. Barış bey lütfen buradaki ortak çalışma kültürünü olumsuz etkileyecek ifadelerden kaçının."
SÖZCÜ, CUMHURİYET, KARAR VE BİRGÜN GAZETESİ SÖZ KONUSU YALANA ORTAK OLDU
Sözcü Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, Karar Gazetesi ve Birgün Gazetesi; Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) ve AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu'nun açıklamalarını görmezden geldi ve CHP eski İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş'ın gerçek dışı iddialarını birinci sayfalarına taşıdı.
Sözcü Gazetesi, "Depremle ilgili açıklama yapmamaları istendi. Bir yasak da İzmir belediye başkanlarına", Cumhuriyet Gazetesi, "Açıklama yasağı.. Hukuk mu dediniz?", Karar Gazetesi "Atanmıştan seçilmişe 'sus' emri", Birgün Gazetesi "Konuşma, yazma, itiraz etme!" başlıklı haberlerle AK Parti Hükümeti'ni hedef aldı.
