Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? İl il 20 Kasım Cuma namazı saatleri!

Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? Sorusunun yanıtı binlerce kişi tarafından arama motorları üzerinden sıkça sorgulanıyor. Corona virüs salgınından dolayı ülkemizde önlemler alınmış ve Mart - Haziran ayları arasında camiler ibadete kapatılmıştı. Haziran başından itibaren yeniden ibadete açılan camilerde herkes kendi seccadesi ile giderek ibadetini gerçekleştirebiliyor. Peki il il 20 Kasım Cuma namazı saatleri nedir? İlk kez kılacak olanların merak ettiği cuma namazının kılınışına ilişkin bilgileri de haberimizin içeriğinde derledik.

Giriş Tarihi :20 Kasım 2020 , 10:28 Güncelleme Tarihi :20 Kasım 2020 , 10:28
Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? İl il 20 Kasım Cuma namazı saatleri!

İÇİNDEKİLER

Bir Cuma günü daha yaşanıyor ve Müslüman alemi bu özel güne bir kez daha kavuşabilmenin iç huzurunu yaşıyor. Her hafta heyecanla beklenen bu özel günde yapılan iyiliklerin de kötülüklerin de haneye iki kat yazıldığına inanılır. Müslüman alemi bugün camilere kendi seccadesini alarak gidecek ve Cuma namazını kılacak. İlk kez kılacak ya da uzun zamandır kılmamış olanlar ise doğru bir ibadet için Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? Sorusunun yanıtını araştırıyor. İl il 20 Kasım Cuma namazı saatleri de haberimizde yer alıyor.

İL İL CUMA NAMAZI SAATLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR, KAÇ REKATTIR?


Cuma namazı öncelikle dört rekat ilk sünnet, iki rekat farz ve dört rekat son sünnet olmak üzere on rekattır. Camide öğle namazı vaktinde cemaatle kılınır.
Öncelikle "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekat farzını kılmaya. Uydum hazır olan imama." diye niyet ederiz. Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getiririz ve namaza başlarız.
Tekbirden sonra elleri bağlarız ve sessizce Sübhaneke okuruz. Sübhaneke'den sonra bir şey okumayız ve imamı dinleriz.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükuya gideriz.
Rüku'da 3 kere "Sübhane Rabbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbena leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'ala" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'la" deriz.
"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkarız ve ikinci rekata başlarız. Ayağa kalktıktan sonra ellerimizi bağlarız ve hiçbir şey okumadan imamı dinleriz.

İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhane Rabbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbena leke'l hamd" deriz.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'ala" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'la" deriz.

Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata otururuz ve Ettehiyyatü, Allahumme Salli, Allahumme Barik ve Rabbena dualarını okuruz. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüzümüzü sağa çevirir "Es selamu aleyküm ve rahmet'ullah" der selam veririz. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

CUMA NAMAZININ SAHİH OLMASI İÇİN ŞEHİRDE KILINMASI ŞART MIDIR?

İslam bilginleri cuma kılınacak yerin şehir veya şehir hükmünde bir yerleşim birimi olmasını şart koşmuşlardır. Bu hüküm Hz. Peygamberin (s.a.s.), şehir veya şehir hükmündeki bir yerin dışında Cuma namazının kılınmayacağına dair hadisine dayanmaktadır (Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 179). Kaynaklarda geçen bu şehir şartının günümüzde, büyük veya küçük yerleşim birimi olarak anlaşılması gerekir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), ilk cuma namazını, Mekke'den Medine'ye hicreti esnasında Salim b. Avf oğullarının ikamet ettiği Rânûnâ adı verilen bir vadide kıldırmıştır (İbn Hişâm, es-Sîre, I, 494).

Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.), "Bir yerleşim biriminde, sadece dört kişi bulunsa bile, cuma namazı kılmak farzdır." (Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 255) buyurmuştur. Buna göre, farzı eda edecek sayıda cemaatin bulunduğu köy, belde, şehir gibi büyük veya küçük tüm yerleşim birimlerinde kılınan cuma namazı sahihtir. Şu kadar var ki, nerede kılınırsa kılınsın dinen yetkili mercilerden izin alınması gerekir.

CUMA HUTBESİNDE YAPILAN DUAYA "AMİN" DEMEK CAİZ MİDİR?

İslam âlimleri, gerek cuma hakkındaki hadisleri, gerekse Resûlullah'ın (s.a.s.) uygulamasını göz önüne alarak hutbenin esasını teşkil eden rükünler ile sahih bir hutbede uyulması gereken şartları ve hutbenin adabını tespit etmişlerdir (Kâsânî, Bedâiu's-sanâî, II, 196). Hatip hutbe irad ederken cemaatin konuşmasının doğru olmadığını ifade eden hadisler vardır (Buhârî, Cumua, 36; Müslim, Cumua, 11; Muvatta, Cuma, 6; Ebû Dâvûd. Salât, 237; Tirmizî, Salât, 256; Nesâî, Cumua, 22). Hanefi ve Şâfiîler bu hadislere dayanarak zaruret olmadıkça hutbe esnasında konuşmayı mekruh; Hanbelî ve Mâlikîler haram kabul etmişlerdir (Kâsânî, Bedâiu's-sanâî, II, 198; Şirbînî, Muğni'l-muhtâc, I, 429-430). Diğer taraftan yine Resûlullah'ın (s.a.s.) uygulamasını göz önüne alan İslam âlimleri hutbede müminlere dua etmenin mendup veya rükün olduğunu söylemişlerdir (Kâsânî, Bedâiu's-sanâî, II, 196).

Buna göre, hutbenin dinlenmesi, bu esnada başka işlerle uğraşılmaması, konuşulmaması gerekir. Ancak, Hz. Peygamberin (s.a.s.) ismi anıldığında sessizce salavat okunması, hatibin duasına 'âmin' denmesi, konuşma olarak değerlendirilmediğinden, bunların yapılmasında bir sakınca yoktur (Bkz. Kâsânî, Bedâiu's-sanâi', I, 264; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, 35).