SON DAKİKA: Tek tek itiraf ettiler: FETÖ'den yargı mensuplarına da ankesör taktiği

Son dakika haberine göre, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan örgütün sözde Gaziantep'teki "hakim-savcı ablası" Sibel A'nın dosyasında yer alan tanık beyanları, kendisine bağlı yargı mensuplarıyla "ankesörlü telefon" üzerinden iletişime geçtiğini ortaya koydu.

Giriş Tarihi :24 Kasım 2020 , 11:35 Güncelleme Tarihi :24 Kasım 2020 , 11:43
SON DAKİKA: Tek tek itiraf ettiler: FETÖ’den yargı mensuplarına da ankesör taktiği

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından süren kararlı operasyonlarla ortaya çıkarılan ve örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri yapılanmasının deşifresinde önemli bir delil niteliği taşıyan "ankesörlü arama" yönteminin yargı yapılanmasında da kullanıldığı tanık beyanlarında yer aldı.

Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesince "hakim-savcı ablası" olduğu iddiasıyla "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Sibel A'nın dosyasında, etkin pişmanlık kapsamında ifade veren B.Ş. ile F.B'nin beyanlarına yer verildi.

Eski hakim B.Ş, örgütle lise son sınıfta FETÖ'nün dershanelerinde tanıştığını, üniversiteyi kazandıktan sonra dershanedeki öğretmenin yönlendirmesiyle örgüt evinde kaldığını anlattı.

Daha sonra bir arkadaşıyla eve çıktığını ancak davet üzerine "sohbet" toplantılarına katıldığını ifade eden B.Ş, hakim-savcılık sınavına kendi imkanlarıyla hazırlandığını ve staj döneminin tamamını Ankara'da geçirdiğini kaydetti.

Örgüt sohbetleri için çağrılmaya devam ettiğini belirten B.Ş, şu bilgileri paylaştı:

"Staj başladıktan 1-2 ay sonra 0312 alan koduyla başlayan tanımadığım numaradan bir kadın beni aradı. İstanbul'daki arkadaşımdan numaramı bulduğunu ve benimle tanışmak istediğini söyledi. İstanbul'daki ortamları bildiğimden ne olduğunu anladım ve buluşma teklifini kabul ettim. Birkaç gün sonra bir kafede buluştuk. Bu kişi isminin Emel olduğunu ve istediğim taktirde sohbet verebileceğini söyledi.




Ben ilk başta tedirgin yaklaştım ancak yalnızca ikimizin olacağını, başka kimseyi çağırmadığını ve düzenli gelmek zorunda olmadığımı söyleyince biraz da yakın tavırları nedeniyle katılmayı kabul ettim. İlk başlarda düzensiz aralıklarla en fazla ayda bir gibi beni cep telefonumdan yine 0312'li numaradan arardı. Tanıştıktan sonra 3-4 ay kadar sonra tahminen 2014 başı gibi dışarıdan aramasının zor olduğunu söyleyerek cep telefonuma ne olduğunu hatırlamadığım bir program indirdi."

Staj dönemi boyunca Emel'in evine sohbete gittiğini belirten B.Ş, "Hiçbir zaman benden başkası olmuyordu. Baş başa sohbet ediyorduk. Bazen evdeyken kapı çalıyordu. Emel gelen kişi veya kişileri benim olmadığım diğer odalarda ağırlıyordu. Gelen kişilerin kim olduğunu hiç görmedim. Türkoğlu'na atandıktan sonra da bu uygulamayı sildim." ifadelerini kullandı.


Atandıktan 2-3 ay kadar sonra Kahramanmaraş veya Gaziantep alan koduyla bir numaranın kendisini aradığına dikkati çeken B.Ş, telefondaki kadının adının Seher olduğunu ve numarasını Emel'den aldığını söyleyerek görüşmeye başladıklarını aktardı.

"İKİ SORUMLU DA SABİT HATTAN ARADI"
Seher'in de kendisini ankesörlü hattan aradığını vurgulayan B.Ş, "Hem Ankara'da hem Gaziantep'te görüştüğüm bu şahısların gizliliğe riayet etmek amacıyla beni sabit hatlarla aradıklarını ve bu programları telefonuma yüklediklerini anlamıştım. Benim numaramın onlarda olmasına rağmen ben bu şahısların numarasını bilmiyordum. Bu durum bana da garip gelmişti." şeklinde bilgi verdi.

Eski hakim F.B. de üniversite hazırlık döneminde örgütün dershanesine gittiğini, hukuk fakültesini okurken de örgüt evinde kaldığını ifade ederek, üniversite 4. sınıftayken 3 öğrenci evinden sorumlu "bölge talebe mesulü" olduğunu anlattı.

"SAKAT KALIRSIN" DİYE TEHDİT ETMİŞLER
Örgütün hakim-savcı sınavına yönelik hazırladığı ve soruların verildiği "çalışma evinde" kaldığına işaret eden F.B, şöyle konuştu:

"Beni bu eve getiren hakim adayı, arada bir eve gelerek ders çalışmamızı takip ediyordu. Eve ilk geldiğimiz günlerde Kur'an-a el bastırarak bu evde kalan kişilerle ilgili kimseye bilgi vermeyeceğime dair, söylediğim taktirde sakat kalacağım gibi ifadelerle geçen ağır bir yemin metni okuyarak bize yemin ettirmişti. Bize kendilerinin hazırladığı özel soru kitapçığı vermişlerdi. İçerisinde çıkan eski sorular da vardı. Birçok soru kitapçığı çözmüştüm. Sınavı kazandım, daha sonra mülakata giren tüm arkadaşlar mülakatı kazandı."

Adıyaman'a hakim olarak atandığını, burada da yine örgüt üyesi karı-kocayla tanıştığını belirten F.B, "İlk görüşmeden 1-2 ay sonra cep telefonumdan aradılar. Yine sabit bir hattı. Gaziantep'e davet ettiler. Karı-koca beni Gaziantep otogarında karşıladılar. Bir eve gidip sohbet ettik." şeklinde bilgi verdi.

ANKESÖRLÜ TELEFONLA ARAMA GEREKÇELİ KARARDA
Öte yandan, Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün "hakim-savcı ablası" olduğu iddiasıyla yargılanan "Seher" kod adlı Sibel A'ya verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasının gerekçeli kararında şu ifadeler yer aldı:

"Tanık B.Ş'nin sanığın kendisinden sorumlu olup, Kahramanmaraş'a tayini çıktığında ankesörlü telefonla arayarak sohbete çağırdığı, kendisini 'Seher' olarak tanıttığı, mutat olmayan aralıklarla sohbet ettiği ve sanığa himmet verdiği, yine tanık F.B'nin sanığın kendisini ankesörlü telefondan arayarak buluşma sağlayıp FETÖ adına görüştüğü anlaşılmıştır."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN