Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu toplandı! Koronavirüse karşı yeni tedbirler mi gelecek? Prof. Dr. Tevfik Özlü'den flaş açıklamalar

Dünyayı kasıp kavuran yeni tip koronavirüs vakaları Türkiye’de de yeniden yükselişe geçti. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu vakalardaki artışı değerlendirmek üzere toplandı. Geçtiğimiz hafta Başkan Erdoğan’ın açıkladığı kısıtlamaların ardından bu hafta yeni tedbirlerin geleceği konuşuluyor. Peki koronavirüse karşı yeni tedbirler gelecek mi? Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü çarpıcı açıklamalarda bulundu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :25 Kasım 2020 , 17:31 Güncelleme Tarihi :25 Kasım 2020 , 17:38
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu toplandı! Koronavirüse karşı yeni tedbirler mi gelecek? Prof. Dr. Tevfik Özlü’den flaş açıklamalar

Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı bugün saat 17.00'de toplandı. Toplantının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklama yapması bekleniyor. Öte yandan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Özlü, yeni tedbirler gelecek mi sorusuna yanıt verdi, ağır hasta sayısının neden arttığını açıkladı. Özlü açıklamasında yerli aşı çalışmalarıyla ilgili de önemli değerlendirmelerde bulundu.

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu toplantısı geçen hafta Pazar günü ani bir kararla toplanmıştı. O toplantının ardından yeni kararlar alınmış ve Başkan Erdoğan yeni tedbirleri açıklamıştı. Bu tedbirler kapsamında bu hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması uygulanmıştı. Cuma günü itibariyle de kafe-restoranlarda oturmak yasaklanmış sadece paket servise geçilmişti.

BAKAN KOCA AÇIKLAMA YAPACAK
Bugün itibariyle Bilim Kurulu yeniden toplandı. Her geçen gün vaka sayısı artıyor. Olası bir durumda yeni tedbirlerin alınması bekleniyor. Aşı çalışmalarının da masaya yatırılması bekleniyor. Toplantı bugün saat 17.00'de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında başladı. Saat 19.00'da da Bakan Koca'nın açıklama yapması bekleniyor.

SON KISITLAMALARIN ETKİSİ YENİ GÖRÜLECEK
A Haber canlı yayınına bağlanan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlü, şu açıklamaları yaptı:


Maalesef artışlar devam ediyor. Bundan 1 hafta-14 gün önceki durumları yansıtıyor. Henüz daha son kısıtlamaların etkisinin görüleceği zamana yeni yeni gireceğiz. BU artışlar beklenen bir durum. Bu artışlar olduğu için bu tedbirler geldi. Üzücü ama şaşırtıcı değil.


Bu artışlar bu tedbirlerin ne kadar lüzumlu olduğunu gösteriyor. Muhtemelen önümüzdeki hafta pazartesiden itibaren duraklama ve düşüş başlayabilir. Umarım bunu başarırız. Başaramazsak daha sıkı tedbirlere ihtiyaç duyulabilir. Ben böyle olmasını hem istemiyorum hem de olmaz diye umut ediyorum.

NE GİBİ TEDBİRLER GELEBİLİR?
(Daha sıkı tedbirler derken ne gibi tedbirler gelebilir?) İnsan hareketliliğini kısıtlamalar gelebilir ama bunları bugünden konuşup karamsar bir şey vermek istemiyorum. Çok da telaffuz etmek istemiyorum. Toplumsal alanda alınan tedbirler yeterli, ben bunların işe yarayacağını inanıyorum. Ama burada önemli olan bu tedbirleri by-pass etmemek lazım. Kısa devre yapıp bunları geçersiz hale getirmememiz lazım.



Çünkü ciddi anlamda insan hareketliliği azaldı. 30 milyondan fazla insan bu tedbirlerden etkileniyor ve sokağa çıkması azaldı.

Mutlaka işe yarar. Ama bu 30 milyon insan evde bir araya gelirse konu-komşu, eş-dost, akraba, arkadaşlar birlikte oturup kalkıp, yemeler-içmeler, kutlamalar, birlikte maç seyretmeler olursa bu tedbirler işe yarmaz hale gelebilir. O zaman daha sıkı tedbirlere ihtiyaç duyulabilir. Bunu yapmamak lazım. Hepimiz zorluk çekiyoruz, bedel ödüyoruz bari boşa gitmesin çektiğimiz bu sıkıntılar, sonuç alalım da en az hasarla çıkalım.

Yoksa hem bu kısıtlamalardan maruz olacağız hem de yeni kısıtlamalara ihtiyaç duyulacak. Gerek yok. Bu süreçte yalnız olacağız, evimizde olacağız. Eş-dost-akrabalarla birlikte olmayacağız. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor.

AĞIS HASTA SAYISI NEDEN ARTIYOR?
Maalesef böyle bir algı var. Sosyal medyada işi bilmediği halde cesurca konuşan insanlar var. Grip gibi hastalık, abartılıyor, hafif seyrediyor gibi ifadeler yayılıyor. Evet bazılarında hatta çoğu kişide hafif seyrediyor. Ama sizde nasıl seyredeceğini önceden bilmiyorsunuz ki. Çok dramatik hastalarımız var maalesef. Çok kaybettiğimiz vakalarımız var. Hem genç hem kronik rahatsızlığı yok ve çok ağır şekilde seyrediyor ve kaybediyoruz. Ben bildiğim için korkuyorum. Benim için en iyisi hasta olmamak, enfekte olmamak. En güvenli yol bu. Hasta olduğumda hafif mi ağır mı seyredecek? Tekrar hayata dönebilecek miyim? Bunlar belli değil.

Türkiye'de şu anda 4500'den fazla ağır hasta var. Bu vefatlar buradan oluyor. Önümüzdeki günlerde daha çok vefat sayıları ile karşı karşıya kalabiliriz. Bunu görebiliyoruz. Yoğun bakım doluluk oranlarımız yüzde 70'i geçti. Ama özel yoğun bakımlar var. Oraları dışarıda bırakırsanız bu doluluk oranı daha yüksek. Kimse kendini güvende hissetmesin. Ben hasta olursam hafif atlatırım ya da hasta olursam hastanede tedavi olurum iyileşirim diye düşünmesin. Öyle olmayabiliyor. Bu hesap doğru çıkmayabilir.

Garantisi yok ki. Kimse nasıl seyredeceği belli değil. Hayat bu kadar ucuz değil. Böyle bir riske bir insan nasıl girebilir?

YERLİ AŞIDA UMUT VAR MI?
Kesinlikle. Çok sevindirici gelişmeler. Türkiye'de şu anda aşı deneme amaçlı üretiliyor. Bu altyapıya sahip olduğu ortaya çıktı. Aşı üretilebiliyor. Aşının etkili ve güvende olduğunu gösterecek çalışmaların sonucunda yaygın üretime ve piyasaya aşı sevkine geçilecek. Bu da biraz zaman alacak. Faz 1 çalışmaları gayet iyi gidiyor. Faz 2 çalışmaları yakında başlayacak. Nisan ayı gibi tamamlanacak diye umut ediyoruz.

Sağlık çalışanları çok yoğun bir yük ve stres altında. Hastanelerdeki yoğunluk artıyor. Yoğun bakım doluluğu artıyor. Kapasitemizi zorlamamalıyız. Şu anda yönetilebilir durumda gidiyor. Hastalarımızın hepsine gerekli hizmeti veriyoruz.

Ama hasta ve ağır hasta sayısında artış var. Bu sürdürülemez. Bu şekilde devam ederse illa bir yerde tıkanacağız. O zaman isteyen hastaneye yatamayabilir ya da yoğun bakım yatağı bulunamayabilir, tedavisiz kalabilir. Böyle sorunlar yaşanabilir. Tedbirler bunu önlemek için alındı. Ne kadar yorulsak da stres altında kalsak da canla başla çalışıyoruz. Enfekte olan, maalesef kaybettiğimiz meslektaşlarımız var. Ama moral motivasyonlarımız iyi. İşimizi yapmaktan çok mutluyuz ama sağlık konusunda tedbir alarak toplumun bize yardımcı olması, yükümüzü hafifletmesi lazım.