İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları girişindeki duruşma salonunda görülen davada 16 Kasım günü Cumhuriyet savcısı, davanın esasına ilişkin mütalaasını açıkladı. Ardından savcının mütalaasına karşı savunmalarını yapmaları istenen sanıklar mahkeme heyetinden 2 ay süre istedi. Heyet sanıklara 15 gün süre verdi ve pazartesi günü sanıkların son savunmalarının alınmasına başlandı.
MAHKEMEYİ SABOTE EDİYORLAR
Bu kez sanıklar koronavirüs bahanesiyle mahkemeye gelmek istemediklerini bildirdi. Ancak mahkeme başkanı zaten tutuksuz sanıkların duruşmalara gelme zorunluluğunun kaldırıldığını belirterek, sadece mahkemede savunma yapmak isteyenlerin sırası geldiğinde duruşmaya gelmesinin yeterli olduğunu açıkladı.
Buna rağmen tutuksuz sanıklar hep birlikte duruşmalara gelmeye devam etti. Son savunmalarını yapmaya başlayan sanıklar, koronavirüs nedeniyle canlarını tehlikeye atıp, duruşmalara gelmek zorunda bırakıldıklarını söyledi. Mahkeme başkanı tekrar, istemeyen sanığın duruşmalara gelmeyebileceğini, böyle zorunluluk olmadığını açıkladı. Sanıklar bu kez "Tabi ki geleceğiz, duruşmalara gelmeden olmaz" şeklinde açıklama yaptı.
SOSYAL MEDYAYI TROLLEDİLER
Manipülasyonlarıyla davayı uzatma çabalarını mahkeme dışına da taşıyan Oktarcılar, sosyal medyada kampanya başlattı. Twitter'da koronavirüse rağmen mahkeme gelmek zorunda bırakıldıkları yalanını paylaşan örgüt mensupları, Adalet Bakanlığı'nı da etiketleyerek TT olan algı operasyonları ile yargıya baskı oluşturmaya çalıştı. Sanıklar yalanlarını desteklemek için davanın görüldüğü mahkemeden değil de başka adliyeden eski, kalabalık görüntüler içeren fotoğraflar da kullandı.