RTÜK, Habertürk televizyonunun 28 Kasım 2020 tarihindeki "Gerçek Fikri Ne?" isimli programına konuk olan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın "… öyle bir noktadayız ki Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin ordusu Katar'a satılmış, ben değer biçemiyorum. 20 milyar dolar olduğu söyleniyor, 50 milyon dolara satılmış. Birileri mandacı olmuş." şeklindeki ifadeleri sonrası Habertürk'e 5 kez program durdurma ve en üst sınırdan idari para cezası müeyyidesi uygulandı.
Karara tepki gösteren Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Twitter hesabından RTÜK üyelerine tehditler savuran bir mesaj yayınladı. Altaylı, kısa sürede binlerce kişiye ulaşan mesajı daha sonra sildi. Altaylı'nın kahraman ordumuza yapılan hakaretleri görmezden gelerek RTÜK'ü hedef tahtasına koyması tepki çekti.
RTÜK'TEN DERS GİBİ AÇIKLAMA!
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Sıfatı ne olursa olsun hiç kimsenin bir yayında ordumuza hakaret etmeye hakkı yoktur. Verilen ceza, haber kanalının geneliyle ilgili değil, söz konusu ismin beyanlarının yer aldığı programa ilişkindir." ifadesini kullandı.
RTÜK'ün, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın konuk olduğu programda, Türk ordusuna yönelik ifadelerini yayımlayan Habertürk televizyonuna 5 kez program durdurma ve en üst sınırdan idari para cezası müeyyidesi uygulamasına dair yaptığı yazılı açıklamada Şahin, Üst Kurul'da bir tek kişi tarafından alınması mümkün olmayan kararların yargıya açık olduğunu belirtti.
Şahin, başkanlığını yürüttüğü Üst Kurul'un 2 Aralık'taki toplantısında bir izleme uzmanının raporunu gündemine alarak yayına ilişkin kararını verdiğini ve gerekçesinin kamuoyuna açıklandığını anımsattı.
İki gündür RTÜK'ü ve şahsını hedefe koyan tartışmaları dikkatle ve ibretle izlediğini ifade eden Şahin, "Üzülerek görüyorum ki kahraman ordumuza yapılan hakareti konuşan yok. Bir kişi, herkesin izleyebileceği bir yayında Türk Silahlı Kuvvetlerine söylemekten imtina ettiğim şekilde dil uzatıyor, yayının sorumlusu ise adeta izlemekle yetiniyor. Sıfatı ne olursa olsun hiç kimsenin bir yayında ordumuza hakaret etmeye hakkı yoktur. Verilen ceza haber kanalının geneliyle ilgili değil, söz konusu ismin beyanlarının yer aldığı programa ilişkindir." değerlendirmesinde bulundu.
"ORDUMUZA UZATILAN DİL KESİNLİKLE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN BİR PARÇASI OLAMAZ"
Şahin, RTÜK üyeleri ve çalışanlarının kanunun verdiği yetkiyle görevlerini yerine getirdiklerini, özveriyle görev yapan Üst Kurul uzmanlarını diline dolayarak haksızlık edenlerin, çalışma arkadaşlarının kişilik haklarına saldırdığını belirtti.
Üst Kurul denetiminde olan bir mecrada, RTÜK aleyhinde, görevini yerine getirerek aldığı kararı acımasız bir üslupla eleştiri sınırlarını aşarak, tezyif eden yayınların dikkatlerinden kaçmadığını bildiren Şahin, şunları kaydetti:
"Hiçbir yayın kuruluşu RTÜK'ün hasmı değildir, olamaz da. Bu kapsamda ilgili kanalın RTÜK'ü hasmı gibi gösteren bir yayın politikası yürütmesi kabul edilemez. Kanal hakkında verilen kararla ifade özgürlüğüne müdahale edilmiş gibi algı oluşturmak maksatlı bir yaklaşımdır. Bağımsızlığımız ve egemenliğimizin güvencesi olan ordumuza uzatılan dil kesinlikle ifade özgürlüğünün bir parçası olamaz, zaten böyle bir konuda ifade özgürlüğünden de bahsedilemez. Yayın kuruluşunun ekranlarına çıkan seçme isimlere sormak istediğim bir soru ise Türk ordusuna olmadık hakaret eden programı ve hakaret sahibini ne zaman kınayacaklarıdır? Keşke RTÜK aleyhine yapılan bu planlı yayınlar, kahraman askerlerimize hakaret edilirken de yapılabilseydi. RTÜK olarak halkımızın göz bebeği olan ordumuz başta olmak üzere milli ve manevi değerlerimizi korumaya devam edeceğiz."