Kayme Saray'ının restorasyon projesinin 2018 yılında tamamlandığını anımsatan Öztürk, "Bu bölgede 1909-1910 yılları arasında inşa edilmiş 2 katlı geleneksel sivil mimari tarzında inşa edilen ve Bölge Kurulu tarafından tescil edilen Kayme Sarayı yer almaktadır. Bu yapının 1998 yılında ilk proje ve araştırma çalışmalarını gerçekleştirdik. Daha sonraki süreçlerde Hakkari Valiliği, İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansının katkılarıyla, projesi Van YYÜ tarafından hazırlanan yapının onarımı 2016-2018 yılları arasında tamamlanarak şu anda tamamıyla kullanıma hazır bir konumda yer almaktadır.
Bu tarihi yapının hemen kuzeybatısında oldukça geniş bir alanda yer alan tarihi ve tescilli bir mezarlık alanı da vardır. Mezarlık içerisinde Taha-i Hakkari Hazretleri'nin türbesi yer almaktadır. Taha-i Hakkari Hazretleri bölgede ve Anadolu'da Nakşibendi Tarikatının kurucuları arasında yer almaktadır. Bu açıdan da son derece önem arz etmektedir" diye konuştu.
"TASVİP EDİLECEK BİR DURUM DEĞİL"
Tarihi ve dini yapıların içki kutularına tasarlanmasının her kesim tarafından tepki göreceğini dile getiren Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İçki firmasının Kayme Sarayı'nın kullanılmasının bugünkü koşullar içerisinde değerlendirilmesiyle her kesimden çok ciddi tepki alacağını söyleyen Öztürk, "İçki firması tarafından o günkü koşullar dahilinde 'Türkiye serisi' diye bir seri çıkartılmış. Her ilde önemli tarihi yapıların o içki şişesinde kullanılmasının çok doğru olduğu kanaatinde değilim. Çünkü bu toplumun hemen hemen her kesimi tarafından kabul görülen önemli yapılarıdır. Bunların o tür yerlerde kullanılması yapının ruhuna aykırıdır. Pek tasvip edilecek bir durum değil, ama bu olayları düşünürken o günkü koşullar dahilinde bu konuyu değerlendirmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim. Eminim şu an için böyle ve buna benzer bir uygulama olduğunda ülkemizdeki tüm halk ve idareciler tarafından tepkiyle karşılanacaktır. Çok da doğru olduğu düşüncesinde değilim."