MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Basiret sahibi aziz milletimiz, arkasında durduğu istikrarlı yönetimi antidemokratik yollardan iktidardan indirmeye ve rüştünü ispat eden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni yok etmeye dönük kirli oyunları görüyor ve gaza gelmiyor." ifadesini kullandı.
Gündeme ilişkin yazılı açıklama yapan Yalçın, koronavirüs salgınının yarattığı sorunlarla başarılı şekilde mücadele eden, halkın güçlü desteğini ve Cumhur İttifakı'nın kararlılığını arkasına alan yönetimin icra mevkisinde olduğunu ancak kriz çığırtkanlarının çeşitli bahanelerle ortalığı velveleye verdiğini belirtti.
Yalçın, "kimi kaos bezirganları"nın durduk yere entrika masası kurduğunu, "kimi demokrasi düşmanları"nın demokratikleşme yaveleri okuduğunu ve "kimi sistem muarızları"nın anayasa ve sistem tartışmaları açmaya çaba gösterdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Lakin basiret sahibi aziz milletimiz, arkasında durduğu istikrarlı yönetimi antidemokratik yollardan iktidardan indirmeye ve rüştünü ispat eden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni yok etmeye dönük kirli oyunları görüyor ve gaza gelmiyor. Sandık marifetiyle ve güçlü halk desteğiyle iş başında bulunan bir iktidara karşı, siyaset mühendisliği metotları kullanılarak kargaşanın ve demokrasi dışı müdahalelerin tohumlarını serpmeye çalışanların kirli tezgahları, millet iradesinin yalçın duvarına çarpıyor."
"CUMHUR İTTİFAKI GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEDİ"
Mevcut yönetimin dinamik şer güçlerin, antidemokratik kurumların ve siyaset dışı aktörlerin marifetiyle iş başına gelmediğini belirten Yalçın, "Cumhur İttifakı da gökten zembille inmedi. Şu anda güçlü bir halk idaresi ve Cumhur İttifakı'nın siyasi kudretiyle icra mevkisinde olan bir hükümet var. Bu sayede ülkedeki bütün sorunlara rağmen istikrar ve huzur iklimi var." ifadelerini kullandı.
Yalçın, şöyle devam etti:
"Ayrıca tıkır tıkır işleyen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne halkın desteği artarak sürüyor. Gerek koronavirüs gündeminde, gerek Suriye, Doğu Akdeniz ve Libya gibi uluslararası krizlerde, gerekse AB ve ABD ile ilişkilerde takip edilen tutarlı ve haysiyetli politikalarla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi rüştünü ispatladı. Halkın da tasvip ve desteğini kazandı. Bundan ala demokrasi mi olur? CHP, HDP ve İP gibi partiler, iktidara gelecek halk desteğini alamayınca tribünlere mesaj yollayıp hiç olmazsa kendi tabanlarını konsolide etmek için demokratikleşme palavralarını gündemde tutmaya çabalıyor. Soruyoruz! Bugüne kadarki politikalarla kin, nefret ve düşmanlık üretmekten, binlerce masum Kürt kökenli vatandaşımızın ölümüne yol açmaktan, bin yıllık kardeşliğimize zarar vermekten başka HDP'lilerin ellerine ne geçti?"
Açıklamasında "Jakoben ve müdahaleci zihniyette ısrarla, meşru iktidarları devirmek için antidemokratik yöntemlere başvurmakla CHP'nin eline ne geçti? Yalan ve entrikadan vazgeçmemekle İP ne kazandı?" diye soran Yalçın, şunları belirtti:
"CHP, 15 Temmuz'un hemen ardından milli mutabakat zemininden koparak FETÖ'cülerin ve PKK'nın siyasi kanadının yanında konuşlanmıştır. CHP, Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getiren FETÖ darbesi sonrasında hukukun üstünlüğünden taviz verilmeden, kamuoyunun ve bütün dünyanın gözleri önünde, şeffaf bir anlayışla yargılanan vatan hainlerinin gül hatırı için hukuk ve adalet şampiyonluğuna soyunmuştur. İP ise hala darbe senaryoları peşindedir. İP adına HDP/PKK ile anayasa yapma amacıyla masaya oturan A. Kamil Erozan'ın 2021 yılının ikinci yarısında iktidarı devralacaklarını açıklaması, müdiresinin '15 Temmuz'da başbakan olacağım.' teranesini hatırlatmaktadır."
Yalçın, HDP'nin kapatılması talebine karşı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in tavrını eleştirerek, "Millet bunları hep ayrılıkçı, hizipçi, Amerikancı, FETÖ'cü ve Soroscu tutumlarıyla hatırlayacaktır. Bu şüphe ve güvensizlik, sırtlarına bir yafta veya damga gibi yapışmış; bırakın siyasi hayatlarını, ölünceye kadar peşlerini bırakmayacaktır." görüşünü savundu.
Akşener için "Kripto Ablanın; hemen her konuda çıkar devşirmeyi yeğlemesi ve milletin acılarına sırtını dönmesi, utanç vericidir." ifadesini kullanan Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bülent Arınç ve Numan Kurtulmuş ile ilgili olarak da İP müdiresi aklınca müzevirlik yapmakta, Cumhur İttifakı ve milletle MHP'nin arasını bozmaya çalışmaktadır. Necis suyla abdest alınamayacağına göre; şeytanlık, yalan, iftira ve desise ile de MHP'nin millet vicdanında edindiği yerin yok edilmesi mümkün değildir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin CHP-İP-HDP şer ittifakına gösterdiği tepki ve tedbirler zillet blokunu telaşlandırmıştır. FETÖ iltisaklı partileri aynı ipe dizerek 'ittifakı genişletmek ve demokrasi kılıfına uydurmak' çabasındaki CHP'nin asıl amacı ittifakın içeriden çatısı olmak, dışarıdan ise HDP'yi destekleyici çatı haline getirmektir."
Yalçın, açıklamasında şunları kaydetti:
"Anlaşılan, ülkemizdeki istikrar ve sağlam halk desteği, müzmin muhaliflerin ve felah bulmaz muarızlarımızın uykusunu kaçırmaktadır. Sanki ortada içinden çıkılamayan bir kriz, ülkenin yönetilememesinden doğan bir otorite boşluğu, en önemlisi de bir halk hoşnutsuzluğu varmış gibi ısrarla kaos çığırtkanlığı yapılması da bu tahammülsüzlük nöbetlerinden kaynaklanmaktadır. Bizden söylemesi…
Asıl parmağı size bizzat halk sallayacak. Halka kulak vermeyip üç maymunu oynayarak kriz tellallığı yapanların demokrasi kabristanında biten ibret verici ve acıklı encamına dair yakın tarihimizde bir yığın örnek mevcuttur."