'DEPREM BİZİM GERÇEĞİMİZ, ARTIK EYLEME GEÇMEMİZ LAZIM'
Özmen, Anadolu'da kesinlikle bir depremin beklendiğini de vurgulayarak, "Anadolu'da çok fazla sayıda diri fay olduğu için deprem kesinlikle olacak. Bunun yerini, zamanını net olarak söylememiz mümkün değil. Anadolu'nun ilk zamanlarından beri bu bölgelerde hep deprem olmuş. İlerleyen yıllarda da mutlaka belirli yerlerde bu depremler olacak. Yani deprem bizim gerçeğimiz. Bir kere bunu kesinlikle kabul edip biz artık 'deprem ne zaman olacak, nerede olacak' söyleminden çıkarak artık eyleme geçmemiz lazım. Yani deprem riskinin azaltılması çalışmaları son derece önemli; deprem olmadan önce neler yapılması gerekiyorsa bunları bir ortak akıl çerçevesinde birey, yerel yönetim ve merkezi yönetim el ele vererek ülkemizi diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kısa sürede depreme hazırlıklı bir ülke haline getirebiliriz" diye konuştu.
'BÜYÜK DEPREM OLASILIĞI HER YIL ARTIYOR'
Doç. Dr. Özmen, her 6 yılda bir Türkiye'de büyük bir deprem olma ihtimalinin var olduğuna dikkat çekerek, "120 yıllık kayıtlara baktığımızda ki bunu Afet ve Acil Yönetim Başkanlığı da açıkladı; her 6 yılda bir 7'nin üzerinde deprem olduğu söyleniyor bize. Son 50 yıllık verilere baktığımızda Gediz depreminde Van depremine kadar 5 büyük deprem meydana gelmiş. Halbuki bu istatistiklere baktığımızda sayının 8-9'u bulması gerekiyor. Bu verilere bakarak büyük bir deprem olma olasılığının da her geçen yıl yükseldiğini söyleyebiliriz. 7'nin üzerinde en son 2011 yılında oldu. Dolayısıyla da üzerinden 9 yıl geçti. Ondan dolayı 7 ve 7 üzerinde deprem olma olasılığı şuan ortada duruyor. Maalesef bu gerilimlere bağlı olarak Türkiye'nin bir yerlerinde bu deprem olacak" ifadelerini kullandı.
'TEHLİKE AVI İLE RİSKLİ YERLER BELİRLENMELİ'
Depremle mücadelenin bireyden başladığına vurgu yapan Doç. Dr. Özmen, "Yani vatandaşlar olarak üzerimize düşen görevi yapmamız lazım. Yerel yönetimler ve merkezi yönetimlerin de üzerine düşen görevleri yapması lazım. Biz her şeyi merkezi ya da yerel yönetimlerden beklersek bu iş içinden çıkamayız. Vatandaş bir kere öncelikle bulunduğu yerin deprem veya diğer afetler açısından tehlikesi nedir onun tespitini yapması lazım; ilgili yerlerden öğrenmesi lazım. Daha sonra binasının deprem açısından riskli olup olmadığı yönünde bilgisini öğrenmesi gerekiyor. Bundan sonra da evde Aile Deprem Planı'nın yapılması lazım. Bunun deprem olmadan önce yapılması lazım. Tehlike avı yaparak evimizde riskli olan yerler nereler, yıkılarak, devrilerek bize zarar verme ihtimali olan eşyalar var mı gibi durumların bakılması lazım. Deprem sırasında ne yapılmalı, evde güvenli yerler nereler; bunların bir plan kapsamında da belirlenmesi lazım" ifadelerini kullandı.