Doç. Dr. Ece Baban: ABD - Rusya dengesinden vazgeçelim

Fenerbahçe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ece Baban, TAKVİM'e özel açıklamalarda bulundu. Gündemi değerlendiren Baban, "ABD - Rusya dengesinden vazgeçelim" dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :21 Aralık 2020
Doç. Dr. Ece Baban: ABD - Rusya dengesinden vazgeçelim

Fenerbahçe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ece Baban, gündemi Takvim'e değerlendirdi.

Başkan Trump iktidarının son döneminde Türkiye'ye karşı yaptırım kararı almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Trump'un yaptırım hamlesi, Türkiye'nin sadece S-400 meselesi değil, ABD'nin Türkiye'nin bir takım hamlelerinden ve aynı zamanda, ABD'nin kendine müttefik olarak belirlediği ülkelerin rahatsız olduğu konulardan dolayı alındı. Bir takım sınırlandırma isteğinden kaynaklanan yaptırımlar olduğu kanaatindeyim.

Bu da Türkiye'nin geliştirdiği özellikle Savunma Sanayi'ni hedef alarak aslında bze çok önemli bir mesaj veriyor.

BAĞIMSIZ SAVUNMA SANAYİ SORUN OLDU

Türkiye bu mesajdan ne anlaması gerekiyor?

S-400 Füze Savunma Sistemi gerekçesiyle Savunma Sanayi'ni hedef alan bir yaptırım bunlar. Türkiye'nin Savunma Sanayi'ni sınırlandırmak isteniyor. Biz bu alanda ne yapıyorsak Amerika'dana aldığımız bir takım parçalarla bu alanda bir takım işler yapıyoruz. Yaptırımlarla Türkiye'nin üretim kapasitesini düşürmek, zaman kaybettirmek, savunma sanayinin yükselişini durdurmaya yönelik bir mesaj verdi ABD...

SORUN S-400 DEĞİL, BAĞIMSIZ SİLAH SANAYİ VE POLİTİKA OLUŞTURMAK

Bizim açımızdan durum nedir?

Bu olay Türkiye'yi çok ciddi oranda etkilemeyecektir. Türkiye alternetifler arayarak üretimine devam edecektir. Ama şunu bilmemiz gerekiyor sadece S-400'lerden yola çıkarak CAATSA (Amerika'nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası) yaptırımlarının yapılmadığını, Savunma Sanayi'ne bu sınırlandırmanın Yunansistan'ın rahatsızlık duyduğu konular ( Türkiye'nin kendisinin geliştirdiği silahlar, İHA, SİHA. droneler ), Doğu Akdeniz, Suriye, PYD meselesi gibi Türkiye ile ABD'nin ters düştüğü noktalarda Türkiye'yi zor durumda bırakmaktır. Türkiye bu sorunlar karşısında mücadele verirken Savunma Sanayi alannında da mücadele vermesi amaçlı yaptırımlar oluşturuldu. En hafiflerinin seçilmiş olduğu söylense de NATO üyesi bir ülkeye karşı yaptırımlar çok ağır bir karardı.

Yaptırım kararı Türkiye'nin bağımsız silah sanayi oluşturmasını Amerika istemiyor mu?

Evet ABD Türkiye'nin bağımsız silah sanayi oluşturmasını istemiyor. ABD kendisinin belirlediği ölçülerde Türkiye'nin güvenlik önemleri almasını istiyor. Aslında global aktörler, bölgesel aktörlerin güçlenmesini istemiyorlar. Dolayısıyla Türkiye'nin böyle bir güçlenmesi olduğunda da özellikle siz silah ve savunma sanayini geliştiriyorsanız bu durumda egemenliğiniz ve bağımsızlığınız oluşmuş oluyor. Bu olay ABD gibi global aktörler bu durumdan memnun olmaz ve bunu istemezler. Çünkü dünya üzerinde hegemeonyasını uygulayacak alanlar da adaralmaya başlamış oluyor. Amerika bunu yaparak kendisine bağımlılığı sağlamaya çalışmakta ve ileriye dönük bunu inşa etmek istiyorlar.

BİDEN İLE ÇATIŞMA ALANIMIZ, PYD

Biden ekibini netleştiriyor. Onun gelişi ile ilşkilerimiz nasıl olacak?

Biden döneminin Türkiye açısından çok negatif geçeceği kanaatinde olanlardan değilim. Biraz daha temkinli pozitif geçececeği kanaatindeyim. Nato'nun güçlenmesi açısından Biden, Türkiye'nin stratejik açıdan önemli konumuna vurguları var... Ekibine baktığımızda sorun yaşayabileceğimiz en önemli konunun PYD olduğunu görmekteyiz. Trump'ın yaptırım kararları ocak 20'ye kadar, Biden'in Orta Doğu'da yapmak istediklerinin engellenmesine yönelik olduğudur. Trump, İran, İsrail politikalarında Biden'in elinden yeni politikalar uygulamasını engellemeye çalıştığını görüyoruz.

Türkiye nasıl pozisyon alamalı?

Türkiye bu konularda yaşanacak sorunlara yönelik proaktif çalışmalar yapması gerekiyor. Türkiye S-400'lerinde önüne geçecek olan PYD konusunda ciddi çalışmalar yapması gerekiyor. Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve terör konusunda çok ciddi hazırlıklar yapması gerekiyor. Özellikle terör konusunda uluslararası kamuoyunu ikna edip algı yönetimini oluşturması gerekiyor.

BÖLGEDE TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA KARŞI POLİTİK GÜÇ OLARAK YPG/SDG DEVREYE SOKULUYOR

Son günlerde Kuzey Irak'ta PKK – PYD konuları ile ilgili gelişmelerin Biden politikası ile ilgsi var mıdır?

Kuzey Irak'taki gelişmelerin Biden'dan ziyade Amerikan politikası ile alakası var. Bu bölgede Sincar'ın PKK'dan arındırılması amaçlanmakta. Sincar bir süre önce DEAŞ saldırısına karşı peşmergelerin mücadele veremeyince PKK tarafından yerleşilen yerdir. Sincar aynı zamanda Kadil'e alternetif bir bölgedir. Saldırı ile yerel nüfus göç etmek zorunda kalmış ve yeni nüfus planlamalarının yapıldığını da görüyoruz. Suriye'de PYD ve SDG'nin terörden arındırılarak bir anlamda PKK'nın varlığının ortadan kaldırılmak istendiğidir. PKK terör örgütü olarak görülüp onun yerine Suriye'de SDG'nin terörden arındırılmış bir güç olarak bütün dünyaya kabul ettirilmesi amaçlanmakta. Türkiye bu konuda çok ciddi çalışması gerekiyor. Çocuk ve kadın savaşçılar konusunda ciddi çalışmalar yaparak terör konusunda uluslararası alanı ikna etmesi gerekiyor. PKK'yı terör örgütü olarak görüp onun yerine PYD ve SDG'i terörden ayrıştırma amaçlanmakta... PYD'nin silahtan arındırılmış siyasi bir güç olarak göstermeye çalışılmakta.

TÜRKİYE, RUSYA İLE ABD ARASINDA DENGE POLİTİKASINDAN VAZGEÇMEK ZORUNDADIR

Yeni dönemde bölgede artık Rusya'da yerleşmiş durumda. Biden döneminde bölgedeki dengeler nasıl olacaktır?

Biden Nato'ya önem verdiği için Türkiye ilişkiler iyi olabilir. Ama Türkiye ile ABD arasında o kadar çatışma alanları var ki... Buna karşın S-400'leri Rusya'dan aldık ama Rusya ile de çok konuda çalışıyoruz. Rusya ile de inişli çıkışlı ilişkilerimiz var. Anlatığımız konular gibi çatışmalı konularımız var. Bugüne kadar Türkiye ABD ile Rusya arasında dengeleyici bir rol izlemişti.

Biden ile birlikte Türlkiye bir Nato üyesi olarak Rusya ile ilişkilerini ayrı tutup iki taraflı bir çıkar sağlayabilecek bir strateji uygulaması gerekiyor. Bir Nato üyesi olarak belirli bölgelerde Rusya'nın genişlemesine karşı pozisyon alabilir. Ama Türkiye artık Amerika ile Rusya arasında biraz ondan biraz bundan politikalar izleyemez. Rusya ile ayrı bir ilişkiler dosyası, Amerika Birleşik Devletleri ile ayrı ilişkiler dosayası oluşturmak zorundadır. Türkiye artık ABD ile Rusya arasında köprü vazifesi göremez. Türkiye bir Nato üyesi olarak çıkarlarıma göre politika izlemek durumundayım diyerek stratejilerimi yüksek sesle dillendirmek zorundayım diyenbilmesi gerekir.

Global aktörler kendisine bağımlı bir Türkiye yapmak isterler. Kendi içinde güçlenen, egemenliğinin çiğnenmemesi ve bu konuda direnen bir Türkiye, bağımlı kalmasını isteyen ülkelere karşı yeni politikalar geliştirmek zorundadır.


ALİ DEĞERMENCİ / NASIL OLUYOR?