İşte Sabah Gazetesi yazarı Melih Altınok'un "Olay TV olayında kafama takılan iki soru" başlıklı yazısı
Cavit Çağlar'ın Olay TV projesi bir ayı doldurmadan patladı. Geçtiğimiz gün kanalın tüm çalışanları canlı yayında alkışlarla gelişmeyi protesto ettiler.
Muhalefetse Olay TV'nin iktidarın baskısıyla kapandığını öne sürüyor. İddialarına göre Cavit Çağlar gelen baskılara dayanamamış. TMSF'ye olan borcu nedeniyle kanala kayyum atanmasından korkmuş.
Çağlar ise tüm bu söylentileri yalanlıyor. Ne baskı ne TMSF tehdidi diyor. Bizzat TMSF'nin bir yıl önce, kendilerine tek bir kuruş borcunun kalmadığını açıkladığını söylüyor:
"Ben merkez sağda siyaset yapmış, bu ülkeye hizmet etmiş bir kişiyim. Olay TV yayın ekibinin yaptığı yayınlar beni rahatsız etti. Tarafsız yayın yaparken HDP yayınlarına ağırlık verilmesi üzerine bu konuyu beraber iş birliği yaptığım ortağıma ilettim. Bunun üzerine 'Yeni bazı arkadaşları kanala ilave edip denge kuralım' dediğimde ortağım bunu kabul etmedi. Ben de bu şartlarda devam edemeyeceğimi, kanaldan ayrılmak durumunda kalacağımı söyledim. Bu iş bana ders oldu."
Bu olayda kafama takılan iki nokta var:
1- Deneyimli bir siyasetçi, iş adamı ve medya patronu olan Cavit Bey, başına, piyasada HDP ya da CHP'li olduğu herkesçe bilinen isimleri atadığı kanalının tarafsız yayın yapacağına gerçekten inandı mı?
2- Olay TV'ye giden tescilli muhalifler, merkez sağda siyasetin sembol isimlerinden biri olan Çağlar'ın muhalefet yapacağına kendilerini nasıl ikna ettiler?
Filler tepişir çimenler ezilir. Benim de aklım sizin gibi, çalıştığı kurumları bırakıp Olay TV'ye giden işinde gücünde meslektaşlarımızda... Umarım bir an önce yeni bir iş bulurlar.