Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kuvvet Komutanları ile resmî ziyarette bulunduğu Libya'da görevli Mehmetçik ile de bir araya geldi.
Libya Görev Grubu Komutanlığını ziyaret eden Bakan Akar ve Komutanlar, personel ile karavanadan akşam yemeği yedi. Yemeğin ardından personele hitap eden Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yoğun bir dönemden geçtiğini belirtti.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Mehmetçiklerimizle yenilen akşam yemeğinde bir konuşma yaparak, Türk askerini hedef gösteren Darbeci Hafter'e "Böyle bir hareketi yaptıktan sonra kaçacak yer bulamazlar. Dolayısıyla herkes aklını başına toplasın" dedi.https://t.co/kA1CXXfSCg pic.twitter.com/2EvDS6kJu7
— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) December 27, 2020
"Mehmetçik, kendisine verilen bütün görevleri bugüne kadar kazasız, belasız büyük bir başarıyla sonuçlandırdı" diyen Bakan Akar, Türkiye'nin hak, alaka ve menfaatlerini korumak için faaliyetlerini kararlılıkla sürdürdüklerini ifade etti.
83 milyonun güvenliği için çalışan Türk Silahlı Kuvvetlerinin Libya, Azerbaycan ve KKTC gibi dost ve kardeş ülkelerin güvenliğine katkı sağlamak için de elinden gelen gayreti gösterdiğini aktaran Bakan Akar, Türkiye'nin başta komşuları olmak üzere ülkelerin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu vurguladı.
Türkiye ve Libya arasında 500 yıllık ortak tarih ve kültür bağlarının bulunduğunu belirten Bakan Akar, herkesin uzak durduğu bir dönemde Türkiye'nin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla Libya ile iş birliği yaptığını anımsattı.
Milli Mutabakat Hükümetinin BM tarafından tanınan Libya'nın meşru hükümeti olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Libya'daki temel sorun darbeci Hafter grubu ve onu destekleyenlerdir. Problem buradan kaynaklanıyor" diye konuştu.
Darbeci Hafter'in yaptığı katliamların Tarhuna'da bulunan 21 toplu mezarla bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Bakan Akar, "Bunlara karşı dünya maalesef sessiz kalmayı sürdürüyor. Fakat bu insanlık suçunun peşini Milli Mutabakat Hükümetinin bırakmayacağına inanıyoruz. Dolayısıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi'ndeki soruşturmanın devam etmesi ve gereğinin yapılması konusunda inanıyoruz ki gerekli tahkikat yapılacak ve bunların hesabı da verilecek" ifadelerini kullandı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Libya'da yapılan anlaşma kapsamında askerî eğitim, iş birliği, danışmanlık faaliyetini yerine getirdiğini bildiren Bakan Akar, çalışmalar sonucunda yaklaşık 3 bin Libyalının eğitim aldığını söyledi.
Siyasi sürecin başlamasının ardından bazı ülkelerin ortaya çıktığına dikkati çeken Bakan Akar, "Zamanında ortada olmayanlar, kendilerince bir rol, parsa kapmaya, kendilerine yer edinmeye çalışıyorlar. Bunun gözden kaçmaması lazım. Biz Türkiye olarak her zaman 'Libya Libyalılarındır' diyor, bu anlayışla hareket ediyoruz" dedi.
İrini Operasyonu'na yönelik eleştirilerini de dile getiren Bakan Akar, "Libya'nın meşru hükümeti ile herhangi bir koordinasyon yapılmadan, iş birliğine gidilmeden ve BM'nin bu konuda açık ve net bir kararı olmadan bir harekât başlattılar. Bu, taraflı, yanlı ve meşruiyeti tartışmalı bir harekât. Dolayısıyla bunun kabul edilmesi mümkün değil" diye konuştu.
Milli Mutabakat Hükümetinin siyasi çözümlere destek verdiğini belirten Bakan Akar, şunları söyledi:
"Darbeci ve dış mihrakların piyonu, başkalarının oyuncağı Hafter, BM tarafından tanınan meşru Milli Mutabakat Hükümeti'nin daveti ve ikili anlaşmalar çerçevesinde bölgeye gelmiş olan, askerî eğitim iş birliği, yardım, danışmanlık desteği sağlayan Türk askerini, TSK unsurlarını doğrudan hedef alan hezeyanlar içinde görülmeye başlanmıştır. Sıkıştığından, evinden dışarı çıkacak hali kalmadığından, kendince bir şeyler yapmak uğruna TSK unsurlarını hedef alan hezeyanlar içine girmiştir. Libya'da darbeci Hafter tarafından katliama uğrayan mazlum ve mağdurların yardım çığlığına sadece Türkiye'nin olumlu cevap verdiğini, zulme ve zalime sessiz kalmadığını unutturmak istiyorlar. Kendi zulümlerini, katliamlarını kapatmak için her türlü yaygarayı koparıyorlar. Bunlar beyhude gayret, bir yere varmaları mümkün değil. Bu sözde mareşal, çarşıdan üniforma almakla veya aldığınız rütbeleri takmakla mareşal olunmuyor. Bu bir tahsil, tecrübe, yürek, bilek meselesi. Her aklına gelen parasını verip elbisesini giyip mareşal olamaz. Bu kifayetsiz muhteris bizzat kendisi görüşmeleri, konuşmaları, siyasi çözümleri birilerinin adına çıkmaza sokmak, kendi katliamlarını, caniliklerini, suçlarını örtmek için elinden gelen gayreti gösteriyor. "
Hafter'in Libya'da akan kardeş kanının sorumlusu olduğunu vurgulayan Bakan Akar, şöyle konuştu:
"Bu savaş suçlusu, cani yani katil Hafter ve destekçileri bilmelidirler ki Türk unsurlarına yapılacak herhangi bir saldırı girişiminde katil Hafter unsurları her yerde meşru hedef olarak görülecektir. Bunu akıllarına soksunlar. Böyle bir hareketi yaptıktan sonra kaçacak yer bulamazlar. Dolayısıyla herkes aklını başına toplasın. Burada bir ateşkes sağlanmış, bu ateşkes çerçevesinde siyasi görüşmeler yapılıyor. Bu siyasi görüşmelerle bir çözüm bulunmaya çalışılıyor. Dolayısıyla buradaki mesele herkesin bu siyasi çözümün bulunmasına katkı sağlamaktır. Bunun dışında yapılacak her türlü hareket yanlıştır. Libya'nın birliği, bütünlüğü ve Libya'nın Libyalılara ait olduğu esastır."
Tarafların bu yöndeki gayretlerinin önemine işaret eden Bakan Akar, "Bunlar anlaşılmazsa tarihi şan ve şerefle dolu kahraman, fedakâr, TSK'nın gücünü bugüne kadar anlamadıysa bir başka yol ve yöntemle de anlatmasını biliriz" dedi.
Türkiye'nin, haklı davasında Libyalı kardeşleri ile birlikte olduğunu yineleyen Bakan Akar, "Bunu herkes bilsin, elimizden gelen her türlü gayreti göstermek suretiyle Milli Mutabakat Hükümeti'nin Libya'nın birliğini, bütünlüğünü sağlaması için onlara elimizden gelen her türlü gayreti gösterdik, göstermeye devam edeceğiz, buradan dönmek yok" diye konuştu.
SON DERECE İYİ NİYETLİZ
Türkiye'nin Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta tüm sorunlarını iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, uluslararası hukuka dayalı, siyasi çözümler bulma gayretinde olduğunu ifade eden Bakan Akar, "Bu konuda son derece iyi niyetliyiz" dedi.
Türkiye ve Yunanistan arasında istikşafi ve güven artırıcı önlemler çerçevesinde yapılan ayrıca da NATO Karargâhı'ndaki ayrıştırma görüşmelerinin olduğunu hatırlatan Bakan Akar, şunları kaydetti:
"Türkiye bunların üçüne de evet, görüşelim diyor. Bizim barış, çözüm için samimi olarak uzattığımız el hep havada kalıyor. Bunu maalesef üçüncü taraflar görmemekte ısrar ediyor, taraf tutuyorlar. Bizim üçüncü taraflardan tek beklentimiz objektif, aklıselim, makul ve mantıklı olmaları. Fakat maalesef bunu her zaman bulamıyoruz. Her fırsatta durumu istismar eden Yunan komşularımız son derece provokatif, tahrikkâr, gerilimi artırıcı, tırmandırıcı yol ve yöntemlere gidiyorlar. Kendi yaptıklarını kapatıp, bizim diyaloğa, barışçıl yöntemlere açık, uluslararası hukuka saygılı, daha önce anlaşmalar çerçevesindeki taleplerimizi bir şekilde bulandırıyorlar. Bunu da alışkanlık haline getirdiler. Yunanistan'ın provokasyonları karşısında Türkiye'nin, gösterdiği çaba ve performans gerçekten takdire şayan. TSK personeli ve komutan arkadaşlarım basiretle, vakarla, sabırla iyi komşuluğun devam ettirilebilmesine yönelik bugüne kadar her türlü gayreti gösterdiler, göstermeye devam ediyorlar."
Yunanistan'ın bu yanlışlıklarının, akıl, mantık dışı uygulamalarının aklıselim Yunan halkı tarafından da görülmeye başlandığını dile getiren Bakan Akar, "Aklıselim Yunanlılar, Yunanistan'ın görüşmelerden kaçmasını da bir türlü anlayamıyorlar. Fakat tepedekiler gerçekleri bildikleri, görüşecek yüzü olmadığı için bir türlü görüşemiyorlar" dedi.
Yunanistan'ın kötü durumdaki ekonomisine yönelik basında çıkan haberleri hatırlatan Bakan Akar, şu açıklamalarda bulundu:
"Yunan halkının maaşını, ücretini kesmek pahasına çılgınca bir silahlanma modası başladı. İstediğiniz kadar, gemi, uçak, denizaltı alın yetmez. Olan sevgili Yunan halkına olacak. Zaten sıkıntılı olan ekonomiye daha da yük getirmek suretiyle insanların refahını, hayatını berbat etmek için maalesef yanlış politika peşinde koşuyor Yunan komşumuz. Tamamen hem askeri hem ekonomik gerçeklere aykırı bu silahlanmayı sürdürmeye çalışıyorlar."
KIBRIS BİZİM İÇİN MİLLÎ BİR MESELE
Kıbrıs'ın Türkiye için millî bir mesele olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Yaklaşımımız gayet açık. 1974'te Kıbrıs'taki tutumuz ne ise bugün de aynı tutumdayız" dedi.
Ada'da gerçek bir çözümün önemine işaret eden Bakan Akar, "Bir an önce adada gerçek bir çözümün bulunabilmesi için Rumların şımarık ve inatçı tutumlarından vazgeçmeleri ve Türk varlığını kabul etmeleri lazım. Ada'da Türkleri yok sayıyorlar. Bunun kabulü mümkün değil. Bu şartlarda ilerlemek mümkün değil. Rumların bunu anlaması, üçüncü tarafların bunu görmesi lazım" diye konuştu.
Ege ve Akdeniz'de Türkiye ve KKTC'nin olmadığı herhangi bir projenin yaşama şansı bulunmadığını vurgulayan Bakan Akar, "Biz garantör olarak her türlü sorumluluğumuzu, hakkımızı kullanacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Kıbrıs dahil Mavi Vatanımızdaki hak alaka ve menfaatlerimizi korumakta kararlı, azimli ve buna muktediriz" dedi.
Şehit ve gazileri şükranla yad eden Bakan Akar, Mehmetçiğin yeni yılını da kutladı.
Konuşmanın ardından sanatçılar Esat Kabaklı, Serkan Çağrı ile Elif Buse Doğan tarafından konser verildi. Mehmetçik, çalan türkülere bir ağızdan eşlik etti.