SON DAKİKA: Elmalı Barajı'nda korkutan görüntü: Son 10 yılın en düşük seviyesi! Uzmanlar 'sivrisinek' tehlikesine karşı uyardı

Son dakika haberine göre, İstanbul'da barajlardaki doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesi yüzde 21.11 seviyesine inerken, bu durumdan en fazla etkilenen barajlardan biri de Elmalı barajı oldu. Öte yandan barajlarda su seviyelerinin düşmesiyle ortaya çıkacak bataklık ve küçük gölcüklerin sivrisinek larvalarının üremesi için uygun ortam oluşturacağı belirtildi.

Giriş Tarihi :28 Aralık 2020 , 10:57 Güncelleme Tarihi :28 Aralık 2020 , 11:09
SON DAKİKA: Elmalı Barajı’nda korkutan görüntü: Son 10 yılın en düşük seviyesi! Uzmanlar ’sivrisinek’ tehlikesine karşı uyardı

İÇİNDEKİLER


İstanbul'da barajlardaki doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesi yüzde 21.11 seviyesine inerken, bu durumdan en fazla etkilenen barajlardan biri de Elmalı barajı oldu. Barajdaki suyun 4'te 3'ü çekildi. Baraj gölünün su havzasındaki doluluk oranı yüzde 23.7'ye düştü. Suların çekildiği baraj havadan görüntülendi.




İstanbul'da yağışların azalması sonrasında barajlar alarm verdi. Anadolu yakasında Elmalı Barajı'ndaki suyun 4'te 3'ü çekildi. Barajdaki suyun deniz seviyesinden yüksekliği 54 metreye kadar düştü. Bu oran geçtiğimiz yıl 66 metreydi. Bu da son 1 yılda su seviyesindeki düşüklüğün 12 metre olduğunu gösteriyor.




Eylül ayında, Anadolu Yakası'na su sağlayan Elmalı Barajı'nda doluluk oranı yüzde 32 idi. Son 3 ay içinde, barajda su oranındaki azalma devam etti. Aralık ayında yüzde 23.7 seviyesine kadar geriledi. Geçtiğimiz aylarda suyla kaplı alanlarda ise artık rahatlıkla yürüyüş yapılabiliyor. Öte yandan suların çekildiği baraj drone ile havadan görüntülendi.



KURAKLIKLA BEKLENEN BÜYÜK TEHLİKE; SİVRİSİNEK ARTIŞI VE HASTALIK UYARISI
Barajlarda su seviyelerinin düşmesiyle ortaya çıkacak bataklık ve küçük gölcüklerin sivrisinek larvalarının üremesi için uygun ortam oluşturacağı belirtildi.


Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, "Barajlarımız çok düşük bir seviyede. Umuyoruz ki bu böyle kalmayacak. Ancak yaza doğru bu seviyelerde olacak olursa, su çekildikten sonra ortaya çıkan düzlükler var. Bunlar az sulu bol çamurlu bölgeler. Buralarda sivrisineklerin üremesi için ideal yerler" dedi. Prof. Dr. Kurnaz. "Maalesef o sivrisinekler doğamızda çok fazla görülmeyen Batı Nil Virüsü, Zika gibi hastalıkların biraz daha fazla doğamıza girmesine ve en sonunda da en büyük düşmanlarımızdan olan sıtmanın görülmesine neden olabilir" dedi.




"ÖNÜMÜZDEKİ YAZ İÇİN BÜYÜK TEHLİKE"

İstanbul'da baraj doluluk oranının yüzde 20,93 ile son 10 yılın en düşük seviyelere gerilemesinin ardından uzmanlar uyarılarda bulundu. Baraj sularının çekilmesi sonucunda ortaya çıkacak bataklık ve küçük gölcüklerde sivrisinek larvalarının yaşam alanı haline geleceğini söyleyen Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, şunları söyledi:
"Barajlarımız çok düşük bir seviyede. Umuyoruz ki bu böyle kalmayacak. Ancak yaza doğru bu seviyelerde olacak olursa, su çekildikten sonra ortaya çıkan düzlükler var. Bunlar az sulu bol çamurlu bölgeler. Buralarda sivrisineklerin üremesi için ideal yerler. Buralardaki su artık bir noktada taban suyu ya da can suyu dediğimiz su olduğu için kullanılmaz hale gelecek. Bu da sağlık riskli oluşturduğu için o barajlardan su çekilmeye son verilecek. Bundan dolayı da oralarda çok derin olmayan gölcükler halinde kalacak. İstanbul'un çevresinde bu gölcüklerin olması uzun vadede sivrisineklerin üremesine neden olacaktır. Maalesef o sivrisinekler doğamızda çok fazla görülmeyen Batı Nil Virüsü, Zika gibi hastalıkların biraz daha fazla doğamıza girmesine ve en sonunda da en büyük düşmanlarımızdan olan sıtmanın görülmesine neden olabilir. Bunların hepsi önümüzdeki yaz için büyük tehlikeler."




"SİVRİSİNEK POPÜLASYONUNDA CİDDİ BİR ARTIŞLA KARŞI KARŞIYA KALIRIZ"

Hava sıcaklığının sıfırın altına düşmemesi nedeniyle larva ve sivrisinek sayısının artacağını belirten Prof. Dr. Kurnaz, "Sivrisineklerin üremesi için sulu ortamlara ya da durgun su kenarlarına yumurtalarını bırakıyorlar. Ayrıca bu su kış boyunca buz tutmayacak olursa sivrisinekler kışı geçirebiliyorlar. Burada korkulacak senaryo İstanbul, İzmit, İzmir bu tür yerlerde sıcaklıkların sıfırın altına düşmemesi. Sıcaklıklar düşmezse bu yumurtalar kışı geçirirler, kışı geçirirlerse bu sivrisinekler mart ayından itibaren üremeye başlar. Bunlar üreyerek sezona başlayacak olursa sivrisinek popülasyonunda ciddi bir artışla karşı karşıya kalırız. Maalesef iklim değişikliği de bizleri o senaryoya sürüklüyor" dedi.

"DAHA ÖNCE GÖRMEDİĞİMİZ SİVRİSİNEK TÜRLERİNİ DAHA SIK GÖRMEYE BAŞLAYACAĞIZ"
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen de sivrisineklerin bulaşıcı hastalıkları artırabileceğini belirterek, şöyle konuştu:

"İklim değişikliğine bağlı etkilerden dolayı gerek suların azalması gerek yağış rejimindeki değişikliklerden dolayı muhtemelen farklı canlılarla karşılaşmaya başlayacağız. İstanbul özelinde düşünecek olursak İstanbul'da daha önce görmediğimiz sivrisinek türlerini daha sık görmeye başlayacağız. Kuraklığa bağlı olarak mikro habitatların ortaya çıkması bu duruma neden olabilir. Normalde bir göl ekosistemi çok rahatlıkla kontrol altında tutulabilir. O bölgelere balık atılarak ya da farklı mücadele yöntemleriyle sivrisinek popülasyonu düşürebilir. Göl ekosistemi ortadan kalkınca küçük küçük parça sular ortaya çıkıyor. Üzerinden beslenecek balıklar ya da biyolojik etmenler üzerinden kalkacak ve o küçük birikintiler larvalar için çok daha uygun üreme alanı haline gelecek. Eğer bunlar düzgün takip edilmezse çıkan sivrisinek türleri Batı Nil Virüsü ve Zika gibi hastalıkların taşıyıcısı haline gelecek."

Fatih Dikmen, "Türkiye'nin kuzey noktaları, güney kadar ısınmaya başladığı için riskli hale gelmeye başlayacak. Bunun sonucunda bizim İstanbul için de bulaşıcı hastalık taşıyan böcek mücadele planları ortaya koymamız gerekecek" dedi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN