MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin son günlerde sık sık dile getirdiği "HDP'nin kapatılması"yla ilgili MHP'li kurmaylar da harekete geçti.
"HDP, PKK'NIN SİYASİ KOLU"
MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Sabah'a yaptığı açıklamada, "6-8 Ekim Kobani olayları hakkında bir iddianame düzenlenmiş ve kabul edilmişti. HDP, devletin birliği ve ülkenin bütünlüğüne karşı eylemlerin odağı haline geldi. 6-8 Ekim 2014 Kobani olayları olarak bilinen ve ülke geneline sirayet eden olayların amacı, PKK/KCK silahlı terör örgütünün kuruluşundan itibaren sözde Bağımsız Birleşik Kürdistan Devleti kurmak adına basamak oluşturan özerklik ve öz yönetimi ilanı için yapılan başkaldırıdır. Kobani olaylarının dışında Hendek olayları ve terör örgütünün geçmişten beri yaptığı eylemleri HDP'nin, PKK'nın siyasi kanadı olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.
VATAN PARTİSİ'NİN BAŞVURUSU 100.MADDEYİ TAŞIMIYOR
Yıldız, "Vatan Partisi'nin daha önce HDP'nin kapatılması için 4 kez başvurusu olmuştu. İlk başvuruları 2016 yılında gerçekleşti. Ancak Siyasi Partiler Kanunu'nun 100. Maddesindeki özellikleri taşımıyor. Çünkü Meclis'te bir grubu yok" dedi.
BAHÇELİ TALİMAT VERDİĞİNDE DAVA AÇILACAK
Kapatma davası açılmazsa MHP'nin bu davayı açacağını vurgulayan Yıldız, "HDP'nin suç dosyaları ortadadır. Deliller toplanıp bir karar verilebilir. Hazine yardımının kesilmesine ilişkin bir tedbir kararı da uygulanır. Genel Başkanımız talimat verdiği anda kapatma davasını açarız" diye konuştu.
100.MADDE NASIL İŞLİYOR?
Bir siyasi partinin Cumhuriyet Başsavcılığından dava açılmasını isteyebilmesi için, bu partinin son milletvekili genel seçimlerine katılmış olması, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunması, ilk büyük kongresini yapmış olması gerekiyor. Ayrıca partinin merkez karar ve yönetim kurulunun üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu ile dava açılmasının istenmesi yolunda karar alınmış bulunması ve istemin parti adına parti genel başkanı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak yapılmış olması gerekiyor.
Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanı'nın veya partinin yazılı isteminde yeterli delil bulunduğu kanısına varırsa davayı açıyor. Yeterli delil bulunmadığı kanısına varırsa dava açmayacağını istemde bulunan Adalet Bakanına veya siyasi parti genel başkanlığına yazı ile bildiriyor.
Adalet Bakanı'nın veya siyasi partinin, cumhuriyet Başsavcılığının bildirimi üzerine, bu bildirimin tebliği tarihinden başlayarak otuz gün içinde Siyasi Partilerle İlgili Yasakları İnceleme Kuruluna yazı ile itirazda bulunma hakkı oluyor. Kurul, itirazı ivedilikle en geç otuz gün içinde inceler; itirazı haklı görmezse dava açılmaz; haklı görürse, Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesine dava açmakla yükümlüdür.
ANAYASANIN 68. MADDE 4. FIRKASI ŞÖYLE:
"Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez."