Biden yönetiminin ne diyeceğini bilmeyiz. Bizim bildiğimiz tek şey var... Biz bir defa kendi savunma adımlarımızı, bir yerlerden izin alarak yapamayız. Biz bir NATO ülkesiyiz. NATO ülkesi olarak da birlikte olduğumuz ülkelerin bize yön vermesine asla izin vermeyiz. F-35'ler konumuz var. Biz bu konuda çok ciddi bir parayı ödediğimiz halde F-35'ler hâlâ verilmedi. ABD'nin bize yaptığı çok ciddi bir yanlıştır. Sayın Biden'ın görevi üstlenmesiyle birlikte çok daha olumlu atar ve bunları yoluna koyarız temennisindeyim."
YENİ BİR MİMARİ ÜSLUBU ÜLKEMİZE YERLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ
Cuma Namazının hemen ardından Dolmabahçe Sarayı'ndaki Milli Saraylar Resim Müzesi'nin restorasyon sonrası açılışında konuşan Başkan Erdoğan, "Sanat eserleri bir medeniyetin asırlar boyunca ayakta kalan en önemli sembolleridir" dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Yeni bir mimari üslubu ülkemizde yerleştirmeye çalışıyoruz.
Sanat eserleri bir medeniyetin asırlar boyunca ayakta kalan en önemli sembolleridir.
Göbeklitepe de bizimdir Efes de Ahlat da İstanbul da Ankara da bizimdir. Hepsine de sahip çıkacağız. Koruyup gelecek nesillere bırakacağız.
Ecdadın bize bıraktığı mimari mirasa baktığımızda kaybettiğimiz zamana hayıflanmamak elde değil.
İktidarlarımız döneminde en çok hayıflandığım hususlardan birinin kültür alanında arzu ettiğimiz gelişmeyi gösterememek olduğunu söylüyorum.
Kültür ve sanat ülkelerin işgalinde, toplumların ele geçirilmesinde görülmeyen ordular olarak kullanılmıştır.
Türkiye, maruz kaldığı fiziki saldırıların daha beterini, medeniyetine yönelik olarak yaşamıştır. Osmanlı döneminden başlayan Cumhuriyet döneminde hızlanan bu sürecin saldırılarına merhum Mehmet Akif başta olmak üzere pek çok eserde en çarpıcı halde görebiliriz.
Tarihi ve kültü ile bağı koparılmak için, içerden ve dışardan bu derece uğraşılmış başka bir millet var mıdır bilmiyorum.
Aldığımız yaralar elbette oldu ancak mayası sağlam bir millet olduğumuz için her şeye rağmen ayakta kalmayı başardık. Şimdi önümüzde yeni bir dönem başlıyor. Bu devrin adı; dijital çağdır.
Siber dünyanın ABD'nin kuruluşundaki vahşi batıyı hatırlatan kurallarıyla insanlığı tehdit eder hâle gelmesi tesadüfi değil bilinçli bir tercihtir.
Son günlerde yaşananlar, bu faşizmin cüretkarlığının nerelere kadar uzanabileceğini göstermiştir.
Karada ve havada yürüttüğümüz vatan savunmamızı, denizde Mavi Vatan olduğu gibi dijital dünyada da Siber Vatan'ı da içine alacak şekilde genişleteceğiz.
Siber Vatan'a sahip çıkmanın bir tarafında teknik alt yapı varsa, diğer tarafında da içerik üretimi bulunuyor.
Biz kendi vatandaşlarımızdan başlayan siber dünyadaki her bireye hitap edecek, onları kendi mecralarımıza çekecek içerik üretemezsek bu savunma hattını korumakta başarılı olamayız.
Sanat bu içerik üretiminin en kritik bölümüdür.
Siber Vatan'a hem teknik altyapımızı güçlendirerek hem ilhamını kendi medeniyetimizden aldığımız içerik üretimimizden alarak sahip çıkmakta kararlıyız."