Bir süredir sosyal medyada eserlerini paylaşan internet sitelerine telif davası açan Erdil Yaşaroğlu, Selçuk Erdem ve Serkan Altuniğne'ye tepkiler sürüyor. Son olarak öğretmen Bekir Salih Korkmaz, Twitter'dan takma isimle açtığı hesabında, 18 Ocak Pazartesi günü online ders için bilgisayar başında beklediği sırada 5 polisin evine baskın yaptığını, evde çocuklarının online ders yaptığı sırada iki bilgisayar, iki harici harddisk, iki flash bellek ve cep telefonuna el konulduğunu yazdı.
BÜYÜK TEPKİ ÇEKTİ
Korkmaz, 2017 yılında açtığı internet sitesinde tasarruflu olmak ve cimrilikten uzak durmak isimli hikâyesinin altına Yaşaroğlu'nun karikatürünü koyduğunu ve baskının bu sebeple gerçekleştiğini öğrendiğini belirtti. Sosyal medyada binlerce paylaşım alan ve tepki çeken olayın ardından Yaşaroğlu yazılanların gerçek olmadığını belirten açıklamasında "Sevgili arkadaşlar, dün akşam güzel linç yedim. Çok haklısınız, ben de 2 karikatür için evine 5 polisle baskın yapılmış bir öğretmenin çocuklarının elinden bilgisayarlarının alındığını okusam çok üzülürdüm. Biz kimse için izinsiz karikatür yayınladı diye hukuki olarak ev arama, el koyma talebinde bulunmadık, asla da bulunmayız. Karikatürlerimizden galeri yapan koca haber siteleri bile dahil buna. Bir de bu flood sıfır takipçili, isimsiz, yeni açılmış, hiçbir gönderisi olmayan hesaptan yazılmış. Gerçek gibi mi geliyor size? Üstelik bu yeni hesabın ilk flood'u daha yayınlanır yayınlanmaz, ilk olarak davalı olduğumuz site sahipleri ve şirketler tarafından paylaşılıp yayıldı" ifadelerine yer verdi.
Bekir Salih Korkmaz
'BİZİ HAFİFE ALDI'
Daha sonra bir video paylaşarak Yaşaroğlu'na yanıt veren Korkmaz, "Erdil Bey'in yeni açılmış bir hesap ve trol diyerek benim ve ailemin yaşamış olduğu travmayı hafife alması çok üzücü, sanatçı kimliğiyle bağdaştıramıyorum. Keşke Erdil Bey trol demek yerine, 'Neymiş bu arkadaşın derdi' diyerek bir mesaj atsaydı" dedi.
'YAŞAROĞLU İLE HELALLEŞTİK'
Korkmaz, dün akşam Erdil Yaşaroğlu ve avukatı Kadir Kurtuluş ile telefonda görüştüğünü açıklayarak "Yaşanan durumdan derin üzüntü duyduklarını, kesinlikle böyle bir şeye sebebiyet vermek istemeyeceklerini, şikayetlerinden vazgeçtiklerini belirttiler. Konuşup, helalleştik. Sadece ailece yaşadığımız travmayı anlatmak istedim. Twitter gerçekten işe yarıyormuş" diye konuştu.
'HAKLARIMIZI KORUYORUZ'
Hürriyet'in haberine göre, Erdil Yaşaroğlu şunları söyledi: "Öğretmen olduğunu söyleyen kişiye ulaşmaya çalıştık, kendisiyle konuşup ne olduğunu anlamak için ama hesabı kapalı, mesaj atamıyorsun. Bizle de hiç iletişime geçmiyor. Sonuçta haklarımızı koruma sürecinde davalı olduğumuz siteler var. Bunların bazıları büyük kurumlara ait. İki haftada bir, bir flood çıkıyor ortaya ve davalı olduğumuz kişiler tarafından hızla internette yayılıyor. Geçen sağlık çalışanı olduğunu söyleyen birinin gönderimleri vardı mesela. Bize ulaştığını ve ilgilenmediğimizi söylemişti. Biz suç duyurusu yaptıklarımıza baktık, bize ulaşan tek bir sağlık sitesi var, sahibi de markasını TV ve radyo yayıncılığı için lisanslamış bir şirket. Öyle masum bir sağlıkçı değil. Şunu da söyleyeyim, biz suç duyurusunda bulunduk diye tutuklanan, nezarethaneye atılan, gözaltına alınan kimse yok. Telif davalarında böyle şeyler olmuyor. Bir kere daha söyleyeyim, sosyal medyadan karikatür paylaşanlara dava açtığımız doğru değil. Aksine bu paylaşımlar bizi mutlu ediyor."
'CİDDİ PARALAR KAZANIYORLAR'
Erdil Yaşaroğlu, Serkan Altuniğne ve Selçuk Erdem'in avukatı Kadir Kurtuluş ise "Bizim dilekçelerimizde arama talebi dahi yok. Biz sadece izinsiz kullanımları tespit edip suç duyurusunda bulunuyoruz. Eğer polisin ifadeye çağırdığı kişi karakola gitmezse yakalama kararı çıkabilir. Biz, kişilerden şikâyetçi olmuyoruz, internet sitelerinden oluyoruz. Bu sitelerin sahibinin kişisel bilgileriyle ilgili bir fikrimiz yok. Büyük bir hassasiyetle sadece ticari amaçla kullanılan siteler için suç duyurusunda bulunuyoruz. Örneğin engellilerle ilgili ticari bir site var. Siteyi yapan kişi engelli değil. Ancak tepki oluşmasın diye bu siteyle ilgili harekete geçmedik. Ayrıca 4 yıldır telif haklarıyla ilgili mücadelemiz sürüyor şimdiye kadar 150'yi aşkın ticari siteyle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Bu yayıncılık dünyasıyla ilgili bir problem. Çalıntı içeriklerle oluşturulmuş yüzlerce site Google reklamlarından ciddi paralar kazanıyor. Burada telif hakkı doğuyor. Örneğin bize 'Sadece 2 karikatür yüzünden suç duyurusunda bulundunuz' diyorlar. Ancak o sitelerin tamamı farklı yerlerden çalıntı içeriklerle dolu" diye konuştu.