Terör ve Güvenlik Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu, A Haber'de 'Memleket Meselesi' programına katılarak burada gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
"ULUSLARARASI AKTÖRLERE 'DAVET' VAR"
Tokmakoğlu, MGK Toplantısı sonrasında üçüncü maddede geçen 'davet' kelimesinin dikkat çekici olduğunu belirtti. Tokmakoğlu, "Bana göre 'Sincar Anlaşması' olarak bilinen anlaşma çerçevesinde Birleşmiş Milletler ile birlikte Amerika, Almanya, İngiltere, Türkiye bulunmaktaydı. Şimdi demek ki uluslararası aktörlere bir davet var burada. Yani diplomasi trafiği bakımından bizim işaret etmiş olduğumuz Ankara'da ve Irak'ta her iki ülkenin taraflarınca meydana gelen bu diplomasi trafiğinin artık o 'Sincar Anlaşması'na gözetim sağlayan diğer ülkelere de taşınması gerekiyor." dedi.
"EVET GEREKLİ"
Ayrıca Tokmakoğlu, "Diğer ülkelere denecek ki 'bakın burada sorun devam ediyor, terör örgütü burada. Bu terör örgütüne karşı Irak yönetimi ve Kuzey Irak yönetimi herhangi bir şey yapamıyor. Dolayısıyla benden geldiler bunları istediler. Ben bu konuya anlaşmanın da tarafı olarak müdahil olmak durumundayım haberiniz olsun.' deme noktasında. Ben konuyu böyle okuyorum. Peki bu gerekli mi? Evet gerekli. Birçok sebepten dolayı gerekli aslında. Zaten Türkiye yaptığı bütün sınır ötesi operasyonları, diplomasiyi son noktaya kadar götürüyor. Yani tek taraflı aldığı bir karar değil. Karşı tarafın da rızası olduğu noktadan sonra hareketle yapıyor." diye konuştu.
"SİNCAR OPERASYONU 'TEREYAĞINDAN KIL ÇEKER GİBİ' YAPILABİLECEK BİR HADİSEDİR"
Tokmakoğlu Sincar vakasında Irak merkezi yönetimi ile Haşdi Şabi gibi başka güçleri de kapsayan bir konu haline gelebileceğini de sözlerine ekledi. Terör Uzmanı, "Dengeler burada biraz daha değişik. Ancak ABD, Almanya, İngiltere'nin burada hakikaten bir huzur, istikrar bulmak istiyorlarsa işte bu noktada Türkiye'nin de içinde olabileceği, buranın terörden temizlenme faaliyetlerine rıza göstermesi gerekiyor. Örneğin Barzani ile yapılan görüşmelerde de anlaşıldı ki 600'den fazla köy PKK'nın esareti altında... 100 milyon dolar kadar diyorlar ancak petrol boru hatlarına yapılan saldırılardan dolayı kayıp var. Bölgede bir istikrarsız yapının oluşmasında iki faktör var. Birincisi; PKK terör örgütü, ikincisi ise Haşdi Şabi. Merkezi yönetim bundan muzdarip. Dolayısıyla şimdi konu geldi yine Türkiye'ye. Türkiye ise, PKK terör örgütüne yani 'ikinci Kandil' olarak ifade edilen bu bölgeyi hiçbir şekilde daha gelişip hem Irak'taki bu ayrılıkçı hareketi, hem de Suriye'dekini birleşmesini kabul etmemeli ve buna müdahil olmalıdır. Türkiye, her zaman sınır ötesi operasyonlarda tarih yazdı. Dağlık Karabağ'a da öğrettik biz bu işi. Sincar operasyonu 'tereyağından kıl çeker gibi' yapılabilecek bir hadisedir. Yeter ki diplomasi son noktaya kadar gitsin ve buradan yeşil ışık alınsın." ifadelerini kullandı.