Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Melih Bulu'nun atanmasının ardından CHP ve HDP'li isimler üniversitede provokasyonun fitilini ateşledi.
Daha önce terör örgütü DHKP-C marşlarının çalındığı eylemlerde daha sonra Kabe-i Muazzama hedef alındı. Kabe resminin dört köşesine LGBTİ paçavraları iliştirildi.
SOKAKLARI KARIŞTIRMAK İÇİN HER YOLU DENEDİLER
Daha sonra Rektörlük binasını işgale kalkışan öğrenci kılığına girmiş provokatörler sokakları karıştırmak için her yolu denedi.
Provokatörlerin sokakları karıştırma çabaları sürerken Takvim Gazetesi Ekonomi Müdürü Faruk Erdem'den çarpıcı bir değerlendirme geldi. Türkiye'nin ekonomik hamleleri sonrası patlak veren Gezi olayları, 17-25 Aralık FETÖ operasyonu ve 15 Temmuz hain işgal girişimi gibi süreçleri hatırlatan Erdem, "Türkiye 2020 Kasım'da toparlanmaya girince erken seçim ortaya atıldı. Bunu söylenmesi piyasalar açısından bozucu etki yapar. Bunu gündeme getirdiler ve başarılı olamadılar. Cumhur İttifakı, Hem Sayın Cumhurbaşkanı, hem de MHP sözcüleri böyle bir şey olamayacağınız söyledi. Bunu da başarmadılar. Sonra "çöp" muhabbeti ortaya çıktı. "Çöpten birileri bir şeyler topluyor. Ekonomide kriz var" algısı oluşturulmaya çalışıldı. Bu da ele yüze bulaştı..." dedi. Erdem son olarak Boğaziçi provokasyonunun sahnelendiğini dile getirdi.
İşte Takvim Gazetesi Ekonomi Müdürü Faruk Erdem'in o açıklamaları:
"AYNI FİLMİ İZLİYORUZ"
En son söyleyeceğimi baştan söylemek istiyorum. Filim aynı film, figüranlar aynı figüran, başroldekiler aynı, senaristler aynı o yüzden aynı filmi izliyoruz. Bir tek şu eksik; siz de söylediniz "Mesele ağaç değil, anlamadın mı diyen" adam eksik. "Mesele rektör değil, hala anlayamadın mı?" diyen biri çıkacak şimdi. Bir tek o eksikti. Onu da tamamladıklarında filim aynı film.
TÜRKİYE İLE DERTLERİ NE?
Siz Gezi'nin öncesini söylediniz, enflasyon yüzde 6 civarındaydı, faizler yüzde 4'lerdeydi. Dolar kuru 1,89'du. Yani Türkiye, çok önemli bir krizi atlatmış ve toparlanma sürecine girmişti. Ondan sonrada doğrudan sermeye direkt geliyordu Türkiye'ye, başka bir yola girecekti Türkiye ki; oradaki asıl kırılma da, yani yıllarca bu ülkenin bütün kaynaklarının faiz olarak ödediğimiz IMF' ye son taksit ödenmiş ve Türkiye yeni bir yola girmişti. Sonra Gezi olayları başladı. Maliyetlerini söylediniz. Orada başarmadıklarını 17-25 ile başarmaya çalıştılar. Orada da biliyoruz ki, Türkiye'nin mega projelerini yağan iş adamları hedef alınmıştı. Orada da başaramadıklarını bu safer 15 Temmuz'da denediler ve karşılarında milleti buldular. Şimdi filmi hızlıca saralım ve 2020'ye gelelim... Bu ülkeyi çökertmek isteyenlerin derdi şuydu. Bu pandemi "diz çökertecek" bu salgına karşı Türkiye hiçbir şey yapamayacak. Ve bu beklenti olmadı. Hem ekonomik, hem sağlık altyapısıyla, hem ulaşımla hem de lojistik anlamıyla Türkiye bu süreci en az hasarla atlatan ülke oldu. Bunu rakamlar ortaya koydu.