Türk Silahlı Kuvvetlerinin Gara Operasyonu öncesi Sincar'da yapılan toplantıya Ketaib Hizbullah, Hareket en-Nuceba, Asaeb Ehlu'l-Hak gibi Haşdi Şabi çatı yapılanmasını oluşturan en büyük grupların siyasi ve askerî yöneticileri katıldı. PKK temsilcileri de toplantıya Mahmur Kampından gelerek dâhil oldu.
Özel kamufle araçla Sincar'a gelen PKK yöneticileri arasında Duran Kalkan'ın da yer aldığı belirtiliyor. Azad Küreci, toplantıda tarafların Türkiye'nin Irak'ta devam eden terör karşıtı operasyonlarına karşı iş birliği anlaşması yaptığını ifade etti. Küreci, Haşdi Şabi ve PKK'nın, Türkiye'nin Irak'ta var olan sivil ve askeri varlığına karşı ortak saldırı kararı aldıklarını kaydetti.
Erbil Havalimanı ve şehir merkezine yönelik roketli saldırının da aynı toplantıda kararlaştırıldığını kaydeden Azad Küreci, "Erbil'i vuran roketler şehrin yedi kilometre güneybatısından ateşlendi. Erbil-Mahmur yolundan atılan roketler, İran Devrim Muhafızlarına ait çıktı.
Olayı Haşdi Şabi bünyesinde kurulan paravan Saraya Evliya ed-Dem isimli örgüt üstlendi. Yerleri bilinmesin ve Haşdi Şabi doğrudan hedef alınmasın diye böyle bir örgüt ihdas ettiler. Saldırının PKK ve Haşdi Şabi iş birliği ile düzenlendiğine ilişkin ciddi bilgiler var'' dedi.
PEŞMERGE'YE GÖZDAĞI VERİYORLAR
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin Türkmen Milletvekili Azad Küreci, Erbil'e yönelik saldırı ile KDP'ye Türkiye'den uzak dur mesajı verildiğini vurguladı ve şunları anlattı:
Haşdi Şabi-PKK ittifakının Erbil'i hedef alan füze saldırısında Barzani yönetimine gözdağı vermek istediler. Barzani'ye istersek senin Erbil'i kana bularız mesajıydı bu. Medya çok fazla yer vermedi ancak roketlerden beşi şehir merkezinde Naz ve Bahtiyari semtlerine düştü, birçok sivil yaralandı.
Erbil Havalimanı ve ABD askerlerinin üssü, olayı daha karmaşık kılma adına hedef alındı. Irak Bölgesel Yönetimi'nin Bağdat ile ciddi sıkıntıları var. İran ile de uzun süredir yaşanan problemler bulunuyor. Haşdi Şabi-PKK ittifakı bu süreçte Türkiye ile iş birliğinin derinleşmesinden rahatsız durumda.
Şİİ GRUPTAN MANİDAR AÇIKLAMA
Saldırıyı üstlenen Şii paravan grubun açıklamasında da Türk hedeflerinin vurulacağının belirtilmesi zaten durumu yeterince açıklıyor. Erbil sebze hali civarına kadar sızıp ardından roketlerin fırlatıldığı aracı imha edip olay yerinden kaçtılar.
Bu apaçık gösteriyor ki, PKK bu saldırının bir parçası. O füzeler PKK iş birliğinde oraya kadar getirildi ve ateşlendi. Orada Türkiye'ye ait herhangi bir askerî ya da sivil Türk varlığı yoktu. Ancak örgüt ABD, İsrail ve Türkiye'yi birlikte zikretti.
IRAK ORDUSUNUN GÜCÜ YETMEZ
Türkiye'nin son diplomasi atağı önemli ve pozitif sonuçlar doğurdu. Terörle mücadele konusunda Bağdat ve Erbil'le önemli adımlar atıldı. Türkiye Kandil, Sincar ve Mahmur'daki terör tehdidinden kurtulmak istiyor. Bu aynı zamanda Bağdat ve Erbil içinde hayati önem taşıyor.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre; Ancak ne Peşmerge ne de Irak Ordusu PKK'nın Irak'tan sökülmesini tek başına yapabilecek güçte değiller. İşte bu sebeple Türkiye'ye ihtiyaçları var. Türkiye'ye de aynı kapsamda Peşmerge ve Irak ordusunun desteği lazım.
ELÇİLİĞİMİZE SALDIRMAK İSTEDİLER
Türkiye'nin muhtemel Sincar operasyonu ile ilgili en sert açıklamaların Haşdi Şabi'den gelmesi ve Sincar'a 8 bin milis gönderilmesi de aynı ittifak anlaşmasının bir devamıydı. Bununla da yetinmediler ve Bağdat'ın el-Veziriye bölgesindeki Türk Büyükelçiliğine saldırmak istediler.
Alınan güvenlik tedbirleri sayesinde bu girişim engellendi. Irak'ta Türkiye aleyhinde en ağır propaganda Şii medya mecraları tarafından yapılıyor. Bu doğrultuda Osmanlı ve Selçukluyu da dâhil ediyorlar ve Türkleri işgalci olarak gösterip Irak halkı arasında nefret ekmeye çalışıyorlar.
