Hepimize düşen vazifeler vardır. Gençlerimize özellikle hatırlatmak isterim ki, haklı olmak en güçlü silahtır. Hukuka bağlılık haklı olmanın yanında durmaktır. İnsanı insan yapan şahsiyetidir. Haklı olan şahsiyetiyle öne çıkacaktır.
ŞAHSİYETLERİ KIRPINTI BOHÇASI GİBİDİR
Fikir, bilgi, eğitim, kariyer hedefleri şahsiyet haline gelmedikten sonra herhangi bir anlam ifade etmeyecektir. Şahsiyetli olanın hedefi vardır. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki her gelişme çarpıtılmıştır. Bu işin içinde ne yazık ki bazı siyasi partiler de yer almıştır. Bu çürük ve günahkar zihniyet failleri sürekli bocalıyorlar. Hiçbiri sırtında taşıdığı mevki veya paye ile ahenk içinde yaşamıyor. Şahsiyetleri kırpıntı bohçası gibidir. Her şeyleri iğretidir. Çirkin manzara aynısıyla bunu göstermektedir.
Gençlere tavsiyem, şahsiyetinizi kazanın, kazandıysanız sağlamlaştırın, kendinizi yetiştirin, mensubiyet bilincinizi müdafaa etmeyi göze alın. Cisminizle değil, ruhunuzla insan olacağınızı aklınızdan çıkarmayın. Gençlerimiz müsterih olsunlar, zaman öncelikleri hep değiştirmiştir. Hiç kimse kuyunun dibindeyim de üzülmemelidir.
Bugünün genci, yarının yetişkinidir. Hepimiz genç olduk. Hatalarımız, heyecanlarımız, hezeyanlarımız, hayalkırıklıklarımız oldu. İnsanız, beşeriz şaşmak bize özgüdür. Kanın damarlarda hızlı akan çağlarda dünyayı baştan aşağı değiştirecek bir cüretin misafiriydik.
Hayatın belli bir aşamasından sonra bazı aksiliklerin, eksikliklerin telafisi müşkülatlıdır. İhtimaldir ki her şey için çok geç kalınmıştır. Böyle bir açmaza sürüklenmemek için hayatın erken döneminde yapılması gereken ödevler ve görevler vardır. Bu konuda erken davranmak yerine geç kalınırsa hayatın zorlu yolları, sancılı süreçleri belirginleşecektir.
NE YOLDAN ÇIKMAMIZ NE YOLU ŞAŞIRMAMIZ SÖZ KONUSUDUR
Gençlik manevi bir servet, geleceğin beşeri sermayesidir. Gençlerimizin safiyane düşünceleri, haklı istekleri muteberdir. Konuşmak, tartışmak,
paylaşmak, daha iyiyi ve güzeli amaçlamak insan olmanın alametifarikasıdır. Mücadeleyi ahlaki hükümler halinde formüle edersek ne yoldan çıkmamız ne yolu şaşırmamız söz konusudur.
GENÇLERİN PEŞİNDE KİMLER VAR?
Tarih bize diyor ki, ahlaki ilkelerine değer vermeyen toplum ve milletlerin uzun süre yaşamaları imkansızdır. Türk gençliğinin devletine ve milletine söyleyeceği her söz akıl ve ahlakla perçinlenmelidir. Ufkun ötesini gören ve gösteren şuur, düşünülmeyenleri düşüneceklerdir. Çünkü Türk gençliği fıtratı gereği zekidir, çalışkandır. Bu yüzden yozlaşmış akımlar, yasadışı örgütler, marjinal çevreler, organize suç şebekeleri gençlerin peşindedir.
Sevgili gençler hiçbirinizi kaybedemeyiz, tesadüflere teslim edemeyiz. Öfkeniz, kızgınlığınız olabilir. Fakat sizler milletimiz için paha biçilmez öneme sahibiz. Analarınız sizleri ne zorlukla büyüttü biliyorsunuz. Biz de bu çağlardan geçtik, ne yaşadıysanız az çok yaşadık. Bir anlık öfkeyle geleceğinizi heba etmeyin, analarınız gözyaşlarını akıtmayın, babalarınızın ahını almayın.
YANLIŞTAN DÖNÜN
Gelin yanlış bir tercihin içinde olan varsa dönsün. Gençlik üzerinde kumar oynayanları görün. Kavgaya değil, kitap okumaya çağıranlara koşsun. Üniversite kapılarında terör örgütünün dolduruşuna gelmeyin. Sizin yeriniz kapı dağil, içeridir, amfilerdir, hocalarının dizinin dibidir.
TÜRK GENÇLİĞİ ENDÜSTRİ 4.0'IN GEREĞİNİ NE KADAR YAPIYOR?
2020 yılında küresel internet kullanıcı sayısı 4,5 milyardı. Dünya çapında e-ticaret içinde dakikada 1 milyon dolar harcandı. Facebook'a dakikada 973 bin giriş yapıldı. Google'la bir dakikada 3,7 milyon arama yapıldı. Zoom ile dakikada 208 bin kişi toplantı yaptı. YouTube'ta bir dakikda 4,3 milyon video izlendi. Şeylerin interneti, her şeyin interneti insan ve toplum ilişkilerini yoğun bir şekilde etkilemiştir. İnternete bağlı cihaz sayısı 35 milyarı aştı.
Türk gençliği endüstri 4.0'ın gereğini ne kadar yapıyor, endüstri 5.0 ve endüstri 6.0'ın hazırlığı için ne yapıyor?
M.Ö. 6'ncı yüzyılda ticaret merkezi olarak ortaya çıkan 1500 şehir devleti mevcuttu. Bugün birisi bile yoktur. Tarih harabelerle doludur. 1900'lü yılların başlarında genç olanlar Cumhuriyet'i kurdular. Bekamızı iman ve iradeyle kurdular. Halep, İstanbul'dan önce zerafet ve moda merkeziydi, şimdi geriye ne kalmıştır? Eski sevdalarımız, eski hakimiyet havzalarımız ne hallere düşmüştür? Bunları bir daha yaşatmamak Türk gençliğinin sözü ve yemini olmalıdır.
Türk gençliği bizim nazarımızda istikbalin kahramanıdır. Gençlerimiz yaptıkları ve yapacaklarıyla yalnız ırmakları yüreklerinde değil, fırtınalar koparmalıdır. Milli davalarımız Türk gençliğinin davasıdır.
Küresel süreç demokrasinin önüne çekilen setleri yıkıp, piyasaları serbestleştirecek, hukuk kurallarını özgürleştirecek tahliller suya gömülmüştür. Yıkıcı olmaktan sonra, hainlerin zehirli propagandası haline dönüşmedikçe saygımız vardır. Özgürlük manevi ve hukuki bir haktır. Hiç kimsenin lütfunu istemiyoruz, bağımsızlığımıza gölge düşürülmesine izin vermeyeceğiz. Devletime ve milletime tuzak kuran zalim çevreleri bozmak için Türk gençliği hazırda beklemelidir."