Cemre sıcaklıkların yükselişi olarak bilinir. Kış mevsiminin bittiğini, baharın geldiğini belirtir. Çok eskiye dayanan cemre 7 gün aralıklar ile gerçekleşir. İlk olarak havaya, daha sonra suya ve toprağa düşer. Cemrenin her düşüşünde havalar ısınmaya başlar ve insanlar bu ısınan havayı hisseder.
Her cemrenin düşüşü ile havalar ısınmaya başlar. Cemreler arasındaki sıcaklıklarda düşüş görülür. Bu da cemrenin havanın aşağıdan değil, yukarıya doğru ısındığını gösterir.
Cemre kelime karşılığı kor halinde yanan ateş anlamına gelmektedir. İslam dinindeki anlamı ise Müslümanların hac esnasında Mina vadisinde attıkları taşların yığını demektir. Türk Edebiyatında divan şairleri cemre geldiği zaman önemli kişilere yazdıkları övgü şiirleri de Cemreviye olarak bilinir.
Cemre meteorolojik bir olaydır. Takvimlerde bahardan önce 7 gün ara ile havaya, suya ve toprağa düşer. Cemre sıcaklık yükselmesi olarak tanımlanır.
Anadolu'da yaygın olarak kullanılan geleneksel halk takviminde yıl, "kasım günleri" ve "Hızır günleri" olarak kış ve yaz diye ikiye bölünüyor. Kasım günleri, miladi takvime göre 8 Kasım'da başlıyor ve 179 gün sonra 5 Mayıs'ta sona eriyor. Kasım günleri, 4 yılda bir şubat ayı 29 çektiği zaman 180 gün oluyor. Hızır günleri ise 6 Mayıs'ta başlıyor ve 7 Kasım'a kadar 186 gün sürüyor. Cemrelerin düşmesi, Kasım günlerinden Hızır günlerine, başka bir ifadeyle kıştan bahara geçişin sembolleri olarak gösteriliyor.