MUSTAFA ÖZCAN VE CEVDET TÜRKYOLU DA AÇIKLAMA YAPMAK ZORUNDA KALDI
Örgüt içindeki yolsuzlukların dünyanın her tarafında üyeler arasında rahatsızlık meydana getirmesi ve gündemden düşmemesi, sosyal medyadaki paylaşımlara da yansırken; örgütün önemli isimlerinin de konuya dahil olması üzerine iddiaların muhatabı olan Mustafa Özcan, ardından da Cevdet Türkyolu yazılı açıklama yapma ihtiyacı hissetti.
Avukatı aracılığıyla Twitter'dan 4 sayfalık mektupla hakkındaki yolsuzluk iddialarını reddeden Özcan'ın açıklaması, kendisini tanıyan örgüt üyelerini tatmin etmedi.
Özcan'ın örgütün "örtülü ödeneği" ile Kazakistan'da AVM satın alması ve daha sonra satılan AVM'nin parasının hesabını vermemesini eleştiren örgüt üyelerinden biri, "O zaman Kazakistan'da çalışan öğretmenlerin maaşı 6 ay geriden ödeniyordu. Onca sıkıntı çeken insan varken, himmet paraları ile AVM almak caiz mi?" şeklinde eleştiride bulundu.
Özcan'ın ardından 16 Mart'ta Türkyolu da 3 sayfalık yazılı açıklamayla kendini savunmaya çalıştı. Türkyolu, 2017'de Şimşek ile arasında bir tartışma yaşandığını ancak bir kavganın veya darp olayının söz konusu olmadığını iddia etti.
Türkyolu'nu örgüt bağlantısı üzerinden tanıdığı anlaşılan kişilerce yazılan yorumlarda, kendisine "2017'de yaşanan 'küçük' bir tartışma ise neden Osman hocamız hala kampa giremiyor ve bursu kesiliyor?", "1974'ten beri hocamın dizinin dibinden ve hizmetinden ayrılmadım diyorsun, onca ticari bilgi ve serveti edinecek vakti nasıl buldun?", "Her şeyi bir tarafa bırak, mektubu yayınla, biz kararı verelim." şeklinde yorumlar yöneltildi.
Ahmet Dönmez ise son videosunda, Dumanlı'nın kendisine cevap için ikinci bir video yayınlayacağını duyurduğunu ancak kendisinin muhatabına gerekli bütün cevapları verdiğini, Türkyolu ve Özcan'ın yolsuzluklarıyla ilgili elinde daha fazla deliller olduğunu kaydetti.
Dönmez'in açıklamasından, FETÖ'nün üst düzey yöneticileri hakkında daha pek çok yüz kızartıcı iddia olduğu ve zamanla açığa çıkarılacağı anlaşılırken sosyal medyadaki tepkiler, örgüt tabanının bundan sonra benzer iddiaları daha yüksek sesle dillendireceği ve örgütün elebaşı Gülen dahil herkesten hesap sorma eğiliminde olabileceği şeklinde yorumlandı.