GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN GÜNCELLENMESİNE VURGU YAPILDI
"Halihazırda ciddi büyüklükteki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi de mevcut zorlu ekonomik atmosferde taraflar için kazan-kazan durumudur. Bunun merkezinde Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve genişletilmesi olacaktır." ifadesine yer verilen raporda, Türkiye'nin mevcut ticari konularda rahatsız edici meselelerin çözülmesi bakımından somut adım atması halinde AB ülkelerinin AB Komisyonuna Gümrük Birliği'nin güncellenmesi için müzakerelere başlama yetkisi vermesi gerektiği bildirildi.
Borrell'in raporunda, iletişim kanallarının açık tutulmasının faydasına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
"Daha önce durdurulan yüksek düzeyli diyalog, ekonomi, enerji, ulaştırma, siyasi gelişmeler, dış ilişkiler ve güvenlik politikaları, Yeşil Mutabakat, iç güvenlik, dinler arası diyalog ve kültür gibi başlıklarda yeniden başlatılabilir. Toplumlar arası temasların artırılması da başka bir güven artırıcı tedbirdir. AB Komisyonu, Türkiye'nin Erasmus+, Horizon Europe gibi AB programlarına katılımını kolaylaştırmaya devam etme niyetindedir. AB Komisyonu, vize serbestisi yol haritası konusunda önemli kıstasların özellikleri hakkında tavsiye vermeye hazırdır."
İLİŞKİLERİN YAPICI ŞEKİLDE İLERLEMEMESİ DURUMUNDA
Raporun sonunda, Türkiye'nin "AB ile hakiki bir ortaklık geliştirmek için yapıcı şekilde ilerlememesi" durumunda, bunun "ekonomik ve siyasi sonuçları" olacağı ifadesine yer verildi.
Bu durumda uygulanacak tedbirlerin "akıllıca, ölçülü ve geri dönülebilir" olması gerektiği kaydedilerek, önlemlerin aralık ayındaki zirvede mutabık kalınan kısıtlayıcı tedbir listesine ek yapılması, mevcut yaptırım çerçevesindeki kısıtlayıcı tedbirlerin geliştirilmesi ve Avrupa Yatırım Bankası ve diğer finansal kurumların operasyonları dahil ekonomik iş birliğine kısıtlamalar getirilmesi, olumsuz seyahat tavsiyeleriyle turizm gibi sektörlerin hedef alınması, bazı mallar ve teknolojilerin ihracat ve ithalatına kısıtlama getirilmesi olabileceği ifade edildi.
Raporun son kısmında ise "AB Komisyonu, Türkiye'deki sığınmacılar ve ev sahibi topluluklara finans sağlanması için hızlıca seçenekler hazırlayacaktır. Sahadaki ciddi ihtiyaçlar ve Türkiye'nin omuzlamaya devam ettiği ciddi yük göz önünde bulundurulduğunda bu Avrupa'nın istikrar ve dayanışma yatırımı olacaktır. Geçmiş yılların başarı öykülerine ek yapmak kendi çıkarımızadır." değerlendirmesi yer aldı.
RAPORDA MEVCUT DURUMUN ÖZETİ YAPILDI
AB liderlerinin 10 Aralık 2020'deki zirve toplantısında, Türkiye ile ilişkilerin nasıl ilerleyeceğine ilişkin Borrell'e görev verilmişti. Bu kapsamda hazırlanan raporda, Türkiye-AB ilişkilerinin son yıllarda siyasi, ekonomik, ticari bakımdan özeti de yapıldı.
Siyasi ilişkiler kısmında; Doğu Akdeniz'deki durum, Kıbrıs meselesi, Suriye, Irak, Libya, Dağlık Karabağ gibi bölgesel gelişmeler, terörle mücadelede iş birliği gibi konular ile Türkiye'de HDP'ye kapatma davası açılmasına yer verildi.
İkili ilişkiler bölümünde ise katılım müzakereleri, kriterler, katılım öncesi yardımlar, Mart 2016'da imzalanan göç konulu mutabakat, yüksek düzeyli diyalog, Türkiye'nin AB programlarına katılımı ve toplumlar arasındaki temaslar, vize serbestisi ve AB'nin kısıtlayıcı tedbirleri gibi konulardaki son durum aktarıldı.
Ekonomi ve ticaret başlığında da karşılıklı ticaretteki rakamlar, Gümrük Birliği'nin güncellenmesinde mevcut durum, ekonomik iş birliği konuları, öncelik verilen ulaştırma ve enerji gibi sektörlerdeki durum anlatıldı.