Kibir, hırs, husumet, tamah, ihtiras, kıskançlık, bencillik, cahillik, iki ucu keskin bıçak olan tahammülsüzlük insan hayatını zindana çeviren, sevgi ve hürmeti zedeleyen, hoşgörü ve merhameti örseleyen menfi haller olarak giderek çapını ve çeperini genişletmektedir.
Bizi biz yapan yüce hasletlere sarılmadıktan, bizi insan yapan yüksek değerleri benimsemedikten, birbirimizi anlayıp dinlemedikten sonra manevi duruluğa, huzur ve sükûnete ulaşmak çok zordur. Zaman nehrinin hızlı akışı esnasında sabırla durum muhasebesi yapmak zorunluluktur.
Berat Kandili'nin kalbimizi nurlandırmasını, insanlığın etrafını kuşatan kirlilikten, tesiri altına girilen karanlık türbülanstan çıkış için bir milat olmasını temenni ediyorum. Fitnenin yerine fazileti geçirmek, gıybetin yerine muhabbeti yerleştirmek temel görev olmalıdır.
Esir bir vicdanla değil, hür bir iradeyle; çatık kaşlarla, sıkılı yumruklarla değil; barışma ve kucaklaşma hissiyatının öne geçmesiyle hayatın daha da güzelleşeceğine, geliştirici işbirliği dinamiklerinin harekete geçeceğine inanıyorum.
Aziz milletimizin, Türk-İslam aleminin Berat Gecesi'ni kutluyorum. Bu muazzez gece hatırına, musallat olan her türlü dert, sorun, felaket ve hastalıklardan kurtulmayı Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Manevi kurtuluşun beratına milletçe nail olabilmeyi ümit ediyorum.