Emekli 104 amiralin yayımladığı gece yarısı yayınladığı darbe imalı bildiriye tepkiler sürüyor. Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun A Haber canlı yayınına bağlanarak flaş açıklamalarda bulundu.
İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN'DAN TEPKİ: HESAP VERECEKLER
Altun, "Darbe ve vesayet imalarında bulunmaktan başka bir şey değil" ifadelerini kullanarak, "Bunlara kim destek çıktıysa hukuk önünde hesap verecekler" şeklinde konuştu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
DARBE VE VESAYET İMALARINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL!
Amaç çok açık biz 15 Temmuz'u yeni yaşadık sayılır üzerinden 5 yıl bile geçmedi. 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimi bu süreçte yine milletimizin ortaya koyduğu destansı direniş toplumsal hafızamızda çok canlı siyasal hafızamız bu konuda dipdiri. Böyle bir ortamda düşünün 104 emekli amiral bir araya geliyor. İsimlerinin önüne özellikle amiral yazıyorlar ve bildiri yayınlıyorlar. Bu kirli organizasyonda hemen 5. kol faaliyeti sürdüren gayrimilli medya unsurları tarafından haberleştiriliyor.
Baktığınızda bu antidemokratik bir bildiri ve bunun ima ettiği anlamı hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu bildiri açık net söyleyelim eski vesayet alışkanlığıyla milli iradeye ve onun seçilmiş meşru temsilcilerine parmak sallamaktan başka hiçbir anlam taşımıyor.
Bu girişim hadsiz bir bildiriyle milletimizin hafızasında daha çok taze olan darbe ve vesayet imalarında bulunmaktan başka bir şey değildir.
VESAYETÇİLER KAYBETTİ MİLLET KAZANDI
Biz bunu asla masum göremeyiz ve görmüyoruz. Milletimiz de buna çok açık ve net bir şekilde tepki gösterdi. Biz de bu nedenle derhal açıklama yaptık. Milli iradeyi savunma demokrasimizi müdafaa etme vazifemizi yerine getirdik. Biz ülkece vesayetten çok çektik. Milletimiz darbecilerle ve vesayetçilerle çok mücadele etti. Cumhurbaşkanımızın 2002'den bu yana verdiği demokratikleşme mücadelesinde milli irade namına çok ciddi bir mesafe kat ettik. Vesayetçiler kaybetti millet kazandı.
"TÜRKİYE BAĞIMLILIK ZİNCİRİNİ KIRDI"
Bu süreçte gerçek anlamda baktığımızda sandık üzerinden değil bir takım siyaset dışı unsurlar üzerinden iktidar elde etme imkanını biz neredeyse ortadan kaldırdık. Cumhurbaşkanımızın bu anlamda verdiği mücadele çok değerli bir mücadeledir. Bu nedenle de Cumhurbaşkanımızın bu mücadelesinin önünü kesmek için ulusal uluslararası birçok odak harekete geçti. Defalarca Cumhurbaşkanımızı yolundan çevirmeye çalıştı fakat Cumhurbaşkanımız milletinden aldığı güçle bu vesayet sistemlerine karşı çok ciddi bir mücadele ortaya koydu. Bu mücadeleyle beraber Türkiye bağımlılık zincirini kırdı. Bu anlamda baktığımızda büyüdü, bölgesel bir güç oldu ve şu anda küresel bir aktör olma yolunda çok net bir performans ortaya koyuyor.
"BÜYÜYEN TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESEMEYECEKLER!"
Biz vesayet sisteminden kurtulduğumuzu düşündüğümüz bir noktada yeniden eski imaların gündeme getirilmesini kesinlikle hala vesayet özlemi çekenlerin olduğunun göstergesi olarak okuyoruz. Milli iradeye nasıl sahip çıktığımızı dost düşman 15 Temmuz'da gördü bütün dünyaya bunu gösterdik. Bu millet demokrasisini koruyacağını kendi iradesine her şartta sahip çıkacağını göstermiştir. Vesayetçilerin bir daha asla demokrasimize zarar veremeyeceğini açık ve net bir şekilde söylemek istiyorum. Kimse büyüyen güçlenen Türkiye'nin önünü Allahın izniyle kesemeyecek.
"HUKUK ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER"
Bu ülke bir hukuk devleti bu skandal bildirinin arkasında önünde kim varsa, bunları kim cesaretlendirdiyse, bunlara kim destek çıktıysa bunların hepsi hukuk önünde hesap verecek.
15 Temmuz'a tiyatro diyenler buna da mağduriyet diyor. Bu darbe ve vesayet heveslisi bu zihniyetin milletimize ödettiği bedelleri çok iyi biliyoruz. O yüzden biz çok sert ve net duruyoruz, hiçbir şekilde bu mesele ile ilgili olarak geri adım atmıyoruz. Demokrasiye ve millet iradesine saygı duyan herkesin yapacağı tek şey mu hadsiz bildiri karşısında amasız ve fakatsız tavır almaktır..
DOĞU AKDENİZ'DE EN BÜYÜK KAZANIMI ELDE EDEN ÜLKEYİZ
Kendilerine denizci diyenler şunu nasıl görmezler? Doğu Akdeniz'de en büyük kazanımı elde eden ülkeyiz. Mavi Vatan idealine bugün olduğu kadar ne zaman yaklaşılmıştır.
CHP BUNU KÜÇÜMSEYEREK DESTEK VERİYOR
Canlı yayına bağlanan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, Türkiye eski Türkiye olmadığını milletin 15 Temmuz'u unutmadığını belirterek, "CHP bunu küçümseyerek aslında bildiriye destek veriyor." dedi.
BAŞARAMAYACAKLAR, DEMOKRASİMİZİ İLERİYE GÖTÜRECEĞİZ
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 104 amiralin darbe imalı bildirisi hakkında açıklamalarda bulundu.
Gül, yaptığı açıklamada, "Hala demokrasi hukuk nöbeti yargı mensupları tarafından yerine getirilmektedir. Millet iradesini geri götürmek isteyenler bilsin ki demokrasi asla geriye gitmeyecektir.
Başaramayacaklar, demokrasimizi ileriye götüreceğiz. Vesayetçiler karşısında güçlü siyaset var." ifadelerini kullandı.
SKANDAL BİLDİRİ SONRASI HAREKETE GEÇİLDİ: SAVCILIKTAN GÖZALTI KARARI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, bazı internet siteleri ve sosyal medyada "103 amiralden Montrö bildirisi" başlığı altında yayımlanan bildiri hakkında Türk Ceza Kanununun 316/1 maddesinde yazılı "Devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan resen soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Cumhuriyet Başsavcılığımızca, Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan talimata istinaden, bildiriyi hazırlayan ve yayımlanma sürecinde aktif olarak faaliyet göstererek imza listesinde yer alan,
diğer kişiler tarafından imzalanmasını sağlayan kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilerek bildirilmesi üzerine 10 şüphelinin, üzerlerine atılı suçun niteliği ile delillerin yok edilmesinin önüne geçmek ve varsa başka şüphelilerin de ivedilikle tespit edilmesini sağlamak amacıyla gecikmesinde sakınca bulunması nedeniyle eş zamanlı olarak gözaltına alınmalarına,
4 şüphelinin ise belirlenen adreslerindeki arama ve el koyma işlemlerinin icrasından sonra yaş durumları göz önüne alınarak gözaltına alınmaksızın 3 gün içerisinde Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne müracaat etmelerinin kendilerine tebliğine karar verilmiştir."
Gözaltına alınmasına karar verilen şüphelilerin tamamının yakalandığı, tüm şüphelilere ilişkin arama ve el koyma işlemlerinin usulünce yerine getirildiği belirtilen açıklamada, soruşturmaya, deliller ışığında çok yönlü devam edildiği vurgulandı.
GÖZALTINA ALINAN VE EMNİYET'E ÇAĞIRILAN İSİMLER
Öte yandan soruşturma kapsamında Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal'ın gözaltına alındığı, 3 gün içerisinde Emniyet'e gelmeleri için Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat'a tebligat yapıldığı öğrenildi.
CUMHURİYET GAZETESİNDE AYNI GÜN YAZISI YAYINLANDI
Emekli amirallerden Ergun Mengi, Atilla Kezek Ankara'da, Alattin Sevim, Ramazan Can Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk İstanbul'da, Turgay Erdağ ile Ali Sadi Ünal ise Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde gözaltına alındı. İstanbul'da yaşayan emekli amirallerden Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat ise yaş durumları nedeniyle gözaltına alınmadan ifadeye çağrıldı. Gözaltına alınan emekli amiraller arasındaki Ergun Mengi'nin İYİ Parti Uluslararası Siyasi Kuruluşlar ve Jeo Stratejik Analizlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı olduğu belirlenmişti. Emekli amiral Ramazan Cem Gürdeniz ise bildiri yayınlandığı gün Cumhuriyet Gazetesinde "Kanal İstanbul Mavi Vatan'ın Karşıtıdır" başlıklı köşe yazısı yayınlanmıştı.
TEHLİKELİ OLAYLAR VURGUSU YAPMIŞLARDI
Bir internet sitesinde bazı emekli amirallerin imzasıyla yayımlanan ve hazırlayanlar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılan açıklamada, Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği belirtilmişti. Açıklamada ayrıca, basında ve sosyal medyada yer alan "kabul edilemez" nitelikteki bazı görüntülerin üzüntü kaynağı olduğu belirtilerek, "TSK ve Deniz Kuvvetleri'ni Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabaları" kınanmıştı. Skandal bildiride "Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir." ifadeleri yer alıyordu.
DETAYLAR ORTAYA ÇIKTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bazı emekli amirallerin açıklamasına ilişkin yürüttüğü soruşturmanın detayları ortaya çıktı.
Alınan bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosundan sorumlu Başsavcıvekili Veysel Kaçmaz tarafından yürütülen soruşturmada, gözaltına alınan emekli amirallerin bildirinin hazırlanmasında, bildiride adı geçen diğer kişilere ulaştırılmasında ve imzalatılmasında rol oynadıkları tespit edildi.
Gözaltına alınan şüphelilerin ev aramaları ve dijital materyallerinin incelemesinin devam ettiği öğrenilen soruşturmada, emekli amirallerin yurt içi ve yurt dışındaki bağlantılarının araştırıldığı kaydedildi.
Soruşturmada, bildiriyi hazırlayan şüphelilerin görevde olan muvazzaf subaylarla irtibatı olup olmadığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı dışında diğer komutanlıklarla da irtibat kurulup kurulmadığı, başka kişilere imza için baskı yapılıp yapılmadığının araştırıldığı öğrenildi.
Bildirinin başlığı, kullanılan dil, yayınlanma saati ve kullanılan terimlerin daha önce yayınlanan muhtıralarla benzerlik gösterdiği belirlendi. Şüphelilerin ifadeleri ve dijital incelemelerin ardından soruşturmanın derinleştirileceği belirtildi.
LOJMAN VE KORUMA HAKLARI İPTAL EDİLDİ
Gelen son dakika haberine göre, güvenlik kaynakları emekli amirallerine lojman ve koruma haklarının iptal edildiğini bildirdi.