HESABINI ÇOK AĞIR VERECEKSİNİZ
Bundan sonra hesabını bu işin çok ağır vereceksiniz. Siz kaçacaksınız, biz kovalayacağız. Darbe heveslilerini bu denli hararetli şekilde savunmanıza millet müsaade etmez, biz ise hiç müsaade etmeyiz. Mesele korkaklık, yüreksizlik değilmiş. Akıl ve izan sahibi doğrudan kendi varlığını hedef alan girişim karşısında böyle bir tavır içine giremez. Bu habis zihniyeti en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz.
BİLİM KURULU'NU HEDEF ALAN KILIÇDAROĞLU'NA YANIT
Kılıçdaroğlu dün hızını alamayıp işi salgınla mücadelede en önemli referans kaynağı olan Bilim Kurulu'na saldırmaya kadar vardırdı. Vah zavallı... Biz salgınla mücadeleyi siyaset üstü milli bir mesele olarak görüyoruz. Bilim Kurulu üyelerimize kadar bugüne kadar verdikleri hizmetler için de teşekkür ediyorum. Sağlıkta bugüne kadar ölen nice kardeşlerimiz oldu.
Bunlarla ilgili Bay Kemal senin bir derdin oldu mu? Kılıçdaroğlu'nun bir dakikalık şov uğruna bunca emeği silip atmasının takdirini sağlık çalışanlarımıza ve milletimize bırakıyorum. Rabbim ülkemizi bu habis zihniyetin vereceği yıkımdan muhafaza eylesin diyorum. Bakanımızın atılacak tırnağı olsan ne ala? Değilsin... O kadar zavallısın.. Sizin örnek gösterilecek eseriniz, dikili bir ağacınız dahi yok. Siyasi hayatınızın tamamı bizim projelerimizi engellemeye çalışmakla geçti. Yüzsüzlükte öyle tavan yapmış durumdasınız ki dün engellemek istedikleri eserleri bugün kendi projeleri gibi sahiplenmeye çalışıyorlar. İstanbul'da ne yapmışsak kendi eserleri gibi sahiplenmeye kalkıyorlar. Bu ne utanmazlıktır. En tehlikeli yalan içine doğruların karıştırıldığı yalandır. CHP Genel Başkanı çoğu kurgu olduğu açıkça belli küçük ve istisnai örnekler üzerinden bitmiş bir Türkiye fotoğrafı çizmeye kalkıyor. Bunlar Türkiye işgal edilse keyifle kadeh kaldıracak kadar kendi ülkelerinden nefret eder hale gelmiştir. Türkiye iflas etse kalkıp göbek atacak kadar kendi halkından nefret eder hale gelmiştir.
Türkiye iflas etse kalkıp göbek atacak kadar kendi halkından nefret eder hale gelmiştir. Ecevit döneminde o daktilolar neden atıldı acaba? Bunun muhasebesini yap. Sana yakışır.
Türkiye böyle bir siyaset anlayışını, böyle bir muhalefet tarzını hak etmiyor. Bu ülkede tenceresini kaynatmakta zorlanan her vatandaşımızın derdine, 19 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da yine biz derman olacağız. Yalanın en etkili panzehiri hakikattir.
DÖVİZDEKİ HAREKETLENMELER
Dövizdeki dalgalanmalar ekonomik temelli değil. Son dönemde bir miktar artan enflasyonu tekrar tek haneye indirmekte kararlıyız. Bu konuda kararlıyız. İhracatımız 2002'deki 36 milyar dolar seviyesinden 170 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Mart ayı ihracat rakamlarında tüm zamanların rekorunu kırdığımız bir dönem oldu. Salgından sonra eskisinden çok daha güçlü bir turizm gelirine sahip olacağız. Tabi bunları sayın Kılıçdaroğlu takip ediyor mu bilmiyorum. Uçuk saçık rakamlarla konuşmak ve milleti yalanla aldatmak sana bir şey kazandırmayacak. Dün Kılıçdaroğlu kürsüde rakam vererek esnaf ve sanatkarlarımızı bize karşı kışkırtmaya çalışıyor. Geçtiğimiz yıl 99 bin 588 esnafımızın işini terk ettiğini söyledi Kılıçdaroğlu. Peki hakikati ifade ediyor mu? Hayır. Çünkü aynı dönemdeki 365 bin esnaf işe başlama bildiriminde bulunmuştur. Ya Kılıçdaroğlu sen ne zaman doğru konuşacaksın ya.. Bak rakamlar ortada. Esnafın derdini dile getirmek başka şey, rakamları eğip bükerek kışkırtıcılık yapmak başka şey. Kendisini yalancı ve provokatör ilan etmekten başka çaremiz kalmıyor. Reform paketlerimizi açıkladığımız takvime uygun şekilde hayata geçireceğiz.
Eğitime ayrılan bütçeyi 20 kattan fazla arttırdık. Okullardaki derslik sayısını 343 binden 600 bine çıkardık. Almanya'dan falan öndeyiz 1.5 milyon olan üniversite öğrencisi sayımız da 8 milyonun üzerine çıkmıştır. Bay Kemal biz göreve geldiğimizde üniversite öğrencilerine verilen burs 45 liracıktı, şimdi ise 650 TL... Siz zaten bu makamlara gelecek değilsiniz. Gelseniz de bu tür destekleri verecek niyetiniz yok. Geçmişte olmadı ki şimdi olsun...
ARNAVUTLUK GÖRDÜ, AYNISINI İSTEDİ
Bunlar işte Adana'da pazar yerini hastane diye, hatta sahra da demiyorlar edepten yoksun olmayalım diye, 'işte biz hastane yaptık' diyorlar. Sizin ona gücümüz yetmez, o bizim şanımızdır. İşte biz 45 günde Atatürk Havalimanı'ndaki acil durum hastanesini yaptık. Niye buraları seçtik. uçak geldi, buraya insin, 5 dakikada hastaneye geçsin. Her birinde 18 ameliyathane var. Bunu Arnavutluk gördü, bizden bunu aynısını istedi. Bir müteahhidimizi görevlendirdik, 48 günde Arnavutluk'ta acil durum hastanesini yaptı. ve Başbakan Sağlık Bakanı'nı arayıp teşekkür etti. Ben anacığım rahatsızlandığı zaman Okmeydanı SSK Hastanesi'ne sabah namazından sonra gider, numarayı alır, anacığımla orada muayeneye giderdim. Aynı hastanede benim bir dava arkadaşım eşi doğum esnasında rahmetli oldu. Ve eşini maalesef doğum esnasında çocuk ve hanımı rahmetli, ödeme yapılmadı diye vermiyorlar. Ne yapıyorlar? Rehine alıyorlar. Bay Kemal senin SSK Genel Müdür olduğun dönemde. Sen bu ülkede bunları yapmış bir adamsın.
NE KADAR SAHTE OLDUĞUNU SÖYLEMEYE BİLE GEREK YOK
Eser ortada, gider şehir hastanelerini gezersin. Neyin ne olduğunu beğenmediğin Sağlık Bakanımız saba anlatır. Git, gez gör. Engelli maaşlarını 24 liradan 914 liraya çıkardık.
Geçenlerde muhtarlarla ilgili abuk sabuk şeyler söylüyor. yapacağından değil de kendilerine özel kalem atayacakmış. Biz muhtar maaşlarını 97 liradan aldık 2445 liraya çıkarttık. Niye aldatıyorsun milleti. Bu süreçlerden geçtiniz. Bugün yaptıkları muhtar edebiyatının ne kadar sahte olduğunu size söylemeye bile gerek duymuyorum. Kendisinin yakasına rozet taktığı adam güneyde diyor. Bırak sen güneyi...
EMEKLİ AMİRALLER TALİMATI KILIÇDAROĞLU'NDAN ALIYOR
Buradan Genelkurmay Başkanı'ndan erine kadar kahraman ordumuzun tüm mensuplarına şükranlarımı gönderiyorum. Tüm kalbimizle darbecilerden temizlenen TSK'nın yanındayız. Tabii emekli amiraller bu işin dışında. Onları karıştırmayalım. Bu emekli amiraller talimatı kendi başkomutanları Kılıçdaroğlu'ndan alıyor. Zaten onun imzası var. Önce onun temizlenmesi lazım. Temizlenmedikten sonra kendini kurtaramaz. 15 Temmuz gecesi kaçtın Bakırköy'e gittin. Ama şimdi kaçacaksın, kovalayacağız .
Sadece bu yıl çiftçimize 24 milyar liralık destek vereceğiz. Türk sanayinin böyle zorlu bir dönemde ortaya koyduğu performans yabancı yatırımcının da ilgisini cezbediyor. Xiaomi ve Oppo'nun akıllı dönem yatırımları işte bu dönemde gerçekleşti. Dünyada ilk olan Getir'in 2.6 milyar dolarlık değerlemeye ulaşması da girişimcilerimizin iftihar tablosuna örnektir. 2002'de bütçesi 5.5 milyar olan 62 proje yürütülürken bu sayı bugün 750 projeyi geride bıraktı. Taksim meydanında muhteşem camiyi de Ramazan'ın son cumasında Müslümanların hizmetine alacağız. Kadir gecesinde de Zonguldak'ta sahilde Uzun Mehmet Camisi'ni de hizmete alacağız.
KANAL İSTANBUL AÇIKLAMASI: HAZIRLIKLARIMIZI TAMAMLADIK
Buradan milletimize bir müjde vermek istiyorum. Ülkemizin en büyük ve en stratejik altyapı projesi olan Kanal İstanbul ile ilgili hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. Projenin ÇED raporu, 56 kurum ve kuruluşun, 200'den fazla bilim insanının, medyanın ve vatandaşlarımızın katkılarıyla tamamlandı.
500 BİN NÜFUSLU ŞEHİR KURACAĞIZ
İki yakasında kurulacak 500 bin nüfuslu şehir İstanbul'un depreme hazırlığını da hızlandıracaktır. Karadeniz'de hem biz hem de kıyısı olan ülkeler sürekli büyük ve yeni limanlar yapıyor. Bu durum gemi trafiğinin daha da artacağına işaret ediyor. Tehdit ediyor. Bütün müteahhitlerin elinden geliyoruz, geldiğimizde ödemeleri vs ellerinden alırız ve kendilerini de kenara koyarız. böyle bir devletin devamlılığına inanmak olabilir mi? Şartları zorlayarak Boğaz'daki gemi trafiğini sürdürüyoruz. Kanal İstanbul bölge için yeni bir nefes borusu olacaktır. İsteseniz istemeseniz de Kanal İstanbul'a başlıyoruz ve yapacağız.