Halkın Kurtuluşu Partisi Genel Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığınca, 2017'de yapılan ve kadın personelin başörtüsü takmasının önünü açan, Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin, iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açmıştı.
Davayla ilgili ilk incelemesini 6 Aralık 2018'de yapan ve yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması istemini reddeden Danıştay 2. Dairesi, başvuruyu esastan da sonuçlandırdı.
2'YE KARŞI 3 ÜYENİN OY ÇOKLUĞUYLA REDDEDİLDİ
Daire, yönetmeliğin iptali istemini, 2'ye karşı 3 üyenin oy çokluğuyla reddetti. Dairenin gerekçesinde, laikliğin, "devletin niteliğinde hayat bulan, her ferdin istediği inanca, mezhebe sahip olabilmesini, ibadetini yapabilmesini ve dini inançlarından dolayı diğer vatandaşlardan farklı bir muameleye tabi kılınmamasını sağlayan, din ve vicdan hürriyetini teminat altına alan bir kavram" olduğu ifade edildi.
Anayasa'nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin laik olmasının yanında, demokratik olduğunun da belirtildiğine işaret edilen gerekçede, laiklik kavramının, din ve vicdan özgürlüğünden, din ve vicdan özgürlüğünün de demokrasinden bağımsız olarak değerlendirilemeyeceği kaydedildi.
AİHM KARARLARINA ATIF YAPILDI
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) bir kararına atıf yapılan gerekçede, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dinsel bir sembolün toplumda nasıl algılandığı konusunun, ulusal makamların takdirinde olduğunu vurgulamıştır. Bu karara göre, başörtüsünün kuvvetli dış sembol veya pasif dış sembol olarak sayılması, toplumların yapısına göre nasıl algılandığına göre değişecek ve bu belirleme ulusal makamların takdirine bırakılacaktır." ifadeleri kullanıldı.