Dünyayı saran COVİD-19, milyonlarca insanı hayattan kopardı. Mutasyona uğradıktan sonra daha da bulaşıcı hale gelen virüse, aşılar da çare olmadı. İlk günden beri salgına karşı örnek bir mücadele gösteren Türkiye'de de tablo ağırlaştı... Vaka sayısı 56 bine yaklaştı. Günlük can kaybı ise 258'i aştı... Virüsün yayılma hızı, yoğun bakımlara da yansıdı. Akdeniz Üniversitesi'nde tüm yoğun bakımların 3'te 1'i COVİD hastaları için ayrıldı. İstanbul'da da COVİD-19 alarmı vardı.
Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Mesut Sönmez, yoğun bakımda 60 yaş altı genç hastaların olduğunu açıkladı. "Burun akıntısını, baş ağrısını hafife alıyorlar ve doktora erken başvurmadıkları için hastalık ağırlaşıyor. Bu da tedavinin gecikmesine neden oluyor" ifadesini kullandı. Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güniz Köksal ise hafta başından itibaren hastalara yetişmekte güçlük çektiklerini vurguladı. Tehlikeyi şu sözlerle anlattı: Daha genç hastalar artık yoğun bakıma geliyor. Çoğu aşılanmamış 50-60 yaş grubu, oldukça da ağır geliyorlar. Ciddi ölüm riski olan hastalarla uğraşıyoruz.
VAKALARIN % 40'I İSTANBUL'DA
Sağlık Bakanı Koca, İstanbul'da mart başına göre vaka sayılarının yaklaşık 10 kat arttığını söyledi. "Ülkemizde vakaların yaklaşık yüzde 40'ı İstanbul'da" dedi.
VİRÜSTEN BETERLER
İnsanlık virüsle mücadele ederken sahtekarlar da boş durmadı. Tokat'tan gelen haber, herkesi utandırdı. Öyle ki merkeze bağlı Avşarağzı köyünde yaşayan Emir (77) ve Hatice Şirin (70) çifti, COVİD-19'a yakalandı. Evlerinde karantinaya alındı. Önceki gün evlerine giden bir kişi ise kendisini doktor olarak tanıttı. Muayene etme ve ilaç yazma bahanesiyle girdiği evde çiftin 3 bin lirasını çaldı. Durumu jandarmaya bildiren Emir Şirin, "Benim hiç aklım başımda yoktu. Çok perişandım. Peşine yetişemedim. Paramız kalmadı, bilmiyorum ne yapacağız" diye dert yandı.