Bu durumda, boru hattına ortak olmayan Mısır'ın önünde iki seçenek kaldığını aktaran Al- Zawawy, LNG terminallerinde sıvılaştırdığı gazı tankerlerle Avrupa'ya taşıma seçeneğinin maliyetli olduğunu ve Mısır'ın enerji merkezi olma hedefini engelleyeceğini ifade etti.
Al- Zawawy, diğer seçeneğin ise Mısır gazını Ürdün, Lübnan ve Suriye üzerinden Türkiye'ye ulaştıracak Arap Doğalgaz Boru Hattı Projesi olduğunu belirterek, "Bu seçenekle Mısır hem büyük bir enerji tüketicisi olan Türkiye'ye hem de Türkiye üzerinden Avrupa'ya gazını iletebilir. Söz konusu hattın önünde başka engeller olsa da Ankara ve Kahire bu seçeneği değerlendirmek için birlikte çalışmalı." diye konuştu.
Öte yandan, Mısır'a karşı İsrail'in enerji sektörünü destekleyen Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Mısır'a büyük bir darbe vurduğunu dile getiren Al-Zawawy, şunları kaydetti:
"BAE, Süveyş kanalını baypas ederek İsrail'in Aşkelon Limanı ile Körfez'i birleştiren bir hat üzerinde İsrail ile anlaştı. Ancak bu hızlı dönüşümler nihayetinde Kahire ve Ankara'nın önderliğinde yeni bir eksen oluşumunu destekleyecektir. Yine de Mısır'ın isteklerine karşın birçok dış etken mevcut. Mısır, bölgedeki hidrokarbon aramalarını Batı teknolojisine bağımlı olarak yürütürken, Türkiye yabancı şirketlerin taahhütü altına girmekten ziyade kendi imkanları ve yeteneklerini kullanıyor."