İstanbul'un Üsküdar ilçesindeki Mihrimah Sultan Cami'inde yaşanan hadisenin aslını, başroldeki Ebru Erman isimli genç kadın anlattı. Erman olayın, muhalif medyanın yansıttığı gibi olmadığını anlatarak, "Bu konunun hem İslam dininin hem de Türk toplumunun kadına bakışını ortaya koyan bir durum olarak değerlendirildiği haberler gönlümün razı olduğu bir durum değil" dedi. Prof. Dr. Ekrem Demirli, "Allahın evinde ibadetini yerine getirmek isteyen kadına bu saldırı densizliktir." ifadeleriyle tepki gösterdi.
"SİZ KADINLAR CAMİYE GİREMEZ DİYEMEZSİNİZ / BİN 500 TANE İLAHİYAT BİTİR BENİM GÖZÜMDE HAVASIN"
Tartışmanın kameraya yansıyan kısmında bir adamın kadına camiye kadınların giremeyeceğini söylemesi tepkilere neden oldu. Görüntülerde erkek şahsın başörtülü kadına, "O zaman siz Peygamberin hadislerinden çok çok uzaksınız, sen istersen bin 500 tane ilahiyat bitir benim gözümde havasın" şeklinde tepki göstermesine, "Dini de buna alet edemezsiniz" diye tepki gösteren genç kadın ise "Siz kadınlar camiye giremez diyemezsiniz, hangi hadis, hangi kaynak. Kadınlar camiye giremez, kadınlar onu yapamaz, kadınlar bunu yapamaz. Siz kimsiniz ya! Niye biz camide namaz kılamıyoruz ya" diye çıkıştı.
KADEM: CAMİLER İNANAN TÜM İNSANLARIN İBADETGÂHIDIR
Kadın ve Demokrasi Vakfı da Mihrimah Sultan Cami'inde kadınlara karşı yaşanan skandal sözlere dair açıklama paylaştı. KADEM'in sosyal medya hesabından yayınlanan açıklamada, "Kadınların camiye girişine müdahale, aynı zamanda kadının kamusal alandaki varlığına yönelik bir tehdittir. Camiler; cinsiyet, dil, etnik köken farketmeksizin inanan tüm insanların ibadetgâhıdır." denildi.
Genç kadın Ebru Erman, sosyal medyada kümelenen azınlık seküler - laik kesmin bu olayı siyasi malzeme kullanmaması için açıklama yayınladı.
İşte o açıklama:
"Mihrimah Sultan Cami'nde gerçekleşen iznim olmadan çekilen videonun sosyal medyada paylaşılması sonucu gündem olan olay hakkındaki şahsi düşüncelerim şu şekildedir:
"CAMİDE NAMAZ KILMAM SONRASINDA..."
Öncelikle olay camiye girişimimin engellenmesi ya da camiden kovulmam şeklide değil; camide namaz kılmam sonrasında videodaki şahsın bana hitaben olmasa da, "Kadınlar camiye girmesin ve giremez!" şeklindeki söylemlerine cevap vermem şeklinde gerçekleşti. Yanımda bulunan ancak tanışık olmadığımız teyzenin de tepkisini ortaya koyması ve adamın teyzeye bağırması üzerine olayın videoya yansıyan kısmı gerçekleşti. Söylemlerini hadisler var diyerek temellendirmeye çalışan bu kişiye karşı, "Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi" mezunu olduğumu belirterek bu söylemlerin dini dayanaklarının olmadığını cami adabına riayet edilerek kadınların Peygamberimiz döneminde mescide gittiklerini izah etmeye çalıştım. Haklı tepkimi ortaya koydum.
İSLAM DİNİNİN VE TÜRK TOPLUMUNUN KADINA BAKIŞI BÖYLE DEĞİL
Bilgim olmadan çekilen videonun sosyal medyada paylaşılması sonucu konunun Din-Kadın ve Cami gibi kitlelerce hassas olan figürleri de içermesi sebebiyle çok büyük bir kısmı benim tepkimi destekler nitelikte olan paylaşımlar yapıldı. Bu konunun hem İslam dininin hem de Türk toplumunun kadına bakışını ortaya koyan bir durum olarak değerlendirildiği paylaşım ve haberler ise gönlümün gönlümün razı olduğu bir durum değildir. İslam ve Türk toplumunun kadına olan bakışının ilgili videodaki şahsın kabul edilemez tepkisiyle özdeşleştirilmesi bir akıl tutulmasıdır. Toplumların kendi bakış açıları ile dönemin şartları neticesinde farklı ortaya konmuş olsa da İslam ve Türk tarihi içerisinde gördüğümüz, Müslüman kadın vakarlı duruşuyla, güçlü karakteriyle ve şahsiyetiyle toplumsal hayatta var olan bir kadındır.
"İSLAM DİNİNİ KÖTÜLEME ÇABASINA GİREN GRUBUN ART NİYETİ ORTADADIR"
Tartışma yaşadığım şahıs üzerinden İslam dinini kötüleme çabasına giren grubun art niyeti ortadadır ve tecrübem bu art niyete dahil edilmemelidir.
Bu süreçte şahsımla görüşmek isteyen birçok medya kanalı oldu. Tecrübeyle sabittir ki medya için çok iyi bir reyting malzemesi olan bu durumda kendimi kullandırtmayacağım. Meşhur olma gibi bir endişem yok, o sebepten tekliflerin hiçbirini kabul etmedim. Durumu uzmanların değerlendirip, neler yapılması gerektiği üzerine konuşmalarından ve kadın olgusunun 21. yüzyıl Türkiye'sinde toplumdaki cinsiyetçi söylemlere dair çözümler üretilmesinden yanayım.
Bu yanında bu olayın siyasi dil üzerinden konuşulmasına, duygusal tepkiler ile bambaşka noktalara çekilmesine, siyasi argümanlar üzerinden değerlendirilmesine de karşı olduğumu belirtmek isterim. Olayın özü tüm siyasi fikirlerden ari sadece kadınları hedef alan bir söyleme karşı tepkidir. Polemik kaygılardan uzak durarak bu olay karşısında yapılması gerekenin başka kadınların aynı duruma maruz kalmaması için çözüm üretmek belirterek olayı noktalıyorum."
"CAMİ ERKEKLERİN DEĞİL Kİ"
Yaşanan bu olay sosyal medyada provoke edilmişti. Peki kadınlar camiye girebilir mi? Camide namaz kılabilir mi? bu sorunara İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Tasavvuf Anabilim Dalı Başkan Prof. Dr. Ekrem Demirli, Vav TV canlı yayınında yanıt verdi.
Demirli, "Camilerde hanımlara hala ayakkabıların arkasında yer vermemiz ayıptır. Bu çözülecek. Cami erkeklerin değil ki, camileri erkeklerin olmaktan çıkartmayı beceremedik. Camiler herkesin kadın-erkek ayrımı olmaz. Allah'ın evinde ibadetini yerine getirmek isteyen kadına bu saldırı densizliktir" ifadelerini kullandı.
