Fenerbahçe Sahili'nde bulunan Dalyan Kayıkhanesi'nin sorumlusu Levent Oğuz, "Deniz salyası dediğimiz şey aslında çamur. Denizin dibinde olan bir çamur normalde. Isıyı da gördükten sonra tekrar yukarı çıkan bir plankton. Canlı bir tabaka. Deniz bunu atamıyor. Kirlilikten kaynaklanan bir durum söz konusu.
TEKNEYLE AÇILMAK İSTEMİYORLAR
Tamamen çevreye zarar veren, tabiatın, balıkların zarar gördüğü bir durum. Kötü bir manzara, çamur halini görüyorsunuz. Tekneleri etkiliyor, zaten insanlar tekne ile çıkmak istemiyor. Denizin kenarına geldiğinizde böyle bir görüntüyle karşılaştığınızda siz de çıkmayı düşünmezsiniz" dedi.
Tekne sahibi Yavuz Erdun da "Deniz tutkunuyum, yaşımız tutmuyor ama bu salyalar, 70-80 yaşındaki balıkçı ağabeylerimizin dediğine göre zaman zaman bu durumlar oluyordu fakat deniz bu salyaları karaya vurduğu için denizin kendi organik temizlenmesi gibi bahsediyorlardı. Fakat şimdi her taraf dalgakıran ve beton olduğu için deniz bunu kusamıyor ve lodosla buraya geliyor. Poyrazla Yalova'ya gidiyor gibi bir durum oluyor. Aslında denizin kendini temizlemesi. Bakteriler, yosunlar, denizanaları gibi şeyleri karaya kusması lazım. Kusamıyor, bundan dolayı birikinti yaşıyoruz" diye konuştu. Erdun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Normalde burada tekneye bindiğiniz yerde denize girebilirsiniz. O kadar temiz ve berrak bir su oluyor ama böyle durumlarda bırakın denize girmeyi bir yerimizin bir yere değmesini bile istemiyoruz. Halatları çekerken elimize gelen şeyden pek mutlu değiliz. Aynı zamanda beraberinde kimyasalları da tutabildiği için bizi rahatsız ediyor."
Caddebostan Sahili'nde evi olan Celalettin Çakmak, "Şimdi büyükşehirin çalışması var, güzelleştirmeye çalışıyor. Koku geliyor ama gidecek gibi görünüyor. Bundan sonra güzelleşecek inşallah" dedi.
Sahil kenarında yaşayan Nehir ise, "Gerçekten doğamız daha da kirleniyor. İnşallah doğamız daha da kirlenmez. Biz geçtiğimiz gün kuşlara ekmek atarken gerçekten iğrenç kokuyordu. Ama şuanda iyileşir daha da iyileşir" şeklinde konuştu.