CHP eski Genel Sekreteri Mehmet Sevigen'den Ali Babacan'a sert sözler: En yakınını satan devleti de milleti de satar

Siyasetin gündeminde Ali Babacan'ın partisine ihaneti ve Abdullah Gül'ün çatı adaylığı için yürütülen gizli görüşmeler var. Babacan, bir televizyon kanalında, AK Parti Ankara Milletvekili olduğu sırada muhalefet ile Abdullah Gül'ün adaylığını görüştüğünü, masanın tam ortasında olduğunu söyledi. CHP eski Genel Sekreteri Mehmet Sevigen, Ali Babacan'a tepki göstererek "En yakınını satan, devleti de milleti de satar" sözleri ile tepki gösterdi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :12 Mayıs 2021 , 15:14 Güncelleme Tarihi :12 Mayıs 2021 , 15:33
CHP eski Genel Sekreteri Mehmet Sevigen’den Ali Babacan’a sert sözler: En yakınını satan devleti de milleti de satar

CHP eski Genel Sekreteri Sevigen, yaptığı açıklamada partisinin, 'Abdullah Gül' dayatmasına ateş püskürdü, Ali Babacan'a ise, 'En yakınına ihanet eden devlete ihanet etmez mi?' sözleri ile tepki gösterdi.

"EKMELEDDİN BEY İÇİN YAPTIĞINI ABDULLAH GÜL İÇİN DE YAPTI"
Sabah'ın haberine göre CHP eski Genel Sekreteri Mehmet Sevigen, Kılıçdaroğlu'nun Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığını dayattığı döneme dikkat çekti, Abdullah Gül için de benzer bir tutum sergilendiğini söyledi.

Sevigen şöyle konuştu:

Kemal Bey nasıl Ekmeleddin İhsanoğlu olayını gizlediyse, aynı taktiği yaptı. O zaman nasıl, 'Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz' emrivaki yaptıysa, Abdullah Gül için de aynısını yaptı.

"ALİ BABACAN İLE ABDULLAH GÜLÜN ŞARKISI, AYRILSAK DA BERABERİZ"
Halk TV'de AK Parti'ye ihanet ettiğini itiraf eden Ali Babacan ile Abdullah Gül arasındaki ilişkiye dikkat çeken Sevigen, "Yönetimin haberi olmadan, Saadet Partisi'nin getirdiği öneriyi ittifak şartı ile Kemal Bey kabul etti. Kemal Bey her yeri dolaştı, diyalog kurdu, o dönem Ali Babacan hep Abdullah Gül'ün yanındaydı zaten, hiç ayrılmadı. 'Ayrılsak da beraberiz' diye bir şarkı var ya, Ali Babacan ile Abdullah Gül'ün şarkısı o işte." dedi.

"SİYASETTE HER ZAMAN YÜZDE 20 İHANET KOTASI KOYACAKSIN"
Meral Akşener'in Kılıçdaoğlu ve Karamollaoğlu'nun önerisine karşı çıktığını, bu nedenle A Planı olarak belirlenen Abdullah Gül'ün adaylığının gerçekleşmediğini belirten Sevigen, "Meral Akşener kabul etmediği için olmadı, bir yandan da içeriden aday arıyorlardı. Kemal Bey'in A Planı Abdullah Gül'dü. Olmayınca B Planı olan Muharrem İnce'yi aday yaptı." diye konuştu.

"Siyasette yüzde 20 ihanet kotası koyacaksın." diyen Sevigen, "İhanet kotası koyarsan hayal kırıklığına uğramazsın. Nasıl zamanında bizi, Deniz Baykal'ı en yakın arkadaşlarımız terk etti, bunlar yaşanıyor. Tayyip Erdoğan, Ali Babacan'ı bu yüzde 20 ihanet kotasının içine koysun, hiç üzülmesin." ifadelerini kullandı.

"EN YAKIN ARKADAŞINA İHANET EDEN TOPLUMA, DEVLETE NASIL İHANET ETMEZ"
Sevigen, Ali Babacan'ın yaptığı açıklama ile halkın gözündeki yerini kaybettiğini ve güvenini derinden sarstığını söyledi.

Bir siyasetçi için en önemli konunun 'güven' olduğunu söyleyen Sevigen şöyle konuştu:

Ama tabi şu açıdan da bakmak lazım, kendi arkadaşına ihanet eden insan, devlete nasıl ihanet etmez, vatandaşa, topluma nasıl ihanet etmez. Bu kadar yazık. Siyasette ayrılık olur, ama babayiğit gibi gidersin, 'Ben yolumu çizdim, ayrılıyorum' dersin. Helalleşirsin. Hem benim ekmeğimi yiyeceksin, hem bana yılan olacaksın. Bu olmaz.

Toplum bunu görüyor artık. Halk bizden daha uyanık. Ali Babacan'a olan güven çok sarsıldı. Siyasette en önemli şey güvendir. Güven bittiği zaman, fısıltı gazetesi başlar. Millet sana, 'Bu adam en yakınına ihanet etti, bizi de satar' diye bakar. Biz zamanında ihanet eden yüzde 10'u toprağa gömmüştük. Yolumuza devam ettik. Tarihte siyasi ihanetler her zaman vardır, bundan sonra da olacaktır.

"ABDULLAH GÜL İSMİNİ SAADET GETİRDİ, KEMAL BEY DE KABUL ETTİ"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun her seferinde kendi partisinin içindeki isimlere güvenmek yerine çareyi dışarıda aradığını söyleyen Sevigen, 'küçük ortak' olan İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin etkisinde kalındığını belirtti. Sevigen, "Ekmeleddin İhsanoğlu'nu da zamanında önerdiler. Kemal Bey, sunulanı kabul etti, siyasetin tetikçiliğini yaptı. Ben partinin genel sekreterliğini yapmış biri olarak Ekmeleddin Bey'e oy vermedim. Saadet Partisi getirdi, Kemal Bey de kabul etti." dedi.

"BU DÜŞÜNCEYE LANET OLSUN"
Bunlar siyaset mühendisliğidir, projedir." diyerek çatı aday çalışmalarını eleştiren Sevigen sözlerini iyice sertleştirdi. Sevigen, "Millet bunlara böyle bakıyor. Kemal Bey, 'Bu benim adayım mı?' diye bakmıyor. Kim olduğunun önemi yok, 'Tayyip Bey'in karşısında en yüksek oyu kim alır, şu AK Partili alır' diyor. Ama düşünmüyor ki, orada sosyal demokrat bir cumhurbaşkanı mı olacak? Kim olursa olsun diyor. Bu düşmanlık üzerine kurulduğu zaman hep mağlup olursunuz. Bu Allah'ın adaletidir. Kendi ideolojini iktidar yapmadıktan sonra neden çalışıyorsun? Bizim CHP olarak kırmızı çizgimiz kalmadı. Laiklik, Atatürk, demokrasi gibi kırmızı çizgimiz kalmadı. 'Nasıl iktidar olursak olalım?' Böyle bir düşünce olur mu? Lanet olsun..." ifadelerini kullandı.

"KILIÇDAROĞLU'NUN GÖNLÜNDE YATAN İSİM ABDULLAH GÜL'DÜ"
Kılıçdaroğlu'nun 'Tıpış tıpış oy vereceksiniz' tutumuna hep karşı çıktığını ifade eden Sevigen, partide genel sekreterlik yapmasına rağmen CHP'nin adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu'na o dönem oy vermediğini vurguladı, şöyle konuştu:

Bir CHP'li çağdaş Atatürkçü aday cumhurbaşkanı olmayacaksa bırakın Recep Tayyip Erdoğan kalsın, aslan gibi çalışıyor adam...

Partinin genel sekreteri olan ben Ekmeleddin'e oy vermedim, onun yerine Erdoğan kalsaydı. Nitekim de kaldı zaten.

Muharrem B planı olarak kalıyor orada. Sağır sultan bile biliyordu, Kılıçdaroğlu'nun gönlünde yatan isim Abdullah Gül'dü.

"KEMAL BEY İLE YEMEKTEN SONRA MUHARREM'İN İPİ ÇEKİLDİ"
Kılıçdaroğlu'nun tutumu sonrası kendi yolunu çizerek partiden ayrılan Muharrem İnce ile ilgili de çarpıcı ifadeler kullanan Sevigen, Kılıçdaroğlu'nun İnce ile buluştuğu akşam yemeğinin kırılma noktası olduğunu söyledi.

Sevigen, şunları söyledi:

Muharrem, Mustafa Sarıgül partiden neden ayrılır? Muharrem ayrılmadı, Muharrem gitsin diye can atıyorlardı. Kılıçdaroğlu ile yediği yemekte, 'Siz Genel Başkanlığı bana bırakın.' dedikten sonra ipi çekildi.

'Yarın öbür gün başımıza bela olur' diyerek Kılıçdaroğlu sonrası hesap yapanlar gitmesini istedi. Bana göre gitmeseydi ama 'git' dediler.

"CHP'DEN YENİ BİR PARTİ VE OLUŞUM ÇIKARSA ŞAŞIRMAYIN"
CHP'de istifaların ve ayrılıkların sürebileceğini belirten Sevigen, parti içinden yeni bir oluşum çıkabileceğini belirtti

Sevigen, "Tayyip Bey seçime giderken, tüm ekibine sahip çıkar. Muharrem, Mustafa itildi. Burada siyaset yapacak arena kalmayınca gittiler. Yakında CHP içinden farkklı bir oluşum ve parti çıkarsa da şaşırmayın! Genel Başkanlık başkadır, liderlik başkadır. Şu anda partide bir lider yok." dedi.

"KAFALARINDA YİNE ÇATI ADAY VAR, ERKEN SEÇİM FALAN İSTEDİKLERİ YOK"
Kılıçdaroğlu'nun 'Aday olabilirim' mesajının partinin dağılmaması için verildiğini ifade eden Sevigen, erken seçim sözlerinin de istifaları engellemek için olduğuna dikkat çekti. Sevigen, 2023 seçimleri için ise yine çatı aday üzerinde durulduğunu belirterek tepki gösterdi.

Sevigen'in sözleri şöyle:

CHP'nin kendi adayı olsun. Gücüm yettiğince bunu savunuyor ve söylüyorum. Başka ideolojiden birini aday yaptığınızda kazansanız da kaybedersiniz. Ama kafalarında 2023 için yine çatı aday var. Bunun üzerinde çalışıyorlar. Tek başına seçime gireceklerini zannetmiyorum. Kemal Bey, 'Aday olurum' sinyali falan veriyor. Aday olacağı için değil, partiyi bir arada tutmak için yapıyor bunu. Muhalefet erken seçim falan istemiyor. Bu çağrıları parti dağılmasın diye yapıyor. Yeni oluşum ve partilere katılım olmasın diye yapıyor. 'Erken seçim olacak, partinin durumu iyi' mesajı vererek tutmaya çalışıyor.

"4-5 GÜNDÜR TÜRKİYE ÇALKALANIYOR, CHP'DEN BİR YALANLAMA BİLE YOK"
"CHP'nin içinde yolsuzluk almış başını gidiyor." diyen Sevigen CHP'nin sessiz kalmasını 'çürümüşlük' olarak değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu'nun eski avukatının, '650 milyar peşkeş çekildi' iddiasını da hatırlatan Sevigen, yalanlama bile yapılmamasına ateş püskürdü.

Sevigen sözlerini şöyle sürdürdü:

CHP'li avukat çıktı, sana 'Hırsızsın' dedi. Bir CHP'li cevap vermez mi ya? Bir Allah'ın kulu çıkıp da, 'Bu yalan, ne diyorsun kardeşim sen' demiyor. Sabah Gazetesi'nde 4-5 gündür CHP'li vekilin yaptıkları manşet. Bir insan, bir parti, 'Gel bakalım kardeşim, nedir bu işin aslı? Sen bunu yaptın mı?' demez mi? 4-5 gündür Türkiye çalkalanıyor. Kemal Bey'in avukatlığını yapmış avukat, '650 milyar peşkeş çekildi' diyor. Bir CHP'li cevap vermiyor. Buna cevap verilmez mi? Bir açıklamayı bırakın yalanlama bile yapılmıyor. Bunun adı çürümüşlüktür.

CHP'YE FİLİSTİN ELEŞTİRİSİ: TARLADA İZİN YOKSA HARMANDA SÖZÜN OLMAZ
İsrail'in Mescid-i Aksa, Gazze ve Kudüs'teki saldırılarına değinen Sevigen, 'Katliam yapılıyor' dedi. CHP'nin sessiz kalması, mücadele etmemesine ise büyük tepki göstererek şunları söyledi:

Filistin'de büyük katliam oluyor. Çocuklar, kadınlar ölüyor. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu sağa sola koşturuyor, oraya gidiyor, buraya gidiyor. Tayyip Bey, telefon diplomasi yapıyor. Yahu CHP ne yapıyor? Niye Kemal Bey, CHP'li vekilleri göndermiyor, sesi duyurmuyor. Tarlada izi olmayanın harmanda sözü olmaz. Adam katliam yapıyor, çoluk çocuk demiyor. Ben olsam, Avrupa Birliği'ne kendim giderim, İngiltere'ye Fransa'ya, İtalya'ya sol kesime giderim. Baskı yapın derim. CHP ne yapıyor ya? Bizimki Twitter Genel Başkanı... Meral de çıkıyor esnaf geziyor. Ya kardeşim, herkesin dünyada bir karşılığı vardır. Çıkıp sesi duyursanıza. Hareket edin, dünyayı dolaşın ya! Şimdi Filistin'e sahip çıkmaz, ses çıkarmazsanız, iki gün sonra 'Ben mücadele ettim, sizin hakkınızı savundum' demeye hakkınız, yüzünüz olmaz.

CANAN KAFTANCIOĞLU'NA: ÖNCE ORADA ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLARI GÖR...
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun, Beyoğlu'nun Tarlabaşı bölgesinde Filistin'e destek için düzenlenen konvoya tepki vermesine de sert eleştiriler yöneltti. Kaftancıoğlu'nun katliamı görmemesine, kınamamasına ateş püskürdü:

Canan hanımı görevde olsam bir gün tutmam. Gölge etmesin başka ihsan istemez. Canan hanımı çok ciddiye almaya gerek yok. Gölge etmesin bu insanlar başka bir şey inanın istemez. Bu saate kadar katliamı görmedin, bunu mu gördün yani. Önce sen bu katliamı gör. Orada insanlar öldürülüyor, çocuklar, kadınlar katlediliyor. Diğer tarafta dans ediyorlar. Sen bunları kına, ondan sonra bu insanları salgını yaymakla eleştirirsin onu anlarım. Ortalarda görünmüyordu bir süredir. Yine otursun oturduğu yerde, gölge etmesin.

NE OLMUŞTU?

Halk TV'de bir programa katılan DEVA Partisi Ali Babacan, AK Parti Ankara Milletvekili olduğu dönemde, Millet İttifakı'nın Abdullah Gül'ü aday yapması için görüşmeler gerçekleştirdiğini itiraf etti. İhanetin itirafı Türkiye'de büyük ses getirdi.

Gelin Babacan'ın o itirafını hatırlayalım:

"2018'de kötü bir tecrübemiz var. 2018'de ortak adaylık teşebbüsü vardı. Olmadı. Ülke tam 5 yıl kaybetti. Tam 5 yıl. Çok detayına girmeyeyim"

Ali Babacan; bir gazetecinin "Detayına girelim. Çok iyi konu açtınız. O tarihte sizde o çalışmalarının içindesiniz diye anlıyorum" şeklindeki hatırlatmasına "Tabi tam ortası, göbeğindeydim. Görünür değildim ama tam göbeğindeyim" ifadelerini kullandı.

Ali Babacan; "Sayın Abdullah Gül'ün muhalefetin ortak Cumhurbaşkanı adayı olması girişimlerini kast ediyorsunuz. Sizce o gün Abdullah Gül neden ortak aday olmalıydı? Neden olamadı?" şeklindeki soruya, "O günkü duruma baktığınızda muhalefet ancak ortak aday çıkarttığında muhalefetin başarılı olması söz konusu olabilecekti. Sonuçta 2018 tam beş yıl kaybetti memlekete" dedi.

Ali Babacan, "Neden olmadı?" sorusuna, "Çünkü o günkü ortak aday formülü son günlere kadar gider iken ki, o zaman şöyle oldu. Diğer siyasi parti genel başkanları geldiler bunu teklif ettiler. Ortak adaylık konusunu teklif ettiler. (Abdullah Gül) Sayın Gül'e.." şeklinde cevap verdi.

Ali Babacan, "Kim teklif etti?" sorusuna, "İsimler belli. Çok şey yapmayalım. Teklif edenleri topladığınızda ortak aday olsaydı rahatlıkla seçimi kazanacak bir tablo vardı o dönemde" dedi.

MUHARREM İNCE'DEN İLK YORUM GELDİ
Muharrem İnce, partisinin Abdullah Gül'ü aday yapmak için gizli görüşmeler yürütmesi, bunun olmaması nedeniyle kendisinin aday yapılmasına tepki gösterdi.

İnce Twitter'dan şu ifadeleri kullandı:

"Dostların" yaptığı açıklamalardan 2018 seçimleri öncesinde Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı adaylığının masada olduğunu, ciddi ciddi düşünüldüğünü öğreniyoruz. Seçim döneminde yaşananların ve sonrasında atılan iftiraların gerekçesi bir bir çıkıyor ortaya, daha da çıkacak.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN