Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılan Ali Babacan, AK Parti Ankara milletvekili iken 3 Mayıs 2018 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olması için 2. sırada imza verirken; aynı anda eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün muhalefetin ortak Cumhurbaşkanı adayı olması için çalışmalar yürüttüğünü itiraf etti.
Ali Babacan'ın ihanet itirafına tepkiler çığ gibi büyürken, A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programına konuk olan Sabah Gazetesi yazarı Hilal Kaplan, birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"HALKA SUNULAN OYUNU DEŞİFRE ETTİLER"
2018'deki Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde muhalefetin ortak aday çıkarma çalışmalarını anltana Hilal Kaplan, "2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Seçimleri döneminde muhalefet bir ortak aday çıkarma çabası içerisindeydi. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü tekrar aday yapmak noktasında Temel Karamollaoğlu'nun adı öne sürülüyordu.
Temel Karamollaoğlu'nun adının öne sürülmesi, Abdullah Gül'ün milli görüşten olmasıdır. 'Temel Karamollaoğlu'nun bu ismi öne sürmesi ve Kemal Kılıçdaroğlu kabul etti' denilirse daha az sıkıntı oluşturacağı düşünülüyordu. Böyle bir imaj çalışması olduğunu düşünüyorum. Şahsi kanaatim.
Nitekim başarıya ulaşmadı. Abdullah Gül çatı adayı olmayı çok istedi. Bir takım görüşmeler oldu. CHP içerisinde direnen bir kesim oldu. Meral Akşener bugün reddediyor. 'Karşı çıkmadım' diyor ilginç bir şekilde. Halbuki 3 yıl önce kendi açıklamaları var. Çok şeffaf bir biçimde, halka sunulan oyunun arka planını deşifre ediyorlar aslında." ifadelerini kullandı.
"MERAL AKŞENER KARŞI ÇIKTI"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in karşı çıktığı için Abdullah Gül projesinin çöktüğünü dile getiren Hilal Kaplan, "Abdullah Gül'ün oluşturulmadıktan sonraki basın açıklamasında da, hala AK Parti ile bağı devam ediyormuş gibi bir hava içerisinde konuştu. Hala daha 'AK Parti içerisinde bir şey yapabilir miyiz?' düşüncesi devam ediyor." dedi.
"KRİPTOLAR İÇİN BU TANIM KULLANILIR"
Sabah Gazetesi Yazarı Hilal Kaplan, şu ifadeleri kullandı:
"AK Parti'nin Ankara milletvekili iken, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylık dilekçesindeki 2'inci, 3'üncü imza kendisine aitken bir yandan da eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün tekrar ortak aday olması için çalışmalarda bulunuyor. Gerçekten siyasetin böyle mide bulandırıcı bir tarafı var. O kadar arka planda oyunların oynandığı, halktan bir şeylerin gizlendiği ama 'Allah şaşırtıyor mu?' diyeyim ne diyeyim… Babacan kendi ağzıyla 'AK Parti içerisindeyken, istifa etmeden 1.5 yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığı altında imzam varken, bu işlerinde içindeydim, tam göbeğindeydim' diyor ve gurur duyuyor. Sayın Babacan kusura bakmasın, kriptolar için de bu tanım kullanılır zaten. Bazı işlerin içerisindeyken onlar da görünür olmazlar, ama tam göbeğinde olurlar. O yüzden onlara kripto denir.
Kendi ağzıyla itiraf etmiş oldu. Sen 35 yaşındayken, sadece babanın şirketinin muhasebecisi, yöneticisiyken Cumhurbaşkanı Erdoğan seni Dışişleri ve Ekonomi Bakanı yaptı. Başbakan Yardımcısı yaptı. En üst görevler… Bugün bir ismin varsa siyasette, bunu bu silsileye borçlusun. Görevin devam ederken AK Parti içerisinde, Erdoğan'a rakip çıkmak isteyen insanın işleri içinde, tam göbeğinde ve arka kapıdan işler çevirmeye devam ediyorsunuz."