İSRAİL'E TEPKİLER YETERLİ DEĞİL
(İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları) İsrail'in yaptığı hukuk dışı, ahlak dışı, vicdan dışı saldırıları en şiddetli şekilde kınıyoruz. Bu, İsrail devletinin Filistin topraklarını tarihi, kültürel ve dini kimliğinden arındırma projesinin son aşamasıdır. İsrailliler karış karış, adım adım, ev ev, kapı kapı Filistin topraklarının tamamını ele geçirmek gibi bir projeyi hayata geçirmeye çalışıyorlar. İsrail üzerinde baskıyı mütemadiyen ve sistematik şekilde arttırmamız gerekiyor. Bunun için İslam dünyası, Arap ülkeleri, AB, ABD ve diğer ülkeler nezdinde bu süreci yakından takip ediyoruz. Filistinlilere her alanda destek gerekiyor. Demokratik süreci engelleyen en antidemokratik ülkenin İsrail olduğunu bütün dünyaya anlatmamız gerekiyor.
KOMİTE HAREKETE GEÇMELİ
Bunu yapabilmek için de BM, Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, AB ve diğer kuruluşlar nezdinde bu konuyu dile getirmeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız liderlerle görüştü, görüşmeye devam edecek. İİT bünyesinde bir Kudüs Komitesi var, bunun harekete geçirilmesi büyük önem arz ediyor. İsrail'e karşı baskı ve tepkiler yeterli değil. İsrail her seferinde oyunlar oynayarak, hukuku ihlal ederek, siyasi kumpaslar kurarak istediğini elde etmeye çalışıyor. Artık bu oyunu herkesin görmesi gerekiyor. Filistin haritası, 1948'den bugüne kadar Filistin topraklarının nasıl çalındığını, tarihin en büyük hırsızlığının Filistin topraklarında yaşandığını gösteren bir belgedir.
ESAD'LA GÖRÜŞME YOK
(Meral Akşener'in 'Esad'la görüşülüyor' açıklamaları) Mısır ile ilişkilerin normalleşme süreci başladı diye, o zaman 'Demek ki Esad ile de görüşüyorlardır' çıkarımı anlamlı değil. Bunlar ayrı dosya konularıdır. Her birinin aktörleri, süreçleri farklı. Biz Mısır'da yaşananları elbette unutmadık. Ama bütün bunları alıp 'Demek ki Suriye ile görüşüyordur bunlar' sonucunu varmak çok hayali bir şey. Esad'la bir görüşme trafiği söz konusu değil. Zaman zaman istihbarat birimlerinin görüşmeleri olabilir.
LİBYA'YLA ANLAŞMAYA BAĞLIYIZ
(Türkiye, Libya'dan asker çekecek mi?) 2019 yılında Libya yönetimiyle yaptığımız anlaşma çerçevesinde bulunuyoruz. Bizim askerimizin orada bulunmasının temel sebebi de askeri eğitim hizmeti vermektir. Temaslarımız devam edecek. Şu ana kadar bazı çevrelerin Libyalı yöneticiler üzerinde Türk askerinin çekilmesi yönünde baskı yaptığını biliyoruz. Ama Libyalılar net bir duruş sergilediler. Anlaşma çerçevesinde bizim oradaki çalışmalarımızın devam edeceğini kendileri de ifade ettiler. Biz yaptığımız anlaşmalara bağlıyız, Libyalılar da bağlılar. Libya'ya askeri, siyasi, ekonomik alanlarda destek vermeye devam edeceğiz.
AB'YE: BUYRUN KONUŞALIM
(AB ile ilişkiler) AB'nin artık somut adımlar atması gerekiyor. Göç Anlaşması ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunda top tamamen AB'nin sahasında. Biz üzerimize düşen bütün sorumlulukları yerine getirdik. Kendilerine söyledik 'Daha fazla yapmamız gereken bir şey varsa buyrun konuşalım, müzakere edelim' diye. Kendi aralarındaki meselelerle, çekişmelerle Türkiye üzerinden hesaplaşmak yerine, bir vizyon ortaya koymaları gerekir."