DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın 2018'de AK Parti aleyhine yaptığı ihanet çalışması gündemdeki yerini koyuyor. Toplumun farklı kesimlerinden tepki alan Babacan'ın AK Parti içinde nasıl tutunabildiğini Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu bugünkü köşesine taşıdı.
Müderrisoğlu yazısında, "Babacan efsanesi, olgudan çok algıya dayanıyordu." ifadelerine yer verdi.
İşte Okan Müderrisoğlu'nun bugünkü yazısı;
Neden bocalamaya başladı? Cevabı çok açık. Şimdiye kadar hep onun için konuştular. Onu anlattılar. Onu pazarladılar. O ise göbeğinde olduğu işlerin hep dışında gibi durmaya, konuşmadan ilerlemeye özen gösterdi.
Günü geldi...
Siyasetteki jokerli dönemi bitti. Yolları ayırdı. Milletin kantarında ağırlığını ölçtürmeye talip oldu. Haliyle konuşması gerekti. Konuştukça, görüntüsü ile gerçekleri arasındaki fark belirginleşti. Siyasi bilinçaltı, kendine bile itiraf etmekte zorlandığı sorunlu ilişkileri dışa vurdu.
Şimdilerde... Tayyip Erdoğan'la göründüğü günlerde bile esasen ona karşı blok oluşturup Abdullah Gül'le yürüttüğünü ifşa ettiği muhalif oyundaki rolüyle başı dertte. Renk vermese de çok sıkıntılı. Niçin? Çünkü organik iletişim politikası geliştiremedi. Siyasette Abdullah Gül'ün, ekonomi yönetiminde ise nitelikli muhafazakar bürokratların birikimini kullandı. Medya ile ilişkilerde 10 yılı aşkın süre ona destek veren Basın Müşaviri Halit Ertuğrul vardı.
Ertuğrul da 2015'ten itibaren Babacan'ın çizgisindeki değişimi görerek ve imkanı nispetinde uyararak yanından ayrıldı. Zira Erdoğan'ın liderliğine alternatif bir siyasi faaliyetin kıyısında, köşesinde olmak istemedi.
Oysa hakiki manada sahiplenmediği iletişim danışmanı ona, dışarıda olup bitene dair doğru sinyaller veriyor, mesajlarına ince ayar yaptırıyor, mesafeli sosyal ilişkilerinde imaj açığını kapatıyor, Erdoğan'la bağının kopmaması gerektiğini söylüyordu. Kaldı ki kişilik yapısı, güvensizlik üzerine kurulan Ali Babacan'la, kimse Halit kadar uzun süre çalışamadı. Babacan'ın, AK Parti'nin karşısında konuşlanmasına gönlü razı olmadı.