Terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile şimdiye kadar örtülü işbirliği yapan CHP, bu kez HDP'ye bol keseden 'bakanlık' dağıtıyor. CHP eski milletvekili Dursun Çiçek'in "HDP'ye bakanlık veririz" sözlerinin ardından CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in de "TBMM yasama organı, burada başkan vekilliği yapan bir insan, neden bakanlık yapmasın" diyerek HDP'ye 'bakanlık' verilebileceğini dile getirdi. Bu açıklamalar, son genel ve yerel seçimde HDP ile örtülü ittifak yürüten CHP ve İYİ Parti'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de kapılar arkasında 'bakanlık pazarlığı' ile ittifak yapma niyetinde olduğunun işareti olarak değerlendirildi. Çiçek ve Tekin'in yaptıkları skandal açıklamalara siyasilerden tepkiler sürüyor.
MİLLETİN FERASETİNDE KARŞILIĞINI BULUR
Terörü iktidara taşımak isteyen CHP'lilere bir tepki de Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu'ndan geldi. Konuyu köşesine taşıyan Müderrisoğlu, "CHP'nin ortada fol, yumurta yokken, siyasi ulufe dağıtmaya başlaması, milletin ferasetinde hak ettiği karşılığı bulur." dedi.
İşte Müderrisoğlu'nun bugünkü yazısı;
Modern siyasi düşüncenin kurucu isimlerinden Machiavelli (Türkçe okunuşuyla Makyavelli) "Prens" adlı kitabında, "Amaç, kendine giden yolları meşrulaştırır" iddiasındadır. Son beş asırda pek çok ülkede siyaset yapma biçimine hükmeden bu anlayışın, bugünlerde CHP'de yeniden vücut bulduğuna tanık oluyoruz. "Nedir o?" diye soracak olursanız... Tabii ki HDP ile örtülü/açık işbirliği ile başlayan ve şimdilerde kabine hayaliyle, bakanlık dağıtımına kadar varan siyasi bilinç altının dile gelmiş biçimidir. CHP'li Dursun Çiçek'in, bir tv programında HDP'ye bakanlık vadeden beyanlarının, daha kıdemli bir isim olan Gürsel Tekin tarafından da pekiştirilmiş olması, münferit bir yorumdan bahsedilemeyeceğinin delili durumundadır.
Ne imiş?
Dursun Çiçek'e göre sicili temiz, PKK ile bağlantısı olmayan HDP'li birine bakanlık verilebilirmiş.
Gürsel Tekin için de "TBMM'de başkan vekilliği yapan bir insan neden bakan olmasınmış?" Bu mantık örgüsünde hem sakatlık söz konusu hem de gömleğin ilk düğmesinin yanlış iliklenmesi.
1- PKK'ya terör örgütü diyemeyen HDP'nin, siyasi ve adli sicilini CHP temizleyemez.
2- Kürt kökenli seçmenlerin oyunun asli ve tek sahibini HDP gibi sunmak gerçeğe aykırı olduğu gibi ileride önü alınamayacak taleplere meşruiyet kazandırır ki bu da tehlikelidir.
3- HDP'de, Kandil'den onay almamış bir milletvekili bile bulmak imkansızdır.
4- "Dostlarla iktidar (!)" arayışındaki CHP'nin ortada fol, yumurta yokken, siyasi ulufe dağıtmaya başlaması, milletin ferasetinde hak ettiği karşılığı bulur.
Özetle...
HDP ile politika yapmak, Kandil'le pazarlığa oturmakla eş değerdir. Kandil'e bakanlık vermeye kalkanın, siyasi kandili sönüverir!
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
CHP'DEKİ SKANDAL İTİRAFLARA SERT TEPKİLER;
"REZALETİN SON PERDESİ"
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Erkan Akçay: CHP terör örgütünü iktidara taşımak istiyor. İYİ Parti de sessiz kalarak CHP ile aynı noktada buluştu. CHP, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlık koltuğuna oturduğu günden beri HDP ile gizli ya da açık, dolaylı ya da dolaysız her şekilde ittifak halinde. Seçimlerde de HDP'yi Meclis'e taşımak için gayret gösterdiler. CHP'nin HDP'ye hamilik yaptığı malum. CHP şimdi de terör örgütünü iktidara taşımak istiyor. Rezaletin son perdesi. İYİ Parti'nin de bu açıklamalara herhangi bir tepkisi yok. CHP'den gelen seslerin İYİ Parti'nin de görüşü olduğu anlaşılıyor. Ortaya çıkan tablo bir kurumsal politikanın sonucudur. CHP'den gelen bu tür açıklamalar spontane gelişmemiştir. Kılıçdaroğlu daha önce 'Seçim zamanı oturulup konuşulur' demişti. Dursun Çiçek'in itirafından sonra Gürsel Tekin de yine benzer ifadeler kullandı. Bu açıklamaların CHP'nin kurumsal bir politikası olduğu açık.