TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu başkanlığında toplandı. Komisyonda, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırısı görüşüldü. Komisyonda, Filistin'de yaşananların incelenmesi amacıyla alt komisyon önerisi AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve HDP'nin oyları ile kabul edildi. Bu kapsamda, alt komisyon üyeleri 3 gün içerisinde belli olacak. Yapılacak faaliyetlere ilişkin bir takvim ve yol haritası belirlenecek. İsrail'in saldırıları bütün yönleriyle alt komisyonda masaya yatırılacak. 3 aylık çalışmaların ardından rapor haline getirilecek çalışma uluslararası toplantılarda muhataplara iletilecek.
'200 DOLAYINDA FİLİSTİNLİ ŞEHİT OLDU'
Komisyonda oy birliği ile kabul edilen önergenin gerekçesinde, şu ifadelere yer verildi:
"Doğu Kudüs'ün Filistinlilerin yaşadığı üç mahallesinden biri olan Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki 13 ev, mahkeme kararıyla boşaltılarak Yahudi yerleşimcilere teslim edilmek istendi. Aileler evlerini boşaltmamak için direndi. Filistinliler Mescid-i Aksa'yı boşaltmayarak sürekli koruma nöbeti tutmaya başladı. Filistinlilerin sivil direnişi sürekli artan polis şiddeti ve fanatik Yahudilerin saldırılarıyla karşılaştı. Bu saldırılarda şimdiye kadar içinde çok sayıda çocuğun da bulunduğu 200 dolayında Filistinli şehit oldu, binlercesi yaralandı. İsrail, Gazze'de sivil yerleşim yerlerini askeri hedef olarak gördü. İki uluslararası basın kuruluşunun bulunduğu çok katlı bir binayı yok ederek, basın hürriyetini ve haber verme özgürlüğünü de yok saydığını gösterdi. İnsan Hakları İnceleme Komisyonu da bu çerçevede, İsrail'in işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs, Batı Şeria ve abluka altındaki Gazze'de yaşayanlar ile bir bütün halinde Filistinlilere uyguladığı ayrımcılık politikalarını, insan hakları ihlalleri ile saldırı suçu, savaş suçları ve insanlığa karşı suçları içeren uluslararası insancıl hukuk ihlallerini inceleyerek raporlaştırmalı, yaptığı ihlallerin karşılıksız kalmayacağı olgusuna dikkat çekmeli, Filistinlilere dönük hak duyarlılığını kayda geçirilmeli, Doğu Kudüs'ün çok dinli kimliğinin korunması konusundaki hassasiyetini bir kez daha teyit etmelidir."