Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, göreve geldiğinden bu yana işçi çıkarmayacağını söylese de gerçekler kısa sürede gün yüzüne çıktı. AK Parti Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Fatih Ünal, Mansur Yavaş'ın işçi çıkarmak için uzun süredir listeler yaptıkları yönünde bilgi aldıklarını söyledi. Yavaş, kaynak bulamazsa işçi çıkarılabileceği açıklamasına sert tepki gösterdi. Ünal'ın tahminleri kısa sürede gerçekleşti.
"Evine ekmek götüren insanı neden işten çıkarayım. Ekmekle oynayan namussuzdur, alçaktır bu kadar net" diyen Mansur Yavaş'ın belediyede; 8 yıl görev yapan Mahmut Güldibi'yi, 17 yıl görev yapan Harun Yalçın'ı ve Gürkan İlgen'i istifaya zorlayarak haksız yere işten çıkardığı ortaya çıktı.
Daha önce belediyede Ticaret ve Satın Alma Müdürü olan Güldibi'nin, Muhasebe ve Finans Müdürü olan İlgen'in ve İnsan Kaynakları Müdürü olan Yalçın'ın mobbing uygulanarak farklı birimlere sürüldüğü burada kendi uzmanlıkları dışında görevler verildiği öğrenildi.
ÜNAL: "YILDIRMA VE İSTİFAYA ZORLAMA VAR"
Avukat Fatih Ünal: "İşçilere mobbing yapılıyor, istifaya zorlanıyor, haksız yere işten atılıyor dediğimizde, her defasında bu iddialarımızı inkâr eden Mansur Yavaş daha dün tek derdi evine ekmek götürmek olan 3 belediye işçisinin sözleşmesini haksız yere feshetti. Maalesef bu mobbing ve yıldırmalara maruz kalanlar sadece bu işçiler değil. Belediyeye bağlı bir sürü şirkette buna benzer hadiseleri ve şikayetleri duyuyoruz. Mansur Bey inkâr etse de Sendika değiştirmeye zorlananlar da var. İşçi çıkarımlarından daha çok yıldırma ve istifaya zorlamalar söz konusu" dedi.
GÜLDİBİ: "MOBBİNGE MARUZ KALDIK, TAZMİNATLARIMIZ ÖDENMEDİ"
Sabah'ta yer alan habere göre, işten çıkarılan belediye personeli Mahmut Güldibi: "Seçimden sonra 6 yönetici pozisyonunda çalışıyorduk. Yeni yönetim gelir gelmez yönetim kurulu kararı ile müdürlerimizi azil yöntemi ile görevden alınıp, eğitmen kadrosuna düşürüldük. Bu bağlam sözleşmemizin 8. Maddesinde yer alan işveren tarafından tek taraflı fesih halinde bize ödenmesi gereken 12 aylık müdürlük tazminatımız ödenmedi ve diğer yapılan sözleşmeye konulmadı. Akabinde hiçbir görev verilmeyip önce senelik izinlerimiz kullandırılıp daha sonra şirkette görev, masa, bilgisayar vermeden görmezden gelindik. Bu kapsamda işten çıkarılma yasağı çıktığı için her hangi bir çıkış yapılamadı ancak kronik hasta olmamız ve devletin sağladığı haklar şahsıma verilmedi. İdari izinli olmamız gerekirken eksik çalışma ödeneğine dahil edildik. Ücretsiz izine çıkarıldık idari izin raporumuz ve rahatsızlığımız olduğu halde. 2020 yılında 4000 kişiye zam verildiği halde 6 kişiye maaş zammı verilmedi. Bu gibi daha bir sürü mobbing olayla karşı karşıya kaldık.
Sözlü olarak kıdemimizi tekrar düşürülme teklifinde bulunuldu. Bu olaylar karşısında uygun bir lisan ile önce şirketimize bu olayların giderilmesi için başvuruda bulunduk ancak yasal cevap verme süresinde hiç bir cevap verilmedi. Akabinde çalışma Bakanlığı ve KDK ya yasal başvuruda bulunduk. KDK raporunda maaş zam verilmesi ve mobbing tespit edildi. Çalışma Bakanlığı raporu ise ne şirkete ne şahsımıza şuan tebliğ edilmedi, ancak fesih tebligatında bakanlığın raporu gelmiş gibi yazılmış. 27.05.2021 tarihinde şirketi asılsız ihbarda bulunmak adına tazminatsız 25/b2 maddesi gereği iş akdimizi tazminatsız ve çalıştığımız maaşımız dahi ödenmeden fesih edildi" diye konuştu.