Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın TRT yayınında yeni anayasa çalışmaları, salgında normalleşme, terör örgütleriyle mücadele, ekonomideki gelişmeler gibi bir çok konuya ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
MASKELERDEN NE ZAMAN KURTULACAĞIZ?
Öncelikle şunu çok açık net söylemekte fayda görüyorum. Maske, mesafe, hijyen. Bu 3 başlık söz konusu. Sosyal mesafe, maske önem arzediyor. Sosyal mesafe gündemimizde yerini koruduğu zaman arada mesafe konulması halinde maskeden de kurtulmak mümkün olur.
1,5 metreye dikkat edildiği zaman maskeden de kurtulmak mümkün ama sosyal mesafe şart. Bakanımız kısa bir süre sonra bununla ilgili açıklama yapacak. Şu şartlarda maskeyi de çıkarabiliriz diye. 1,5 metre gibi mesafeyi aramızda koruduğumuzda maskeyi çıkarabiliyoruz.
3. DOZ AŞIMI OLDUM
Ciddi manada aşımız geliyor. Aşılarımızın gelişiyle birlikte 50-55 yaş üstüne de yoğun bir şekilde yapmaya başlayacağız. Aşılarla birlikte ciddi manada korunma sürecini tıbben de olmuş olacağız. Ben 3 aşımı oldum, bir de antikor yükseldi mi yükselmedi mi bununla ilgili adımı attım.
YENİ ANAYASA HAZIRLIĞI
Şahsım ve heyetimle sayın Bahçeli ile görüşeyeceğiz. Anayasa çalışmamızı yapan ekiple bizim heyetimiz konuşacak bir değerlendirmemizi yapacağız 128 madde üzerinde. Bu çalışmayı yaptıktan sonra ilave edilmesi gereken çıkarılması gereken ne gibi maddeler vardır bunları konuşacağız. Tamam dediğimiz zaman da Devlet (Bahçeli) Beye de takdim edeceğiz.
Cumhur İttifakı'nın bu ortak çalışmasıyla ne gibi eksikler var bunlara bakacağız. Ortaklaşa bir çalışmayı yürütelim istiyoruz. Adeta Anayasa Bilim Kurulu oluşturmanın gayreti içerisinde olduk. En geniş anlamda bir uzlaşı sağlayalım ve bunun neticesinde meydana gelen hazırlığımızı kalkıp Cumhur İttifakı'na ulaştıralım...
MİLLET İTTİFAKINA TEPKİ: PKK'NIN UZANTILARIYLA MI KALKIP ANAYASA METNİ HAZIRLAYACAKSINIZ
"(Muhalefetin Anayasa çalışması) PKK'nın uzantılarıyla mı kalkıp Anayasa metni hazırlayacaksınız. Anayasa dediğimiz zaman milli ve yerli olması şart. Bu millet gayrıresmi bir anayasa istemez. Bunların anayasa metni hazırlığında millilik ve yerlilik olmayacak. Dağdaki PKK'lıyla mı milli bir anayasa yapacaksınız?
PARLAMENTER SİSTEM BİZİM İÇİN MAZİ OLDU
Parlamenter demokrasi artık bizim için mazi oldu. Hiçbir istikrarı olmayan koalisyonlarla iç içe sürekli zararda olan dönemleri yaşadık biz.
Türkiye çok partili sistemden huzur bulamıyor, netice de alamıyor. Koalisyonlar dönemine dönmeyi milletimiz asla istemiyor. Hakikaten bizler de milletimizden aldığımız bu vekaletle tekrar kararlı şekilde yaptığımız çalışmalar, yatırımlarımızla, kişi başına milli gelirle, gençliğe verdiğimiz önemle, attığımız adımlarla Türkiye bir değişim dönüşümü yaşadı. 26 havalimanı vardı Türkiye'nin 57 havalimanına çıktı. Bu Türkiye'nin refah düzeyinin yükseldiğinin alametiydi. Bunu biz çok partili dönemde yapmadık, tam aksine AK Parti iktidarıyla bunu gerçekleştirdik. Biz öyle bir sistem kuralım ki, gelişmiş olan ülkelerin kullanmış olduğu sistem neyse onu kullanalım dedik. Devlet idaresine istikrarı getirdik. Uluslararası alanda hızlı ve etkin kararlar alma kabiliyetini kazanmış oldu.
"SALGINDA ŞEHİR HASTANELERİ ÖNEMLİ ROL OYNADI"
Koronavirüs salgınında biz hızlı kararlar alabildik. Atatürk Havalimanının içinde biz 1008 odalı bir hastaneyi kurduk. Sancaktepe'ye de bir hastane yaptık. Bunlar 45 günde yapıldı. Bunların özelliği hızla yapılmış olmaları. Tıbbi en ileri teknolojiler buralarda mevcut. Şehir hastaneleri olmasaydı biz açıklarımızı gideremezdik. Salgında şehir hastaneleri önemli rol oynadı. Etlik Şehir Hastanesini yıl sonuna kadar açacağız. Burası başkent. Başkente yakışan neyse onu yapacaksınız. Sancaktepe'nin dışında Anadolu yakasında bir şehir hastanesine de başlayacağız yakında. Projesi de hazır.
"ALTYAPIYA ÖNEM VERİYORUZ VE VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
128 milyar dolar nereye gitti diye soruyorlar. Bunların hesabı kitabı yok, bunlar anlamaz işlerden. Bu kadar yatırımlar, geçirdiğimiz depremler, felaketler. Bu harcamaları nereden yaptığınızı soran oldu mu? Şunu unutmayın, alt yapısı olmayan bir ülkenin üst yapısı her an tehdit altındadır. Türkiye alt yapısı çürük olan bir ülke konumunda. Altyapıya önem veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz.
KILIÇDAROĞLU CUMHUR İTTİFAKI'NIN ADAYI OLACAK MI?
"Normaldir. Bizim sahada böyle bir tartışma, böyle bir adım yok. Cumhur İttifakı olarak partimizin içinde karar belli. MHP'de de sayın Bahçeli bu konuda kararlarını ta başından itibaren açıkladı. Dayanışmamız kararlı bir şekilde yürüyor. Bizim sıkıntımız yok. Sıkıntı diğer tarafta. Onlar ne yaparsa yapsınlar, bizi ilgilendirmiyor."
ABD İLE İLİŞKİLER
"Kendisiyle yapacağımız görüşmede niçin gerilim safhasında bunu soracağız. Biz sizden önce yine demokratlarla çalıştık. Böyle bir gerilim burada olmadı. Sayın Biden ile görüşme, buluşma trafiğimiz Trump kadar rahat olmadı. NATO Zirvesi'nde bir araya geleceğiz. O bir araya gelişte bunları konuşacağız.
"ABD İLE GERİLİMİN SEBEBİ SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI"
Gerilimin sebebi ne? Bu da sözde Ermeni soykırımı... Her 24 Nisan gelir ABD Ermenilerle ilgili ne diyecek. Bırakalım bu işi tarihçiler yapsın, bunu tarihçiler çalışsın. Bütün bunların çalışmalarından sonra önümüze gelen tablo üzerinden gerekli adımları atalım. Bir Azerbaycan Ermenistan sorununu çözemediler. En sonunda Azerbaycan kendi göbeğini kendisi kesti. Burada da kalkıp hiçmi hiç alakası olmayan bir Türkiye'yi böyle bir konunun içerisine nasıl atarsın. Yapmak istediğin bir şey varsa NATO müttefikin olarak gel bu işi çalışmaları yaptırtalım ondan sonra konuşalım. Biz bir kasaba devleti değiliz, Türkiye Cumhuriyetiyiz. Türkiye'yi bu şekilde köşeye sıkıştıranlar Türkiye'nin dostluğunu kaybeder.
(Sözde Ermeni soykırımı iddiaları) Açık kaynaklar ABD'yi eleştiriyor, Türkiye haklı diyor. ABD kendilerine söylendiği halde bunları kesinlikle görmemezlikten geliyor. Bunu defalarca kendilerine yazılarla bildirdiğimiz halde tüm bunlara rağmen ABD hayır biz ne dediyse odur deyip o şekilde yoluna devam ediyor. NATO Zirvesi'nde tekrar bu konuyu gündeme getirmek işlerine gelmeyebilir. Ama biz aynı şeyi söyleriz. YPG/PYD bu konularda da bunları kalktılar ABD'de misafir ettiler. Görsel olarak anlattığımız halde, FETÖ'yü anlattığımız halde bunlar hala yok öyle değil böyledir diyorlar. "
"BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ OLAN FETÖ İLE MÜCADELEDİR, YPG İLE MÜCADELEDİR"
"Bizim için çok önemli olan FETÖ ile mücadeledir, YPG ile mücadeledir. Petrol kuyularının olduğu yerlerde teröristlere petrol kuyularını kullanma imkanını da verdiler. Petrol kaliteli değil diye savunmaya kalktılar. Siz rafine edilmemiş petrolü de siz satmasını biliyoruz. Terör örgütü mali noktadaki bütün imkanları kah buradan elde ediyor, kah başka yerden. Pentagon bütçesinde YPG'ye ayrılan para var. Resmi bütçenin içine koydular. Bunu da kendi sitelerinde her yerde çıktı. Biden döneminde terör örgütüne destekler devam ediyor. ABD'den bir yayın grubu geldi onlarla da konuştuk, adamlar bize hak veriyor."
"TÜRKİYE'NİN İÇİNDE OLMADIĞI BİR NATO GÜÇLÜ DEĞİLDİR"
Türkiye'nin içinde olmadığı bir NATO güçlü değildir. En son S400 konusu gündeme geldiğinde Stoltenberg şunu söylemiştir: Biz hiçbir ortağımızın hangi tür silah kullandığına karışmayız, o onları tasarrufundadır.
ABD'liler bırakın bize silah satmayı bizde olanları aldı götürdü. Biz S400'lere ihtiyacımız olduğu için aldık. Türkiye'nin kendimi koruma hakkı yok mu? İkide bir karşımıza Doğuı Akdeniz'i Kıbrıs'ı getiriyorsunuz.
"NATO'NUN MACRON'U HESABA ÇEKMESİ GEREKİR"
NATO ittifakı güçlü bir şekilde devam etmelidir. Macron NATO'nun beyin ölümünden bahsediyor. O da NATO'nun üyesi olan ülkelerden bir tanesi. NATO'nun bunu hesaba çekmesi gerekir. Macron'un Libya ve Suriye'de kimlerle iş tuttuğunu biliyoruz.
POLONYA'YA SİHA SATIŞI CİDDİ BİR ADIM
Belki daha farklı adım da atacaklar. Akıncı çok güçlü. Üzerindeki silahları ile çok çok güçlü. Ondan çok İHA ve SİHA'yı pazara sürüyorlar. Polonya tabi burada bir NATO ülkesi olarak bu alımı yapmakla, özellikle Bayraktar bu ürünleriyle NATO piyasasına girmiş oluyor. Kalkıp buna da Türkiye'den nasıl siz SİHA alıyorsunuz diyebilirler. Polonya ile 24 adet Bayraktar TB2 için anlaşma imzalandı. Ciddi bir adım. Başarısını Libya'da ispatladı, Azerbaycan'da isbatladı. İsterlerse mühimmat da verilebilir. Türkiye bunu da üretiyor. Mühimmatı devletin kendi kurumları üretiyor.
CUMA GÜNÜ MÜJDEYİ AÇIKLAYACAĞIZ
Cuma günü Zonguldak'ta Uzun Mehmet Camii'nin açılışını yapacağız. Orda bir müjde açıklayacağız. Oradan Kanuni Sondaj gemisi ile bağlantı kurup açıklamamızı yapacağız. Yeni çok modern bir maske fabrikasının açılışını da aynı gün yapacağız.
MISIR İLE NORMALLEŞME SÜRECİ
Bizim için Mısır dünün bir ülkesi değil. Türkiye ve Mısır halklarının tarihten gelen bir birlikteliği var. Devletler arasındaki ilişkilerimiz bu temelde ilerledi ve bu temelde ilerliyor. Görüşmeler genişleyerek devam etti, devam ediyor. Doğu Akdeniz'de Libya'ya kadar geniş alanda ciddi iş birliği imkanları bulunuyor. Bakanlarımıza görüşmelerinizi yapabilirsiniz diyoruz. Arzumuz iş birliğimizi, münasebetlerimizi kazan-kazan temelinde devam ettirmek. Körfez ülkeleri için de bu geçerli. Yunanistan-Mısır ilişkisi ile Türkiye-Mısır ilişkisini aynı terazide değildir. Ben Mısır halkını iyi bilirim, severim. Yeniden bu süreci başlatmakta da kararlıyız.
TÜRKİYE KOMŞULARININ EGEMENLİK HAKLARINA VE SINIRLARINA SAYGILIDIR
Çift Kandil var. Bir Irak, iki İran. Bunları (terör örgütünü) ciddi manada bir korku sardı. Irak'a siz yapacaksanız yapın yoksa biz gelip vuracağız dedik. Kandil bataklığını da bir daha asla terör mikrobunu yaymayacak ve kurutmakta kararlı bir Türkiye gerçeğini görecekler. Türkiye komşularının egemenlik haklarına ve sınırlarına da saygılıdır."
KANDİL VE MAHMUR BATAKLIĞINI TEMİZLEYECEĞİZ
Biz Mahmur meselesini de en az Kandil kadar önemsiyoruz. Mahmur, Kandil'in kuluçka yuvasıdır. Kuluçka yuvası adeta şehir merkezinde palazlanıyor. BM temizlemediği takdirde bir BM üyesi olarak biz temizleriz. Kandil'e sadece Diyarbakırlı anaların çocukları gönderilmiyorki. Buna nereye kadar sabredeceğiz.
TERÖRİSTLER İÇİN HİÇBİR YER GÜVENLİ DEĞİL
Teröristler için hiçbir yer güvenli değil. Bu başarı teslim olmaları da hızlandırıyor. Bu kiralık katiller çetesinden bir an önce kaçıp emin ellere gelin, devletinize sığının. Türkiye Cumhuriyeti samimi pişmanlık gösteren her vatandaşına sahip çıkmıştır.
NORMALLEŞMEDE EKONOMİ ADIMLARI
Dün akşam bütün ilave tedbirlerin bir paketini açıkladık. Salgın döneminde devletimiz tüm imkanlarını seferber etti. Yaptığımız harcamalar 104 milyar lirayı bulacak. Tüm emeklilerimizin bayram ikramiyelerini yükselttik. Kurban bayramında da aynı şekilde olacak. 7 milyon haneye nakit yardımı gerçekleştirdik. Verdiğimiz tüm desteklerin miktarı haziran sonu itibarıyla 181 milyar liraya ulaşacaktır.
Göstergeler yılın ikinci çeyreğinde de güçlü büyüme gösteriyor.
FAİZ YÜKÜNÜ DÜŞÜRMEMİZ LAZIM
Merkez Bankası Başkanı ile görüştüm faizleri düşürmemiz şart. Temmuz ağustos buraları bulacağız ki faiz düşmeye başlasın. Çünkü faiz yükünü yatırımların üzerinden kaldırırsak, maliyet enflasyonunu tetikleyen faiz olduğu için orada da rahatlama dönemine girmiş olacağız.
"TURİZMDE BİR HAREKETLENME GÖRÜYORUM"
Turizm gelirlerinin artması için görüşmelerimiz sürüyor. Turizmde bir hareketlenme görüyorum. Rusya'da Ukrayna'dan tüm buralardan olumlu geri dönüşler alıyoruz.
TAKSİM CAMİİ
Merhum Vehbi Koç'un, Demirel'in çabaları var. Birçok isim söz konusu. Orada camii diye bir şey yoktu. Ufacık bir mescit vardı. Bizim gençlik yıllarımızın geçtiği yerler, oralar benim her an gözlerimin önünde olan yerlerdi. Sur Yapı'ya çok teşekkür ediyorum. Onlar müsaade ederseniz burayı biz yapalım dediler. Kendisi tabi hem mimar hem de inşaatçı oldukları için işe çok farklı girdiler.
MARMARA'DA DENİZ SALYASI SORUNU: İBB'NİN ELİNE BIRAKAMAYIZ
Bu konuda bizim de yapmamız gereken işler var. Marmara'ya kıyı belediyelerin burada yapması gereken çok önemli işler var. Burada paslaşarak yapacağımız işler olabilir. Sadece burası da değil Ergene... Ergene'nin hep kıyısında CHP'li belediyeler olduğu için oradaki fabrikaların atıklarını engellemiyorlar. Müsilaj olayı farklı bir olay. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız da üniversitelerle ortak çalışmaya girdi. Bunu çözeceğiz. Bunu İBB'nin eline bırakamayız.
KANAL İSTANBUL PROJESİ
Süreç 11-12 yıldır ilerliyor. O günden bu güne işleyen bir süreç. Projeye stratejik bir yatırım olarak bakıyoruz. Haziran ayı sonunda Kanal İstanbul için ilk köprünün temellerini atıyoruz. Daha fazla bekleyemeyiz. Ardından 5 köprünün daha temeli atılacak. Öyle bir şehircilik projesi ki bu proje, bu kanalın her iki tarafında 250-300 binerlik konutlarla şehir içinde şehir oluşacak. Arkadaşlarımız 200 bilim adamıyla çalışmalar yürüttüler. Kanal İstanbul projesine de kararlı bir şekilde devam ederek, burada güçlü bir adımı atalım dedik. Kanal İstanbul Projesi'ni yerli yabancı çok güçlü konsorsiyumlarla devam ettireceğiz."
PROJELERİ ELEŞTİRENLERİN YAPTIKLARI BİR ESERİ YOK
Projeleri eleştirenlerin yaptıkları bir eseri yok. Marmaray'ı yaptık aynı anlayışla. Avrasya'yı aynı anlayışla yaptık. Ama bunların kafası basmaz. Yok bunlarda böyle bir araştırma. Kaynak üretmek nasıl olur, bunun üzerine çalışacaksın. Bir şey yap. Yol yap. İstanbul'un her tarafı delik deşik."
HAYVAN HAKLARI KORUMA KANUNU
Yasayla ilgili çalışmalarımız oldu. Şu anda da iş Meclisimizde adeta kanunlaşma aşamasında yürüyor. Zaman zaman televizyon ekranlarında öyle sahneler görülüyor ki insan yıkıma uğruyor. Biz de 15-16 tane var. Nereden kaynaklanıyor bizdeki. Gittiğimiz birçok yerde bana hediye ediliyor. Böyle de bir durum var. Oğlumun aynı şekilde muhabbet kuşları var. Hayvanla olan ilişkimiz bu noktada ileri derecede. AK Parti MKYK'da konuyu görüştük, bu süreci hızlandıralım dedik. İş süratle devam ediyor. İnşallah başaracağız. Bu çalışma kamuoyunda evcil hayvanları düzenleyen bir çalışma olarak algılanıyor ama daha geniş bir çalışma olacak.