Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 2003'teki 1 Mart tezkeresini önce imzalayıp sonra tezkerenin Meclis'ten geçmemesi için çalışma yaptığı ortaya çıktı. Bir televizyon programına katılan Siyaset Bilimci Prof. Dr. Mehmet Şahin "1 Mart tezkeresinin altında kimin imzası olduğunu biliyor musunuz? Abdullah Gül. Onun imzasıyla geldi bu tezkere. ABD ile görüşüyorsunuz ve "Biz yaptık ama usulen" diyorsunuz" şeklindeki ifşaatının ardından Gelecek Partisi'nden konuyla ilgili bir itiraf daha geldi ve olay bu son dakika gelişmesiyle bir üst perdeye taşındı.
"İMZALAYIP GÖNDERDİ, BİZE DE GEÇMESİNİ İSTEMEDİĞİNİ HİSSETTİRDİ!"
Gelecek Partisi Genel Başkan Yarcımdısı Ayhan Sefer Üstün iddiaları doğruladı. Üstün ifadesinde "Dönemin Başbakanı dosyayı usulen sevk etmiş ve tezkereye karşı olduğunu hissettirmiştir" dedi.
Konuyla ilgili AK Partili milletvekillerinden çok çarpıcı değerlendirmeler geldi. İşte öne çıkanlar:
"PARTİSİNİN ALEYHİNDE ÇALIŞAN PARTİLİLER!"
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri: Siz bir partinin mensubusunuz. Bir parti adına görev yapıyorsunuz. Dolayısıyla sizin o parti politikaları esasında hareket etmeniz gerekiyor. Bu ikircikli ve samimiyetsiz bir tavırdır. Bugün bakıldığında bu isimlerin AK Parti'yi zayıflatmak ve sayın Cumhurbaşkanına zarar vermek için muhalefetle birlik olduğunu görüyoruz.
GÜNEŞ MOTEL OLAYINDAN DAHA ÇİRKİN
AK Parti Ordu milletvekili Metin Gündoğdu: Güneş Motel olayında DP'dena yrılan 11 vekilin CHP'ye destek vererek hükümet kurma pazarlığı var. Bugün de Ali Babacan'ın düştüğü nokta itirafları kapsamında aynı olayı daha çirkin şekilde gerçekleştirdiği ve Abdullah Gül'ün yaptığı şunu ortaya koyuyor. Bu Türkiye'nin menfaatine bir hamle yapılacağı zaman o hamlenin arkasında duramayacağının göstergesidir. Cumhurbaşkanımız çelik gibi dururken bunlar anında esneyebileceklerini göstermişlerdir.
"RÜZGARA GÖRE YÖN BELİRLEYEN TİPLER"
AK Parti Milletvekili Ahmet Sorgun: Bir siyasetçinin bir tezkereye karşı olması yanında olması kadar normaldir. Burada sorun ikircikli tavırdır. İmzaladığınız tezkerenin geçmemesi için çalışmaktır. Bu bir tarzdır bir karakterdir. Babacan olayı da böyledir. Burada bir sabitiniz yok. Rüzgar ne yöne gelirse ona göre güçlü tarafın, galibin yanında olma ve "Ben de oradaydım" psikolojisidir bu.
SESSİZLİKLERİYLE ÖVÜNÜYORLAR!
Prof. Dr. Mehmet Şahin: Milletvekilliği, Ekonomi Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı, akıllarına gelebilecek her türlü makama gelmiş kişiler kritik dönemlerde dikkat edin hiç yoklar.
Bir de bununla övünürler. Sayın babacan dedi ki "Benim bir açıklamamı gördünüz mü?" görmedik. İşte sorun da burada. Konuşma orucuna girip ayrıldıktan sonra biz göbeğindeydik görünmek istemedik türünden çıkışlar. Gül ve Babacan gibi.
FARKINDA OLMADAN KARAKTERİNİ ÖZETLEDİ
Eski milli futbolcu ve AK Partili Milletvekili Alpay Özalan, konuya ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulundu. Özalan, ''Ali Babacan, az önce 2018'de Abdullah Gül'ü ortak aday göstermek için CHP ile anlaştıklarını ama son anda başka bir partiyle pürüz çıktığını söyledi. Ali Babacan, Ak Parti'den 2019'da ayrıldı. Yani AK Parti üyesiyken CHP ile ittifak yaptı. Farkında olmadan karakterini özetledi.'' ifadelerini kullandı.