DÜŞÜK KARBONDA 10 KAT ARTIŞ BEKLİYOR
BP Türkiye Ülke Başkanı Tümkan Işıltan ise BP'nin, 2050 itibariyle sıfır emisyona ulaşma hedefini hatırlatarak, "20 yıldır bu şirkette çalışıyorum. Bu süreç içinde ilk defa böyle büyük bir dönüşüme şahit oldum. Çok kolay olmayacak çünkü bu kadar büyük dönüşümün paralel bir şekilde tüm dünyada yapılması kolay değil. Burada kolektif çalışmanın gerekliliği var" dedi. BP olarak kaynak üretimine odaklı uluslararası bir sektör şirketi olmaktan çıktıklarını söyleyen Işıltan amaçlarının çözüm sunmaya odaklı entegre bir enerji şirketine dönüşmek olduğunu belirtti. Tümkan Işıltan "İlk 10 yılda şu andaki mevcut karbon yatırımlarımızda 10 kat artış bekliyoruz" dedi.
ANA STRATEJİ SÜRDÜRLEBİLİRLİK
Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı ile Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin de, sürdürebilir finansman konusunda açıklamalar yaptı. Yeşil kredi, sosyal kredi ve sürdürebilir kredinin hepsine bir bütün olarak baktığını anlatan Edin, "Bu kredilerin bazıları belli bir amaç için harcanmasını kapsıyor. Diğerleriyse verdiğiniz kredi ile o şirketlerin içinde yapılacak iyileştirmede alınacak aksiyonları kapsıyor. Dolayısıyla şu anda dünyada yaygın bir şekilde büyüyen kredi türü sürdürülebilir krediler olmaya başladı" diye konuştu. "Önümüzdeki dönem bu gibi kredilerin artması için yapılabilecek düzenlemeler hepimizin gündeminde olacak" diyen Edin, bu noktada hep birlikte çalışmak gerektiğine vurgu yaptı ve ayrıca bu alanda çok ciddi bir potansiyel olduğuna da işaret etti.
ÖNEMLİ TASARRFUF SAĞLANDI
Türkiye'de enerji verimliliği konusunda 30 yıldır faaliyet gösterdiklerini anlatan Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölge Başkanı Bora Tuncer, "Türkiye'de müşterilerimizi bu kapsamda destekliyoruz. Son dönemlerde bu bilincin arttığını görüyoruz. Türkiye'nin enerji kaynaklarını daha verimli kullanmasına destek oluyoruz. Yatırımlarımıza da pandemi sürecinde devam ettik. Bakanlık verilerine göre Türkiye'de sadece geçen yıl 635 trilyon dolar yatırım yapıldı. Bu yapılan yatırım 450 bin ton petrole eşdeğer tasarruf sağlandı. Bunun maddi karşılığı 150 milyon dolar" diye konuştu.
KÜÇÜK ADIMLARLA BÜYÜK AVANTAJ
Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı da pandemi ve iklim değişikliğinin geçen dönemde el ele verdiğini hatırlatarak, "Bu durum iş yapış şeklimizi, özel hayatımızı, her şeyimizi etkiledi ve gündemde yerini aldı. Diğer bir gelişme de AB yeşil mutabakatı oldu. Ve ülkeler pandemiden çıkış hedefleri açıkladı. Enerji verimliliği bu yolculukta çok önemli bir yere sahip" dedi. Amasyalı, küçük adımlarla ciddi avantajlar sağladığını söyledi ve enerji verimliliği yatırımlarının geri dönüşünün iki buçuk ila üç buçuk yıl arasında olduğuna dikkat çekti.
GELECEĞİ NASIL KORUYACAĞIZ?
Karbon Nötr Gelecek Webinarı'nın 'Geleceği Korumak' başlıklı ikinci paneli, UN-SDSN Türkiye Koordinatörü Bahar Özsoy'un moderatörlüğünde, CDP Türkiye Projeler Yöneticisi Mirhan Köroğlu Göğüş, Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkan Vekili Dr. Abdullah Buğrahan Karaveli, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi Direktörü Bora Şekip Güray ve Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş'in katılımıyla yapıldı.
SINIRDA KARBON VERGİSİ GELİYOR
Panelde konuşan Carbon Disclosure Project'in (CDP) Türkiye Projeler Yöneticisi Mirhan Köroğlu Göğüş, son 10 yıllık dönemde şirketlerin iklim değişikliği ve su yönetimi konusunda duyarlılığının artığını gördüklerini belirtti. Hızla dönüşen ekonomik sisteme ayak uyduran şirketler için iklim değişikliğinin artık sadece bir risk değil aynı zamanda bir fırsat olduğunu söyleyen Göğüş, "Türkiye'den yanıt veren şirketlerin her geçen sene CDP raporları aracılığıyla yatırımcılara ve tüm paydaşlara çevresel etkilerini şeffaf bir şekilde açıklamaya devam ettiklerini görüyoruz" dedi. Mirhan Köroğlu Göğüş Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın, ihracatının büyük bir kısmını AB ülkelerine yapan Türkiye için Sınırda Karbon Vergisi nedeniyle önem taşıdığını söyledi ve şirketleri uyardı: "Talepleri karşılayamayan şirketler kısa süreli finansal kayıplar yaşama riskiyle karşı karşıya."
YATIRIMCILAR DESTEKLENİYOR
Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkan Vekili Dr. Abdullah Buğrahan Karaveli ise konuşmasında Paris Anlaşması çerçevesinde sera gazı salınımını azaltmayı taahhüt eden ülkelerin dahi henüz bu talepleri karşılayacak duruma gelemediğine değindi. Karaveli, enerji verimliliğini mümkün olan en üst seviyeye çıkararak, 2030, 2050 ve 2070 için senaryoları değerlendirerek politikalar oluşturmak ve ayakları yere basan hedefler belirlemenin kamunun rolü olduğunu söyledi. Enerji Tasarrufu Eylem Planı çerçevesinde 2020'de 635 milyon dolarlık yatırımla 10 milyon tonluk sera gazı emisyonundan kaçındıklarını ifade eden Karaveli, yapılacak olan enerji yatırımlarında hangi bölgede olunursa olsun beşinci bölge teşviklerinden yararlanıldığını belirterek, yatırımcıların desteklendiğini de söyledi.
HİDROJENİN ÖNEMİ ARTIYOR
Panelde konuşan Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi Direktörü Bora Şekip Güray ise Türkiye'de temiz enerji odaklı önerilerde bulunduklarını ve bu öneriler için üç ana bileşeni esas aldıklarını ifade etti. Ortaya çıkan alternatif senaryoda karbon yoğunluğunun geçen yıla göre üçte bire azaltılabileceğini gördüklerini belirten Güray, enerji güvenliğinin ve elektrifikasyonun herkesin gündeminde olmasının ise doğru yolda gidildiğini gösterdiğini söyledi. Yenilenebilir ve temiz enerji teknolojilerinden söz edildiğinde hidrojenin de önemli olduğuna değinen Güray, hidrojenin kullanımı, var olan sisteme entegre edilmesi gibi konularda bütüncül bir perspektiften bakılmasının önemini vurguladı.
PARİS ANLAŞMASI İTİCİ GÜÇ OLABİLİR
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi ve Fizik Bölümü Yarı Zamanlı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş ise Türkiye'nin Akdeniz Havzası'nda yer alan diğer ülkelere göre çok daha hızlı iklim değişikliği yaşadığını belirtti. Yağış rejiminin düşmesi, tropikal hava sıcaklıklarının yaşanmasıyla yaz mevsiminin uzayarak ilk ve son baharın kısaldığını ifade eden Türkeş, "2021'in Ekim ayıyla birlikte kuraklıkla karşılaşabiliriz" dedi. Enerji tasarrufu potansiyelinin çok yüksek olduğunu, yeterli ve verimli kullanılmasının çok önemli olduğunu ve fırsatlar doğuracağını ifade eden Türkeş, Türkiye'nin Paris Anlaşmasına katılmasının, hedeflere ulaşmak için mali anlamda itici ek bir güç olacağını belirtti.
"KARBON NÖTR BİR GELECEK MÜMKÜN"
'Karbon Nötr Gelecek' başlıklı webinarın açılışında konuşan InBusiness Dergisi Yayın Yönetmeni Hülya Güler, geçen yıl 28 Aralık'ta Emine Erdoğan Hanımefendi'nin katılımıyla açılışı yapılan Küresel Umut Festivali Sürdürülebilir Webinarlar serisinin önemine değindi. Güler, "Bu alandaki çabalarımızı tüm gücümüzle sürdürmeyi ve başta ülkemiz olmak üzere tüm gezegenimizin daha iyi bir yaşama kavuşması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" dedi. Dünyanın kaderinin önümüzdeki 9 yılda belirleneceğine dikkat çeken Güler, "Tüm yayınlarımızda bu süreçte sürdürülebilirlik konusundaki her konuyu sürekli olarak gündemde tutacağız" dedi. InBusiness Dergisi olarak karbon nötr bir geleceğin mümkün olduğuna inandıklarını söyleyen Güler, "Bugün sanki maliyet artışı gibi görünen karbon nötr hedefi için yapılacak yatırımları yapmamanın daha yüksek bir maliyeti olacak. Bundan kimsenin artık şüphesi kalmadı" dedi.