Bu tarz projelerin teknik olduğunu ve işlerin ters gitme ihtimali de bulunduğunu dile getiren O'Sullivan, şöyle devam etti:
"160 kilometrelik bir açık deniz boru hattı ve Türkiye kıyısında bir gaz alım istasyonunun inşaatının tamamlanması keşiften yalnızca 2 yıl sonrası için iyimser bir hedef olabilir ancak hükümet projeye açıkça destek verecektir. Bu nedenle 2023'te saha devreye alınacaktır. Tam üretim için ise 2027-2028 yıllarından söz edebiliriz. Sonuç olarak bu, hem ticari hem de stratejik olarak Türkiye için çok önemli bir başarı ve bu sahanın Türk ekonomisi için önemi göz önüne alındığında, hükümetin bunu mümkün olduğunca hızlı bir şekilde hayata geçireceğine eminim."
"BAZI KUYULARINDA TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KURULUŞUNUN 100. YILINDA ÜRETİM YAPILABİLİR"
Atlantik Konseyi Küresel Enerji Merkezi Kıdemli Uzmanı John Roberts da Sakarya sahasındaki keşfin Türkiye'nin genel enerji konumunu orta ve uzun vadede iyileştirmek için faydalı olacağını belirterek, "Bu keşif başta gaz olmak üzere toplam enerji ithalatının azalmasına katkıda bulunabilir. Ayrıca saha geliştirme çalışmaları da Türkiye'nin teknolojik kabiliyetlerinin artmasını sağlayacaktır." dedi.
Büyük bir açık deniz gaz sahasının işletmeye alınmasının genellikle birkaç yıl sürdüğünü dile getiren Roberts, "Bazı arama kuyularında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılında, yani 2023'te üretim yapılabilir. Sakarya sahasından büyük üretimin başlaması ise 3-4 yıl daha sürecektir." diye konuştu.
Roberts, Türkiye'nin Amasra-1'deki keşfiyle Karadeniz'deki toplam keşfinin 540 milyar metreküpe ulaştığını anımsatarak, bunun İsrail'in Leviathan sahasındaki 649 milyar metreküp ve Mısır'ın Zohr sahasındaki 850 milyar metreküplük keşiflere yakın bir rakam olduğuna işaret etti.
Amasra keşfinin Türkiye'nin Karadeniz'de yapacağı başka keşiflerin de habercisi olabileceğine dikkati çeken Roberts, şunları kaydetti:
"Türkiye şu anda oldukça rekabetçi bir konumda. Rusya, Azerbaycan ve İran'dan boru hatlarıyla gaz alıyor. Ayrıca, Katar, ABD, Nijerya ve Cezayir gibi ülkelerden de LNG alabiliyor. Yeni keşifler Türkiye'nin yılda yaklaşık 15 milyar metreküplük plato üretimini büyük ölçüde ulaşılabilir kılıyor. Türkiye'nin yine de gaz ithal etmesi gerekecek ancak Sakarya keşifleri, hem Rusya gibi mevcut tedarikçilerle hem de Türkmenistan ve Kuzey Irak gibi Türkiye pazarına girmesi muhtemel ülkelerle müzakere pozisyonunu güçlendirecek."