"SURİYELİLERİN DÖNÜŞ ÇABALARI DESTEKLENMELİ"
Türkiye'nin enerjide de Avrupa'nın en önemli ortaklarından birisi olduğuna işaret eden Erdoğan, "Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı TANAP tüm Avrupa'nın olduğu gibi Güneydoğu Avrupa'nın da enerji güvenliğini tahkim ediyor. Trans Adriyatik Boru Hattı'nın da tamamlanmasıyla güney gaz koridoru Avrupa'ya doğal gaz taşıyan 4'üncü ana arter olmuştur." dedi.
Türk Akım'ın, Türkiye'nin olduğu kadar Güneydoğu Avrupa'nın da enerji güvenliğini ve bölgesel ekonomik kalkınmasını desteklediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Terörle mücadelede dayanışma içinde olmamız, bölgemizin selameti açısından çok önemlidir. PKK/PYD'den FETÖ'ye, DEAŞ'a kadar birçok terör örgütüyle aynı anda mücadele eden bir ülke olarak bu konudaki kararlılığımız tamdır. Terörün her türlüsü ile mücadele konusunda bölge ülkeleriyle tecrübe ve bilgi paylaşımına her zaman hazırız. Güneydoğu Avrupa ülkeleri olarak düzensiz göç akımlarında da olan biteni tribünden seyretme lüksümüz yoktur. Türkiye halihazırda 3,7 milyonu Suriyeli, 4 milyondan fazla sığınmacıya güvenli liman konumundadır. Suriye içerisinde yerinden edilmiş kişiler de dahil 9 milyon insana yardım ve koruma sağlıyoruz. Maalesef düzensiz göç ve Suriyeli mazlumlara sahip çıkma hususunda da uluslararası toplumdan gereken desteği göremiyoruz. Adil sorumluluk ve yük paylaşımı, göç yönetimi konusunda esas olmalıdır. 10 yıldır vatan hasreti çeken Suriyelilerin ülkelerine güvenli dönüş çabaları desteklenmelidir."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Küresel ölçekte artan ırkçılık, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı giderek bir milli güvenlik sorununa dönüşüyor." dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Dönem Başkanlığı kapsamında NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen GDAÜ Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin açılışında konuştu.
Göç krizinin yansımalarından birinin de nefret söylemlerinin tırmanması olduğunu dile getiren Erdoğan, "Küresel ölçekte artan ırkçılık, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı giderek bir milli güvenlik sorununa dönüşüyor. Güneydoğu Avrupa da bu tehdit ve sınamalardan fazlasıyla nasibini alıyor. Vatandaşlarımızın birbirlerini ve kültürlerini daha yakından tanımalarını sağlayacak projelere odaklanmamız bu bakımdan büyük önem taşıyor. Farklı inançları ve kültürleri asırlardır barış içinde yaşatmış bir ülke olarak kültürel ırkçılıkla mücadele konusunda da sorumluluk üstlenmeye hazırız." değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 salgını gibi küresel bir felaketin üstesinden ancak uluslararası iş birliği ve dayanışmayla gelebileceklerine inandıklarını söyleyen Erdoğan, tüm ülkeler salgından kurtulmadan herhangi bir ülkenin tek başına kurtulmasının mümkün olmadığını bildiklerini ifade etti.
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın inancı" ile ilk günden itibaren ellerindeki imkanları paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, şimdiye kadar 158 ülke ve 12 uluslararası örgütün salgınla mücadelesine destek verdiklerini söyledi.
Başkan Erdoğan, şöyle konuştu: "Güneydoğu Avrupa'daki dostlarımız için de tıbbi ekipman ile gerekli diğer kritik malzemeyi tedarik ettik. Kimi ülkelerde bizzat hastane inşa ve tefriş ederek ayrıca eğitim, tıbbi personel desteğinde bulunarak sağlık sistemi altyapılarına katkı sunduk. Salgına karşı en etkili silahımız olan aşıların bütün insanlığın ulaşımına sunulması ve yeterli miktarlarda üretilmesi gerektiğini en başından beri savunuyoruz. Aşı yardımımızdan Balkanlardaki kardeşlerimiz de istifade etti."
"İŞ BİRLİĞİNDEN MEMNUNİYET DUYACAĞIZ"
Yerli aşı kullanıma sunulduğunda başta yakın coğrafyalardaki dost ve kardeş ülkeler olmak üzere aşı yardım ağını genişletmeyi hedeflediklerine işaret eden Erdoğan, "Yerli aşımızın klinik deneylerine ev sahipliği konusunda gönüllü olan dost ülkeler var. Güneydoğu Avrupa İşbirliği Sürecinde yer alan dostlarımızın da bu konuda sergileyecekleri iş birliğinden memnuniyet duyacağız." diye konuştu.
Başkan Erdoğan, "Üçüncü kez üstlendiğimiz Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Dönem Başkanlığımız sırasında hepimizi doğrudan etkileyen tüm meselelere ortak çözümler üretmeye çalıştık." dedi.
Bölgesel sahiplenme ve kapsayıcılık ilkelerinin bu süreçte yol göstericileri olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Bölgenin ortak gündemi ve sorunları dikkate alınarak belirlediğimiz 7 öncelik alanımız kapsamında sayısız etkinlik ve proje düzenledik. Sağlıktan ticarete, beyin göçüyle mücadeleden göç yönetimi ve güvenliğe, altyapının güçlendirilmesinden kültürel ortaklığın ilerletilmesine kadar çok geniş bir yelpazede faaliyetlere ev sahipliği yaptık. Bu çalışmalarımızın iş birliği sürecinin etkinliğini artırdığına, aramızdaki iş birliği ortamını daha da güçlendirdiğine şahit oluyoruz. Toplantılarda ele alınan hususların ve varılan sonuçların müteakip dönemlerdeki çalışmalarımıza ışık tutacağına inanıyoruz."
Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci'nin 25'inci kuruluş yıl dönümünü tebrik eden Erdoğan, "1 Temmuz itibarıyla dönem başkanlığını devralacak Atina'ya şimdiden başarılar diliyorum." dedi.
ZİRVEDEN NOTLAR
Zirve öncesi Başkan Erdoğan, katılımcılarla fotoğraf çektirdi.
Zirveye Türkiye tarafından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da katıldı.
Toplantı, Başkan Erdoğan'ın konuşmasının ardından basına kapalı devam ediyor.