Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer ile bir araya geldi. Bakan Akar'ın askerî törenle karşıladığı Alman mevkidaşı Karrenbauer, tören kıtasını selamlamasının ardından Şeref Defteri'ni imzaladı.
İki Bakan baş başa gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu.
"Dostumuz, ortağımız, NATO'daki en önemli müttefiklerimizden biri." diye nitelendirdiği Almanya'nın Savunma Bakanı'nı, Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Bakan Akar, Alman mevkidaşı ile güzel bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktardı.
Türkiye ile Almanya arasındaki tarihî ve kültürel bağlara vurgu yapan Bakan Akar, "Şubat ayında Berlin'de yaptığımız ziyaret sırasında olduğu gibi burada da son derece yapıcı, olumlu, karşılıklı anlayış ve yaklaşım birliği içinde görüşmemizi tamamladık." diye konuştu.
Bakan Akar, görüşmenin karşılıklı güven ve samimiyet içinde geçtiğini belirterek "İkili, bölgesel ve küresel konularda ve NATO içinde karşılıklı görüş ve bilgi alışverişinde bulunduk. Belirli konulardaki değerlendirmelerimizi samimiyetle paylaştık. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Şansölye Merkel ile yaptığı görüşme, onların çizdiği çerçeve işimizi kolaylaştırdı." ifadelerini kullandı.
Daha önce ABD Savunma Bakanı Llyod James Austin ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini, Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak ve Letonya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Artis Pabriks ile ayrı ayrı görüştüğünü, İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ve İtalya Savunma Bakanı Lorenzo Guerini ile Sicilya Adası'nda üçlü toplantıda bir araya geldiklerini anımsatan Bakan Akar, şunları söyledi:
"Hem ikili ilişkilerimiz hem de NATO bakımından yapmamız gereken ne varsa bunları görüşmeler, bu tür temaslarla en üst düzeyde bilgiye sahip olmak suretiyle ortak aklı faal hâle getirmeye çalışıyoruz. Millî Savunma Bakanlığı olarak, Türkiye olarak daima diyalogdan yana olduğumuzu, görüşmeler yoluyla birçok problemin çözülebileceğine inandığımızı her fırsatta dile getirdik ve buna göre faaliyetlerimizi uyguluyoruz. Bu görüşmeler sırasında, bugün de aynı şekilde, uluslararası hukuka uygun, meşru müdafaa çerçevesinde yaptığımız terörle mücadele konusunda Sayın Bakan'a gerekli bilgileri verdik. Terörle mücadele yaparken, diğer taraftan da dost ve kardeş ülkelere askerî, eğitim iş birliği ve yardım çalışmalarımız olduğunu ve bunların da nasıl işlediğini de yine karşılıklı olarak bilgi alışverişinde bulunarak görüşme fırsatı bulduk. 40 yıldan beri ülkemize zarar veren, ülkemizin enerjisini tüketen terörü bitirmek konusunda kararlı olduğumuzu, en son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar mücadelemizin devam edeceğini burada yine vurguladık. 84 milyon vatandaşımızı, 40 bin masum insanımızın hayatına mal olan bu terör belasından kurtarmak için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğimizi açık ve net bir şekilde masaya koyduk."
PKK EŞİTTİR YPG
Türkiye'nin mücadelesinin her türlü terör ve teröristle olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Bizim Kürt kardeşlerimizle, herhangi bir etnik, dinî yapı ile asla mücadelemizin söz konusu olmadığını, Kürtlerin bizim kardeşimiz olduğunu gündeme getirdik." dedi. "PKK eşittir YPG!" diyen Bakan Akar, şöyle konuştu:
"Bunun her türlü açık delille ortada olduğunu, gerçek olduğunu ve buna göre hareket etmemiz gerektiğini de Sayın Bakan'a ifade ettim. Türkiye'nin mülteci konusunda büyük fedakârlıklar, büyük çalışmalar yaptığını da görüşme sırasında gündeme getirdik. 4 milyonu ülkemizde, 5 milyonu Suriye'nin kuzeyinde olmak üzere toplam 9 milyon Suriyeli kardeşimizin güvenliğini ve insani ihtiyaçlarını karşılamak durumunda olduğumuzu görüştük. 5 milyon Suriyeli kardeşimizin herhangi bir şekilde Suriye'nin kuzeyinde güvenliği ve insani ihtiyaçları sağlanamazsa yeni bir mülteci akımına sebep olacağına ve bunun da hem Türkiye hem Avrupa için ciddi sıkıntılar doğuracağında da karşılıklı olarak mutabık kaldık."
Bakan Akar, görüşmede savunma sanayi ile askerî eğitim, iş birliği konularında da yapılanların gözden geçirildiğini belirterek savunma ve güvenlik alanında ilave somut olarak neler yapılabileceğini de görüştüklerini söyledi. Türkiye ve Almanya arasındaki savunma sanayi alanındaki yakın iş birliğine dikkati çeken Bakan Akar, şu açıklamalarda bulundu:
"Birçok silah, araç, gereç konusunda ortak çalışmalarımız var. Önümüzdeki dönemde bu yaptığımız faaliyetlerin, ortak çalışmaların daha da gelişebilmesi için bazı konularda, özellikle kısıtlamalar konusunda bazı somut adımlar atılması gerektiğini kendilerine ifade ettim. Kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini Sayın Bakan'a söyledik. NATO'nun bir müttefiki olarak, NATO'nun içinde, merkezinde görev yapmakta, kendisine düşen gerekli sorumlulukları, karada, denizde, havadaki faaliyetleri çalışan, tatbikatlarda, operasyonlarda her türlü katkıyı sağlayan Türkiye'ye karşı lisans ihraç kısıtlamalarının sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda ittifakın da birtakım sıkıntılar yaşamasına sebep olduğunu da Sayın Bakan'la görüşme, konuşma, izah etme fırsatı bulduk. Belirli ölçülerde de olsa, bu tür kısıtlamaların ülkemizin ve dolayısıyla NATO'nun da etkinliği ve caydırıcılığı bakımından çok ciddi, olumsuz etkiler yaptığını söylemek yanlış olmayacak. TSK sadece kendi ülkesinin değil aynı zamanda NATO'nun AB'nin ve Avrupa'nın 70 yıldan beri güney ve güneydoğu sınırlarını korumaktadır. TSK aynı zamanda NATO'da tatbikatlara, kuvvet yapısına ve diğer kadrolara da ciddi şekilde katkı sağlamaktadır. Herhangi bir kısıtlama Türkiye'nin dolayısıyla da İttifak'ın birtakım zaaflara düşmesine sebebiyet verebilir."