Başkan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İş birliği süreci bölgedeki 13 ülkenin tamamının aynı masa etrafında toplandığı yegane oluşumdur. Kurulduğu günden beri bölgedeki siyasi sorunların diyalog yoluyla çözümü konusunda önemli bir misyon üstlenen bu yapının daha da geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'nin bölgenin barış ve istikrarına verdiği öneme uygun şekilde, yürütülen projelere en kapsamlı desteği biz sağlıyoruz. Belgrad-Saraybosna otoyolundan göç ve salgın gibi pek çok ortak meselemizi zirve toplantılarında ele aldık. Avrupa Birliği'nin genişleme sürecinde ortaya çıkardığı Batı Balkanlar kavramı ile Türkiye'nin bölgeden dışlanma girişimlerinin üye ülkeler tarafından benimsenmediğini memnuniyetle gördük. Üye ülkeler olarak aramızda bölgesel sahiplenme ve kapsayıcılık ilkeleri çerçevesinde çözemeyeceğimiz hiçbir sorunun bulunmadığı düşüncesiyle iş birliği ortamını geliştirmek için çalışıyoruz. Zirveye katılan bütün misafirlerimize teşekkür ediyorum."
"KÜRESEL SİYASİ VE EKONOMİK SİSTEMİN YENİDEN YAPILANMASI TEKRAR GÜNDEME GELDİ"
Antalya'da cuma günü Türkiye'nin uluslararası alanda önemli bir markası haline geleceğine inandığı Antalya Diploması Forumu'na katıldığını dile getiren Erdoğan, foruma salgının yol açtığı pek çok zorluğa rağmen oldukça üst düzey ve yoğun katılımın olduğunu vurguladı.
Erdoğan, 11 devlet ve hükümet başkanı, 45 dışişleri bakanı ve bakan, 60'a yakın uluslararası örgüt temsilcisi, iş ve akademi dünyası ile sivil toplum kuruluşlarından isimlerin 25 ayrı etkinlikte görüş alışverişinde bulunduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başta olmak üzere, salgın dönemi başladıktan sonra gerçekleştirilen en kapsamlı uluslararası toplantı olan Antalya Diploması Forumu'nun Türkiye'ye ve Antalya'ya kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Forumun açılış konuşmasında, dünyanın karşı karşıya bulunduğu sorunların büyüklüğünün ve çeşitliliğinin uluslararası alanda dayanışma ve iş birliğinin önemini artırdığını ifade ettik. Salgın döneminde yaşananlar bu gerçeği bir kez daha gösterdi. İnsanlığın tamamını tehdit eden böylesine hayati bir krizde iş birliği yerine korumacı ve rekabetçi politikaların öne çıkmış olması üzerinde uzun uzun durulması, düşünülmesi gereken bir çarpıklıktır. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma ihtiyacı bu süreçte tekrar gündeme gelmiştir. Türkiye olarak 'Dünya 5'ten büyüktür' ifadesiyle uzun süredir dile getirdiğimiz yapısal dönüşüm tekliflerimizi burada bir kez daha ifade ettik. Ülkemizle ilgili gündeme getirilen eksen tartışmalarının gerisinde, ortaya koyduğumuz insan öncelikli diplomasi dili ve uygulamalarının kimi çevrelerde yol açtığı hazımsızlık var. Buna rağmen biz doğru bildiğimiz yolda ilerlemeyi kendimiz, dostlarımız ve tüm insanlık için en hayırlı, en adil, en hakkaniyetli, en iyi olanı talep etmeyi sürdüreceğiz. Dünyanın en kadim devlet geleneğine dolayısıyla da diplomasi kültürüne sahip ülkelerinden biri olarak öncelik verdiğimiz coğrafyalarda kendimize yakışır şekilde mücadeleye devam edeceğiz."
Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nun siyasetçileri, akademisyenleri, sivil toplum kuruluşlarını, iş dünyasını ve gençleri kucaklayan yapısıyla küresel sistemin istikametini belirlemede önemli rol oynayacağına inandığını dile getirdi.
Kemer'de NG Phaselis Bay Oteli'nin açılışını da cumartesi günü yaptığını anımsatan Erdoğan, Antalya programına ilişkin bilgi verdi.
"TURİZM SEKTÖRÜNE VERDİĞİMİZ KDV DESTEĞİNİ 1 AY DAHA UZATIYORUZ"
Erdoğan, salgında yaşanan gelişmeler ve bu çerçevede izlenilen yol haritasının kabine gündeminin ilk konusunu oluşturduğunu belirterek sağlık hizmetlerinden gıda zincirinin devamlılığına, kamu güvenliğinden sosyal dayanışmaya kadar her alanda Türkiye'nin salgın döneminin dünyada parlayan yıldızı olduğunu söyledi.
Hükümet olarak alınan tedbirlerden etkilenen her kesimin üzerindeki yükü hayata geçirdikleri destek ve teşvik paketleri ile azalttıklarını ifade eden Erdoğan, kısıtlamaları, üretim ve istihdam üzerinde olumsuz etki yapamayacak şekilde uyguladıklarını, sanayi üretiminin yükselişinin de düzenli olarak sürdüğünü vurguladı.
Erdoğan, nisanda bir önceki aya göre yüzde 12,5 olarak gerçekleşen yüksek teknoloji ürünleri üretimindeki artışın sevindirici olduğunu dile getirerek milli teknoloji hamlesi vizyonuyla, Türkiye'yi yüksek teknolojili ürünlerin pazarı değil üreticisi yapma yolunda adım adım ilerlediklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu gelişmelere paralel olarak sanayi sektöründeki kayıtlı istihdam 4 milyon 700 bin sınırına dayanarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Tarımda yaşanan kuraklık sebebiyle ortaya çıkacak muhtemel sıkıntılara karşı tedbirlerimizi aldık, alıyoruz. Salgın ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan durumu istismar ederek hububat ile et, süt, yem fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara da izin vermeyeceğiz, gerekli dersi vereceğiz. Toprak Mahsulleri Ofisimizi en etkin şekilde devreye sokarak uygun fiyatlı yem ham maddesi satışını temmuz ayında başlatıyoruz. Salgın döneminde işlerine ara vermek veya sınırlandırmak zorunda kalan esnafımızı kısa çalışma ödeneğinden kira ve ciro desteğine kadar pek çok yöntemle destekledik. Diğerleriyle uyumlu şekilde turizm sektörüne verdiğimiz KDV desteğini de 1 ay daha uzatıyoruz."
YAPTIĞIMIZ AŞI SAYISI 43 MİLYONA YAKLAŞTI
Aşılamada dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alındığına işaret eden Erdoğan, haziran ayıyla aşılamayı hızlandırdıklarını, Türkiye'nin bu cendereden bir an önce kurtulabilmesi için ne gerekiyorsa yaptıklarını ve yapacaklarını söyledi.
Erdoğan, Türkiye'nin aşılamada oldukça iyi bir yere geldiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Bugün itibarıyla yaptığımız aşı sayısı 43 milyon doza yaklaşmıştır. Son bir haftada nüfusuna oranla dünyada en çok aşı yapan ülke konumundayız. Son olarak 30 yaşa kadar indirdiğimiz aşılama faaliyetlerini aynı hızla sürdüreceğiz. Hedefimiz birkaç hafta içerisinde aşılamayı 18 yaş üzerindeki nüfusumuzun tamamına açmaktır. Böylece Türkiye'nin salgın krizini en az sıkıntıyla ve ilk atlatan ülkelerden biri olmasını sağlamak istiyoruz. Virüsün yeni varyantları sebebiyle dünyadaki sıkıntılar bir müddet daha devam edecek olsa da Türkiye bu süreci de başarıyla geride bırakacaktır. Biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktıkça Allah'ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur."
1 TEMMUZ'DAN İTİBAREN SOKAK KISITLAMASI KALKIYOR
Geçen ayın sonunda yaptıkları son kabine toplantısının ardından haziran ile başlayacak yeni dönem uygulamalarını kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Erdoğan, bugünkü toplantıda da gelecek dönemde uygulamaya geçirecekleri kimi hususların istişaresini yaptıklarını ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede tamamı da 1 Temmuz itibarıyla başlamak üzere sokağa çıkma kısıtlamalarını tümüyle kaldırıyoruz. Müzikle ilgili sınırlamayı da daha ileri bir saat olan 24.00'e çekiyoruz. Kusura bakmasınlar gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur. Şehirler arası seyahat kısıtlamalarıyla şehir içi toplu taşıma araçlarındaki sınırlamalar sona eriyor. Kamu kurum ve kuruluşlarında normal mesai düzenine geçiliyor. Kamu ve özel sektördeki iş ve işlemlerin tamamında Sağlık Bakanlığının hazırladığı salgın yönetimi ve çalışma rehberlerine uyulması hassasiyetle takip edilecektir. HES Kodu uygulaması yaygınlaştırılarak sürdürülecektir. Konuyla ilgili diğer ayrıntılar İçişleri Bakanlığımızın genelgesinde yer alacaktır. Tüm bu kararların ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Bu güzel gelişmelerin devamı için milletçe tedbirlere uymayı sürdürmemiz gerekiyor. Sırası gelen herkesin aşı olması hayati öneme sahiptir. Vatandaşlarımdan, aşı konusundaki manipülasyonlara itibar etmemelerini, bu konuda bilim insanlarına kulak vermelerini istiyorum. Biz de aşımızı olarak bilim insanlarımıza olan güvenimizi gösterdik. Yerli aşı çalışmalarında da birkaç ay içinde yaygın kullanıma geçebilecek seviyeye gelmeyi ümit ediyoruz. Temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet ederek, bu musibetin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Bu vesileyle salgının başladığı tarihten bugüne kadar canla başla fedakarca görev yapan sağlık çalışanlarımız ve güvenlik güçlerimiz başta olmak üzere herkese şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum."