Bakan Selçuk, engelli öğretmen ataması bekleyen kişilerin sayısının çok fazla olmadığını ve yıl içerisinde dönemsel olarak atamalarının gerçekleştiğini belirtti.
Devlet okullarının imkanlarının giderek arttığını anlatan Selçuk, devlet ve özel okul öğrencileri arasında karşılaştırma, genelleme yapmanın doğru olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Benzer gruplar olmalı ki onları karşılaştırabilesiniz. Fakat LGS sonuçlarına ya da üniversite giriş sınavı sonuçlarına baktığımızda gördüğümüz şu; belirli bir aralıkta özel okulların belli puanları daha yüksek aldığını ya da devlet okullarının başka aralıklarda daha yüksek aldığını görüyoruz. Burada özel okul ve resmi okul diye çok katı biçimde ayırmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bunların hepsi bizim evladımız, hepsi bizim okulumuz, özel okullar bizim için çıtayı yükseltmeye çalışan, özel çaba gösteren, dünyayı izleyen ve yenilikler getirmeye gayret eden özel kurumlarımız. Dolayısıyla oradaki evlatlarımız da bizim göz bebeğimiz, diğerleri de bizim göz bebeğimiz."
Selçuk, Milli Eğitim Bakanlığının özel okulların bütçesine karışma yetkisinin bulunmadığını, okulların sadece açılma izninden ve eğitim öğretim durumundan sorumlu olduğunu vurguladı.
"LGS 26 TEMMUZ'DA AÇIKLANACAK"
Ziya Selçuk, LGS'ye ilişkin de açıklamada bulunarak şöyle devam etti:
"Geçen sene yaklaşık olarak 1,5 milyon civarında öğrencimiz bu sınava girmişti ve 181 birinci vardı 1,5 milyonda. Bu sene 1 milyon civarında öğrencimiz girdi, 97 birincimiz var. Sınava giren öğrenci açısından birinciler arasında çok büyük bir fark yok aslında. LGS tercih başvuruları 5 Temmuz'da başladı, 16 Temmuz saat 17.00'ye kadar devam edecek. Biz de yerleştirme sonuçlarını 26 Temmuz'da açıklayacağız."
Öğrenci ve velilerin bu yıl daha da geliştirilen "Tercih robotu"nu kullanabileceklerini dile getiren Selçuk, EBA'da bulunan bu robotun öğrenciler için rehberlik hizmeti yaptığını ifade etti.
Ziya Selçuk, okul ve kreş açmanın bakanlığının asli görevi olduğunu belirterek, kamuda tasarruf tedbirleri genelgesi kapsamında yeni kreş ve okul açılmaması ibaresinin diğer kamu kuruluşları için geçerli olduğuna dikkati çekti.
Gençlere kitap okumalarını, ezbere ve sloganlarla değil, sorgulayan kendine özgü dünya görüşü olan, bilime güvenen bireyler olmalarını tavsiye eden Bakan Selçuk, velilerden de çocuklarını yaşadıkları şehirlerle sınırlandırmamalarını, onlara ülkeyi ve dünyayı tanımaları için fırsatlar vermelerini istedi.
LİSELERDE DERS SAYISININ AZALTILMASI
Liselerdeki müfredata ilişkin soru üzerine Bakan Selçuk, yurt dışındaki bazı ülkelerden örnekler vererek, oralarda liselerde 6-7 dersin bulunduğunu, Türkiye'de ise 13-14 dersin olduğunu söyledi.
Selçuk, Türkiye'de öğrencilerin derinleşmekte sorun yaşadıklarını ve çok sayıda dersi yüzeysel aldıklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Diğer ülkelerdeki gençler, lisede daha dar bir alana, üniversitede daha da dar bir alana geçiyorlar, spesifik oluyor. Buna biz üçgen yaklaşımı diyoruz. İlkokul ve ortaokul bu üçgenin alt kısmı, burada temel vatandaşlık bilgileri alınır, liseye doğru bir daralma olur, orada artık yüksek öğretimde ne okuyacaksa, ona yönelik daha az ders alır ama derinlemesine alır. Mesela 2 saat fizik almaz 6 saat fizik alır, 3 saat matematik almaz 6-7 saat matematik alır eğer o alana yönelecekse. Lisede daralır üniversitede daha da daralır, yüksek lisans ve doktora üçgenin tepesidir. Fakat Türkiye'de şöyle bir yaklaşım var, üniversitede de diyelim ki Türkçe ile inkılap tarihiyle ilgili ders var, lisede de ortaokulda da var. Bizim her dersi azar azar yüzeysel olarak almak değil de, ben buna çukur kazmak diyorum. Çukur kazıyorsunuz bir sürü çukur ama kuyu kazamıyorsunuz, kuyu kazamazsanız suyu bulamazsınız. Kuyu kazmak derinleşmek gerekiyor, liselerdeki derslerin sayısının azalması gerekiyor. Fakat bu salgın meselesi 2 öğretim boyunca bizi bir sıkıntıya soktu ve benim şöyle bir prensibim var. Biz bir çalışmanın pilotunu yapmadan ülkeye genellemek istemiyoruz çünkü bu bir deneme tahtası değil, pilotu yapabilmek için de salgın müsaade etmedi. Yani okullar açık olmadığı için ben deneme çalışması yapamadım ama inşallah eylülden itibaren bunu başlatacağız. Sonra da oradaki geri bildirimi alıp ülke genellemesi yapacağız."
Bakan Selçuk, kendisinin köpeği "Pergel"i sahiplenmesinin ardından 20 bine yakın okulda hayvan besleme çalışması yapıldığını ve bu durumun kendisini çok mutlu ettiğini, çocukların hayvanlarla ilişkisinin eğitimin en yüksek hedefleri arasında olduğunu belirterek, okullarda daha fazla hayvan olması için elinden geleni yapacağını kaydetti.